Esas No: 2000/40
Karar No: 2000/51
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2000/40 Esas 2000/51 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2000/40 E. , 2000/51 K.- MEDENI KANUN’UN 40. MADDESINDE IŞARET EDILEN EVLÂT EDINME ILE ILGILI ŞAHSI HAL DEĞIŞIKLIĞININ AILE KÜTÜĞÜNE YAZILMASI
- NÜFUS KANUNU (MÜLGA) (1587) Madde 5
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : İ.Ç. Vekili : Av. M.B. Davalı :İlçe Nüfus Müdürlüğüne izafeten Mecitözü Kaymakamlığı O L A Y : İ.Ç., babası H. ile annesi M.’nin ve büyükbabası ile büyükannesinin vefat etmiş olmaları nedeniyle, Y. ve Ş.Ç. tarafından evlat edinilmek üzere yanlarına alınmış; 10.2.1962 doğumlu ve kendilerinden olma bir çocuk gibi 23.3.1972 günlü tescil ile nüfuslarına kaydedilmiştir. Ancak, gerçek babasının nüfusunda 1.4.1962 doğumlu İ.E. adıyla kayıtlı bulunması nedeniyle, İ.Ç. olarak sonradan yapılan mükerrer kaydın iptali istemiyle 4.8.1981 gününde açtığı davada, Mecitözü Asliye Hukuk Mahkemesi’nin temyiz edilmeyerek kesinleşen 2.4.1982 günlü, E:1981/163, K:1982/ 56 sayılı kararıyla, davanın kabulüne ve Y. ve Şükrüye’den olma 10.2.1962 doğumlu İ.Ç. kaydının iptaline ve H. oğlu M.’den olma 1.4.1962 doğumlu İ.E. olan nüfus kaydının tastikine karar verilmiştir. Mecitözü Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18.1.1983 gün ve E: 1982/ 246, K: 1983/ 9 sayılı ve evlât edinmeye izin veren kararı ile Mecitözü Noterliğinde düzenlenen Evlât Edinme Sözleşmesine dayanılarak, Y. ve Ş.Ç.’in nüfus kaydına bu defa evlâtlık olarak ve H. oğlu M.’den olma, 1.4.1962 doğumlu İ.Ç. adıyla tescil edilmiştir. Davacı, evlât edinenlerin isimleri geçecek şekilde kendisine nüfus cüzdanı verilmesi istemiyle 22.9.1999 gününde başvuruda bulunmuş ise de,Nüfus İdaresince aynı günlü işlemle isteği reddedilmiştir. Davacı, nüfus kaydındaki anne ve baba adının Y. ve Şükrüye olarak tashihine karar verilmesi istemiyle, 27.8.1999 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır. MECİTÖZÜ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 15.9.1999 gün ve E:1999/102, K:1999/104 sayı ile, idari işlemden dolayı açılan davanın idare mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı, bu kez, evlât edinenlere göre düzenlenecek nüfus cüzdanı verilmesi isteğinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle, 7.10.1999 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır. KIRIKKALE İDARE MAHKEMESİ; 24.11.1999 gün ve E:1999/ 622,K:1999/777 sayı ile, nüfus kaydının düzeltilmemesinden kaynaklandığı anlaşılan davanın, 1587 sayılı Nüfus Kanunu’nun 46. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar da, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Mustafa BİRDEN , Ayla ALKIVILCIM, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Hıfzı ÇUBUKLU’ nun katılımlarıyla yapılan 20 / 11 / 2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı O. Cem ERBÜK’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: USULE İLİŞKİN İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve idari yargı yerine ait dava dosyasının, 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. ESASA İLİŞKİN İNCELEME : Dava, evlâtlığın nüfus kaydında ana baba adı olarak evlât edinenlerin adlarının yazılması ve buna göre düzenlenecek nüfus cüzdanının verilmesi yolundaki isteğinin nüfus idaresince reddine ilişkin işlemin iptali isteminden ibarettir. Medeni Kanun’un 257. maddesi, “ Evlâtlık, kendisini evlâtlığa alanın aile ismini taşır ve onun mirasçısı olur. Asıl ailesindeki mirasçılığa da halel gelmez. Ana babaya ait hak ve vazifeler, evlat edinen kimseye geçer. Evlât edinme akdinden evvel yapılmış resmi bir senet