Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2020/169 Esas 2020/195 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2020/169
Karar No: 2020/195

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2020/169 Esas 2020/195 Karar Sayılı İlamı

 

 

                              T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

            ESAS   NO : 2020/169

            KARAR NO : 2020/195

            KARAR TR: 27.04.2020

ÖZET : İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre itirazın iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

KARAR  

 

               

Davacı        : A.Sig.A.Ş.

Vekili         : Av. B.T.

Davalı        : Karayolları Genel Müdürlüğü

Vekili         : Av. D.A.U.

                     

O L A Y    : Davacıvekilidavadilekçesindeözetle; müvekkilişirketnezdindesigortalı olan 34 A... plakalı araç sahibi M.Ç.S. 17.6.2015 tarihinde Çerkezköy"den Çorlu istikametine seyir halinde iken kendisine yeşil ışığın yanması nedeniyle geçmek isterken yan yolun karşısına geçmek isteyen 59 U... plakalı araç sürücüsü de aynı anda yeşil ışığın yanması nedeniyle geçtiği için maddi hasarlı olarak trafik kazası meydana geldiğini, kaza yerinde yapılan incelemede kazanın oluşumunda her iki sürücünün kusuruna rastlanılmadığını, sinyalize ışıkların bakımından sorumlu idarenin kusuru olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, 34 A... plakalı aracın ön piyasa çalışmaları sonucunda aracın pert olarak kabul edildiğini, sigortalısına 43.000,00-TL ödendiğini, sigortalının kaza sonucu zararlarını tazmin eden davacı şirketin ödediği bedelin rücu edilerek rücu alacağı olan 23.000,00-TL nin tahsili için davalı kurum adına Tekirdağ 2 İcra Müdürlüğünün 2015/10475 Esas numarası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu idarenin 5.10.2015 tarihli borca ve tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek, borçlunun haksız ve hukuka aykırı olan borcun asıl ve ferilerine yönelik itirazlarının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ÇORLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 15.2.2019 gün ve E:2015/561, K:2019/26 sayı ile, somut olayda, davalı idare aleyhine sinyalizasyon sistemini kurarken kusurlu davrandığından bahisle icra takibi başlatıldığı ve zararın rücu edildiği, hizmet kusuruna dayalı işbu davada idari yargının görevli olduğu anlaşılmakla, davanın HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez 23.000,00-TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 13.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Tekirdağ 2. İdare Mahkemesi: 3.10.2019 gün ve E:2019/218, K:2019/41 sayı ile, 2918 sayılı Kanun"un 110. maddesi gözetildiğinde; 2918 sayılı Kanun kapsamındaki sorumluluk çerçevesinde meydana geldiği belirtilen zararın tazmini istemiyle açılan davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı Kanun"un 14/3-a ve 15/1-a maddeleri uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdare Dava Dairesi: 17.12.2019 gün ve E:2019/1507, K:2019/1432 sayı ile, usul hükümlerine uygun görülmeyen mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

TEKİRDAĞ 2. İDARE MAHKEMESİ: 28.1.2020 gün ve E:2020/11sayı ile,2918 sayılı Kanun"un 110. maddesi hükmü gereği anılan Kanundan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğinin hüküm altına alındığı; bu durumda, uyuşmazlığın 2918 sayılı Kanun ile davalı idareye yüklenen sorumluluktan kaynaklandığı anlaşıldığından, anılan Kanun hükmü gereğince davanın görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği sonucuna varıldığından, görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Suat ARSLAN, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN"ın katılımlarıyla yapılan27.04.2020 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Yasa’nın 14. maddesine göre olumsuz görev uyuşmazlığı bulunduğunun ileri sürülebilmesi için davanın “tarafları, konusu ve sebebinin aynı” olması koşulunun öngörülmüş bulunması karşısında;adli yargı yerinde aynı somut olay nedeniyle borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına; idari yargı yerinde tam yargı davası açılmış ise de; ikinci davanın, ilk davada verilen karar doğrultusunda oluşturulduğu ve“itirazın iptali ile takibin devamı” istemi yönünden görev uyuşmazlığının doğduğu kanaatine varıldığından ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı şirkete sigortalı 34 A... plakalı aracın, 17.06.2015 tarihinde Tekirdağ ili, Çerkezköy İlçesinden Çorlu İlçesine seyir halinde iken, trafik ışıklarının hatalı çalışması nedeniyle yan yolun karşısına geçmek isteyen 59 U... plakalı araç sürücüsü ile çarpışmasıyla kaza yaptığını, sigortası kapsamında sigortalısına 43.000,00-TL ödendiğini, sigortalının kaza sonucu zararlarını tazmin eden davacı şirketin ödediği bedelin rücu edilerek rücu alacağı olan 23.000,00-TL"nin tahsili için Tekirdağ 2 İcra Müdürlüğünün 2015/10475 Esas numarası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı kurumun takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, yapılan itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatı istemiyle açılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra dairesine yazı ile veya sözlü olarak veya elektronik ortamda yapılacağına işaret edilmiş; değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra müdürünce ödeme emri düzenleneceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

           İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasada iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemektir.

           İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, değişik 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.

Söz konusu 67. Madde (Değişik: 18/2/1965 - 538/37 md.), “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.

(Ek fıkra:2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükümlerini taşımaktadır.

Anılan Yasanın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, Tekirdağ 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15.2.2019 gün ve E:2015/561, K:2019/26 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle   Tekirdağ 2. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15.2.2019 gün ve E:2015/561, K:2019/26 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 27.04.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                           Suat      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                        ARSLAN

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                              Aydemir                        Nurdane                         Ahmet

                                                TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN

Hemen Ara