Esas No: 2015/13711
Karar No: 2015/2550
Karar Tarihi: 15.06.2015
Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/13711 Esas 2015/2550 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle hakaret, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü ikamet ettiği köyün camisine giderek içeriye giren sanığın, cemaatin namaz kılmasını bekledikten sonra namaz kılmak istediğini söylemesi üzerine, cami imamı katılan ... ve cemaatte bulunan vatandaş katılan ..."ın, alkollü olmasından dolayı namaz kılamayacağını belirterek kendisine müdahale etmek istedikleri sırada; ""ben namaz kılmaya geldim, bu camiide namaz kılamazsam kimseye kıldırtmam, hepinizin kitabını sinkaf ederim, beş vakit ezan okunmayacak, beni rahatsız ediyor"" şeklinde sözler söyleyip camiden çıkmamak için direnmesi üzerine, olay yerine gelen Jandarma ekibinde görevli asker şikayetçi ..."in, duruma müdahale etmek istemesi üzerine, ""sen bana karışamazsın, sen kimsin lan, zor kullan da bak neler oluyor, lan seni buradan sürdürüm, seni bitiririm"" şeklinde tehdit sözleri söylemek suretiyle kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direndiği, tanık ifadelerine göre de, olay gününden bir ay öncesinde sanığın, cami minaresine tüfek ile ateş ederek minarede bulunan floresan lambasını kırdığının iddia edildiği olayda;
1-Katılanlar ... ve ..."e yönelik gerçekleşen kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle hakaret suçundan verilen hükümler ile mağdur ..."ye yönelik gerçekleşen kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen hükümlere yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle hakaret suçlarını oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Katılanlar ... ve ..."a yönelik gerçekleştirdiği inanç,düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçundan verilen hüküm ile kamu malına zarar verme suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
a-Olay günü ikamet ettiği köyün camisine giderek içeriye giren sanığın, cemaatin namaz kılmasını bekledikten sonra kendisi de namaz kılmak istediğini söylemesi üzerine, cami imamı katılan ... ve cemaatte bulunan vatandaş katılan ..."ın, alkollü olmasından dolayı namaz kılamayacağını belirterek kendisine müdahale etmek istediklerinde kendilerine küfür edip camiden çıkmamak için direnmesi şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminde; sanığın, unsurları oluşmayan inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçundan beraatine karar verilmesi gerekirken delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b-Sanığın, cami minaresine tüfek ile ateş ederek minarede bulunan floresan lambasını kırması şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin; 5237 sayılı TCK"nın 153. maddesinde öngörülen ibadethanelere zarar verme suçunu oluşturacağı ve bu suç ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeden suç vasıfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde kamu malına zarar verme suçundan hüküm kurulması,
c- Kabule göre de; kamu malına zarar verme suçundan verilen 6.000 TL adli cezasının taksit miktarı belirlenirken, verilen adli para cezasının 7.000 TL olarak yanlış yazılması suretiyle hükmün karıştırılması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.