ile, nesebi sahih çocukların mirasçılık hakkına ve ana babanın çocukların malları üzerindeki haklarına dair olan mevaddı kanuniyeye muhalif hükümler kabul edilebilir.” hükmünü taşımakta, aynı maddeye 16.6.1983 tarih ve 2846 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ile eklenen fıkralarda, “Karı koca tarafından birlikte evlât edinilen ve mümeyyiz olmayan küçüklerin nüfus kaydında ana baba adı olarak, evlat edinen karı kocanın adları yazılır. Evlâtlığın, miras ve başka haklarının halele uğramaması, aile bağlarının devam etmesi için evlâtlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlât edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca her iki nüfus kütüğüne evlâtlıkla ilgili resmi senedin tarih ve sayısı da kaydedilir. Evlâtlığın reşit olduktan sonra asıl ana babasının ismini kullanma hakkı saklıdır. Evlât edinme ilgili kayıtlar mahkeme kararı olmadıkça veya evlâtlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz.” denilmektedir. Öte yandan, aynı Kanuna işlenmeyen 16.6.1983 tarihli ve 2846 sayılı Kanun’un 16.4.1986 tarih ve 3276 sayılı Kanunla değişik geçici maddesinde, “ Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mümeyyiz küçükleri birlikte evlât edinmiş olanlar Kanunun yürürlük tarihini takip eden 5 yıl içinde ilgili mercilere başvurmak suretiyle yukarıdaki hükümlerin kendileri hakkında da uygulanmasını isteyebilirler. Ancak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte reşit ve mümeyyiz olan evlâtlıklar ile ilgili olarak bu madde esaslarına göre yapılacak uygulamada evlâtlıkların da muvafakatları aranır.” kuralına yer verilmiştir. Yasa’nın açık düzenlemesi ile, evlâtlığın, nüfus kaydında evlât edinenlerin ya da asıl ana babasının adlarını nasıl kullanacağına ve bu konuda idarece yapılacak işlemlere işaret edilmiştir. Nitekim, M.K’nun Birinci Kitap- Birinci Bap, “ Ahvali şahsiye sicil kayıtları” başlıklı İkinci Fasılda yer alan 40. maddesi, “ Ahvali şahsiyede vukua gelen değişmeler ezcümle evlenme haricinde doğan bir çocuğun babası tarafından tanınması, hâkimin babalığa hükmetmesi nesebin tashihi evlâtlık edinme veya bulunmuş bir çocuğun nesebi taayyün etmek hususlarından ileri gelen tebeddüller alâkadarların talebi veya resmi bir iş’ar üzerine sicilde ait olduğu künye kenarına yazılır.” hükmünü taşımakta; 1587 sayılı Nüfus Kanunu’nun 5. maddesinde, “ Şahsi halleri bildirmekle ödevli tutulan kimseler doğum, evlenme, boşanma, ölüm, gaiplik, nesep tashihi, tanıma , evlât edinme ve evlâtlık sözleşmesinin kaldırılması olaylarını nüfus memurluğuna bildirmeye ve nüfus memurları da bunları aile kütüklerine yazmaya mecburdurlar.” denilmektedir. Anılan hükümlerden, şahsi halde sonradan meydana gelen evlat edinme ile ilgili şahsi hal değişikliklerinin, ilgililerin başvurusu üzerine nüfus memurunca aile kütüklerine yazılacağı ; şahsi hal değişikliklerinin , nüfus kütüğündeki yanlış bir kaydın düzeltilmesiyle bir ilgisi bulunmadığından M.K.’un 38 ve Nüfus Kanunu’nun 11 ile 46.maddelerinde işaret edilen kayıt düzeltme davası yoluyla hükmen değil, idari bir işlemle yapılacağı anlaşılmaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun değişik 2 /1-a. maddesinde belirtilen, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaati ihlal edilenler tarafından açılan iptal davası kapsamında bulunan uyuşmazlık konusu davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, Kırıkkale İdare Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Kırıkkale İdare Mahkemesi’nin 24.11.1999 günlü, E:1999/622, K:1999/777 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 20.11.2000 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.