Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/825 Esas 2015/2548 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/825
Karar No: 2015/2548
Karar Tarihi: 15.06.2015

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/825 Esas 2015/2548 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/825 E.  ,  2015/2548 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Hükmün son kısmında yer alan kanun yolu açıklamasında, yanlış anlamaya neden olacak ifadelere yer verilmek suretiyle, Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerinde belirtilen ilkelere göre; başvurulacak kanun yolu ile ilgili sürenin başlangıcının ve başvuru şeklinin tereddüte yer bırakmayacak biçimde açıkça gösterilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın öğrenme üzerine yaptığı 27.04.2011 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü ile yapılan temyiz incelemesinde;
    Olay günü katılanın iş yerine gelen sanığın, ... adına düzenlenen ve tüm dosya kapsamına göre sahte oluşturulduğu tespit edilen nüfus cüzdanı fotokopisini ibraz edip, gerçek kimliğini gizledikten sonra ... Şirketinin ...Bankası İskenderun Şubesi nezdindeki hesabına ait görünen, 13/10/2006 düzenleme tarihli, keşide yeri İskenderun olan, 9.300 TL bedel içeren ve tüm dosya kapsamına göre sahte ve aldatma kabiliyetini haiz olduğu belirlenen çeki, ticari alışverişe istinaden aldığı mal karşılığında katılana vererek haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
    1-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş ve yargılama konusu 9.300 TL bedelli olan çek ile ilgili olarak yapılan teknik inceleme sonucunda düzenlenen 22.09.2006 tarihli ekspertiz raporunda; çek üzerindeki yazıların evvelce aynı yerdeki mevcut ibarelerin fiziksel yollarla silinmelerinden sonra oluşturulduğu ve bu şekilde yapılan tahrifatın aldatma kabiliyetini haiz olduğunun belirlendiğinin anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki ""çekin sahteliğinin aldatma kabiliyetini haiz olup olmadığının belirlenmesi"" gerektiği hususundaki bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 158/1,f,son maddesi gereğince haksız menfaat miktarının 9.300 TL ve haksız menfaatin iki katının 18.600 TL olması dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde ""930"" gün adli para cezası"" olarak cezalandırılmasına ve aynı Kanun"un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL den hesap edilmek suretiyle netice olarak 18.600 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına"" şeklinde uygulama yapılması gerektiği gözetilmeyerek yasal düzenlemeye aykırı bir şekilde doğrudan haksız menfaat miktarının iki katı 18.600 TL olarak temel cezanın belirlenmesi,
    Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükümde yer alan adli para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin bölümlerin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılarak yerine, ""sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 158/1,f-son maddesi gereğince haksız menfaatin iki katı olan 18.600 TL karşılığı 930 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 52/2 maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL den hesap edilerek sonuç olarak 18.600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına"" şeklinde belirtilmesi suretiyle diğer yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara