Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/YYB-32 Esas 2006/37 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2006/YYB-32
Karar No: 2006/37

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/YYB-32 Esas 2006/37 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Silifke Asliye Ceza Mahkemesi'nde kaçakçılık suçlaması nedeniyle açılan kamu davası sonucunda sanığın eyleminin 4926 sayılı Yasanın 13. maddesi kapsamında kaldığı tespit edildi. Dosya Taşucu Gümrük Komisyonuna gönderildi. Ancak Taşucu Gümrük Yolcu Komisyonu da Asliye Ceza Mahkemesinin görevine giren suçu oluşturduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verdi ve dosya Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildi. Devlet sistemimiz içindeki makamların yaptırım uygulama bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verildiği vurgulanarak, görev ve yetki uyuşmazlıklarının çözümü için Ceza Genel Kurulu'na başvurulması gerektiği belirtildi. Ceza Genel Kurulu ise, atılı eylemin adlî veya idarî yaptırım gerektiriyor olmasına bakılmaksızın, kovuşturma konusu fiilin Asliye Ceza Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi.
Kanun maddeleri:
4926 S. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu (mülga) [ Madde 13 ]
4926 S. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu (mülga) [ Madde 26 ]
Ceza Genel Kurulu 2006/YYB-32 E., 2006/37 K.

Ceza Genel Kurulu 2006/YYB-32 E., 2006/37 K.

  • KAÇAKÇILIK SUÇLAMASI NEDENİYLE AÇILAN KAMU DAVASI
  • SANIKTA YAKALANAN EŞYALARIN TÜRKİYE"YE İTHALİNDE, İTHALAT REJİMİ GEREĞİNCE BELİRLENEN KURUMLARIN İZNİNE TABİ OLMASI
  • YARGI MERCİİ OLMADIKLARI HALDE, YAPTIRIM UYGULAMA BAKIMINDAN KENDİLERİNE KISMEN KAZA YETKİSİ VERİLMİŞ MAKAMLARIN VARLIĞI
  • 4926 S. KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNU(MÜLGA) [ Madde 13 ]
  • 4926 S. KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNU(MÜLGA) [ Madde 26 ]
  • "İçtihat Metni"

    Kaçakçılık suçundan açılan kamu davası sonunda Silifke Asliye Ceza Mahkemesi; sanığa yüklenen eylemin 4926 sayılı Yasanın 13. maddesi kapsamında kaldığı" gerekçesiyle 4926 sayılı Yasanın 13/1-2 ve 26. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Taşucu Gümrük Komisyonuna gönderilmesine karar vermiştir.

    Taşucu Gümrük Müdürlüğü Yolcu Komisyonu da; sanıkta yakalanan eşyaların Türkiye"ye ithalinde, ithalat rejimi gereğince belirlenen kurumların iznine tabi olması nedeniyle, eylemin 4926 sayılı Yasanın 13. maddesinin 3. fıkrasına temas ettiği ve aynı Yasanın 26. maddesine göre de Asliye Ceza Mahkemesinin görevine girdiğini belirterek karşı görevsizlik kararı vermiş, dosya görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmekle okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Çözümü gereken uyuşmazlık, somut olayda sanığa yüklenen eylemle ilgili yaptırım uygulama hususunda Silifke Asliye Ceza Mahkemesinin mi yoksa Taşucu Gümrük Yolcu Komisyonunun mu görevli olduğu hususunda toplanmaktadır.

    Ceza Genel Kurulunun 10.05.2005 gün ve 51-47 sayılı kararında vurgulandığı üzere; Devlet sistemimiz içinde yer alan il ve ilçe idare kurulları, en büyük mülkî amirlikler, belediye makamları, gümrük komisyonları, orman işletme şeflikleri (Kunter-Yenisey, Ceza Muhakemesi Hukuku, I. Kitap, 12. Bası, 2003, s. 871 vd., Prof. Dr.Tahir Taner, Ceza Muhakemeleri Usulü Dersleri, 1944, s. 27 vd.) gibi makamlar, yargı mercii olmadıkları halde, yaptırım uygulama bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş makamlardır. Bu bakımdan, adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile kaza yetkisini haiz bu makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıklarını, merci belirleme suretiyle çözme görevi, 1684 sayılı yasanın 1. maddesi uyarınca Ceza Genel Kuruluna aittir.

    Somut olayda, Asliye Ceza Mahkemesi eylemin idari yaptırım gerektiren 4926 sayılı Yasanın 13/1-2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, Taşucu Gümrük Yolcu Komisyonu ise eylemin aynı Yasanın 13/3. madde ve fıkrası kapsamında kaldığını ve Asliye Ceza Mahkemesinin görevine giren suçu oluşturduğunu belirterek karşılıklı görevsizlik kararı vermiş iseler de, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 5326 sayılı Kabahatler Yasası"nın 24. maddesinde; "Kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde mahkeme tarafından idarî yaptırım kararı verilir." hükmü uyarınca atılı eylem ister adlî yaptırımı gerektiren suç, isterse idarî yaptırımı gerektiren kabahat oluştursun, her iki halde de kovuşturma konusu fiili değerlendirme ve takdir yetkisi görevli Asliye Ceza Mahkemesine ait bulunduğundan, uyuşmazlığın Silifke Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararının kaldırılması suretiyle giderilmesi gerekmektedir.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

    Silifke Asliye Ceza Mahkemesinin 09.02.2004gün ve 62-24 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,

    Dosyanın anılan mahkemeye gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 07.03.2006 tarihinde tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara