Esas No: 2006/3-62
Karar No: 2006/120
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/3-62 Esas 2006/120 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hatay Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve devlet ormanından işgal ve faydalanma suçundan beraat eden sanığın hüküm dosyası, Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından incelenmiş ve sanığın suça ortak olduğu tespit edilmiştir. Yapılan keşif sonucu sanığın orman içerisindeki su kaynaklarından bahçesine su getirdiğinin tespiti ile eylemin işgal ve faydalanma suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. İşgal ve faydalanma suçu sanığına cezai yaptırım getiren kanun maddeleri olarak ise 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 93/1 ve 93/2 maddeleri eklenmiştir.
Ceza Genel Kurulu 2006/3-62 E., 2006/120 K.
"İçtihat Metni"
Devlet ormanından işgal ve faydalanma suçundan sanığın beraetine ilişkin, Hatay Sulh Ceza Mahkemesince verilen 24.01.2002 gün ve 493-58 sayılı hüküm, katılan vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 24.04.2003 gün ve 832-1772 sayı ile;
"Suç tespit tutanağı içeriği, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ve tevilli ikrardan sanığın ormanda 9 nolu bölmedeki su kaynağından yine orman içerisinde 11, 12, 43 ve 44 numaralı bölmelerde döşediği 5000 m plastik boru ile bahçesine su getirip kullandığının anlaşılmasına göre eylemin işgal ve faydalanma suçunu oluşturduğu, orman örtüsü ve toprağına zarar verilmemesinin suçun oluşmasına etkili bulunmadığı cihetle dava konusu yerde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kesinleşme tarihi de idareden sorularak sonucu itibariyle 6831 sayılı Yasanın 93/1 ya da 93/2 maddelerinin uygulanması suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi," isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkemece 30.09.2003 gün ve 615-1129 sayı ile; "Sanığın eyleminin işgal ve faydalanma kastı taşımadığı, ince bir hortumla su götürmesinin suç oluşturmadığı" gerekçeleriyle ilk hükümde direnilmiştir.
Bu hükmün de, Katılan İdare vekili ve O Yer C.Savcısı tarafından temyizi üzerine, dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 24.09.2005 gün ve 190072 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay 3. Ceza Dairesine, Özel Dairesince de 23.01.2006 gün 19552-269 sayılı karar ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın, Devlet ormanından işgal ve faydalanma suçundan beraetine karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın sabit kabul edilen eyleminin 6831 sayılı Yasanın 93. maddesinde düzenlenen işgal ve faydalanma suçunu oluşturup, oluşturmadığı, oluşturduğunun kabulü halinde ise, eylemin anılan maddenin hangi fıkrasına girdiğinin belirlenmesi yönünden, anılan yerde orman kadastrosu yapılıp, yapılmadığı, yapıldığının tespiti halinde ise kesinleşme tarihinin sorulması suretiyle soruşturmanın genişletilmesine gerek bulunup, bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
Özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karardır. Bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde incelemenin Yargıtay"ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Yerel Mahkemece, Özel Daire bozmasından sonra 09.09.2003 tarihinde, sanığın bozma ilamına karşı diyeceklerinin saptanması amacıyla, mahallinde 19.09.2003 tarihinde keşif icrasına karar verildiği, yapılan keşifte sanığın bozmaya karşı diyeceklerinin saptanması yanında, daha önce yargılama aşamasında dinlenilmeyen tutanak tanığı C…
….. İ…
……"in, suyun getirdiği alanda kadastronun yapıldığı ancak kesinleşmemiş olan alandan suyun getirildiği ve düzenlenen tutanağın doğru olduğu yönündeki beyanlarının da alınması suretiyle, bozma ilamı doğrultusunda yeni bir işlem yapıldığı ve bu şekilde bozma ilamına eylemli olarak uyulduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla Yerel Mahkemenin son uygulaması özü itibariyle eylemli uyma sonucunda verilen yeni bir hüküm olduğundan dosyanın, temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
Dosyanın saptanan eylemli uyma nedeniyle, temyiz incelemesi için Yargıtay 3.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 18.04.2006 günü oybirliği ile karar verildi.