Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1362 Esas 2015/2555 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1362
Karar No: 2015/2555
Karar Tarihi: 15.06.2015

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1362 Esas 2015/2555 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/1362 E.  ,  2015/2555 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Sanık ... hakkındaki nitelikli dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde,
    a) Resmi evrakta sahtecilik suçu yönünden,
    Olay tarihinde sanık ..."in, katılan adına hazırlanmış sahte bonoyu diğer sanık ..."a verdiği, ..."ın da icra dairesinde takibe koymak suretiyle resmi evrakta sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan olayda, sanığın savunması, katılan anlatımı, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    b) Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden;
    Olay tarihinde sanığın, katılan adına sahte bir bono düzenlemek suretiyle diğer sanık ...vasıtasıyla icra dairesine koymak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan olayda; sanık ..."un diğer sanık ..."la birlikte hareket ederek kamu kurumu olan icra dairesini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği, bu nedenle sanığın TCK 158/1-d maddesi gereğince nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde basit dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması;
    Kabule göre de;
    1-Sanığın katılana yönelik eylemi teşebbüs aşamasında kaldığı halde teşebbüs hükümlerinin uygulanmaması,
    2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 300 gün olarak tayin edilmesi
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten/lerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
    Olay tarihinde sanık ..."nin diğer sanık ..."la birlikte hareket ederek, katılanın borçlu olarak gösterildiği sahte bonoyu icra dairesinde takibe koymak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan olayda;
    Sanık ..."nin soruşturma aşamasında suça konu senedi sanık ..."un kendisiyle yaptıkları ortaklık nedeniyle sanık ..."un suça konu senedi Muhammed Sağlam"dan bir borca karşılık aldığını beyan etmesine karşılık, kovuşturma aşamasında farklı ifade vererek, ifadeleri arasında çelişki bulunduğu, diğer sanıkla ticari ilişkisini kanıtlayamadığı, sanık ..."nin akrabası olan ..."la birlikte hareket ederek katılan adına sahte düzenlenmiş senedi takibe koymak suretiyle birlikte kamu kurumu olan icra dairesini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken sanığın soyut nitelikteki ceza sorumluluğundan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilerek yazılı şekilde beraetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara