Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6653 Esas 2015/2543 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6653
Karar No: 2015/2543
Karar Tarihi: 15.06.2015

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6653 Esas 2015/2543 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların bir çocuğun zehirlenmesi sonucu hastaneye getirilmesi ve tedavi masraflarının karşılanması için yanlış beyanda bulunduğu suçlamasıyla yargılandığı davada, mahkeme sanıkları beraat ettirdi. Mahkeme kararı, sağlık hizmetleri yönetmeliği ve genelgelerinin suçlama açısından yetersiz kaldığına işaret ederek, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı sonucuna vardı. Kanunlarda belirtilen hususlara göre; yataklı tedavi kuruluşları, acil sağlık hizmetlerinin bedelini hizmet sundukları kişinin ödeme imkânları çerçevesinde tahsil ederler. Ayrıca acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü sağlık kuruluşları, acil vakaları hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul etmekle yükümlüdürler. Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlardan ödeme gücü bulunmayanların acil sağlık hizmeti bedelleri kendilerinden talep edilmeyecektir.
23. Ceza Dairesi         2015/6653 E.  ,  2015/2543 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ..."ın, Alman vatandaşı olan çocuğu ..."ı, evdeki muhtelif ilaçları içmek suretiyle zehirlenmesi nedeniyle adı belirtilen hastanenin acil servis polikliniğine getirdikten sonra burada tedavisinin yapıldığı sırada, ismini kız kardeşi diğer sanık ..."in çocuğu ... olarak gerçeğe aykırı beyan ederek tedavisinin yapılmasını sağlamak suretiyle giderlerin katılan kurum tarafından karşılandığı, bu şekilde sanıkların, haksız menfaat temin ettiklerinin iddia edildiği olayda;
    Sağlık Bakanlığı’nın 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin 37. maddesi; “Yataklı tedavi kuruluşları, acil sağlık hizmetlerinin bedelini hizmet sundukları kişinin ödeme imkânları çerçevesinde tahsil ederler.”,
    2008/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin;
    Birinci maddesi; “Acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü bulunan sağlık kuruluşları, acil vakaları hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul edecek ve gerekli tıbbi müdahaleyi kayıtsız-şartsız ve gecikmeksizin yapacaktır. Hiçbir sağlık kuruluşu acil olarak gelen hastalara yeterli personeli veya donanımı olmadığı, ilgili birimi veya boş yatağı bulunmadığı, hastanın sağlık güvencesi olmadığı ve benzeri sebepler ile gerekli acil tıbbi müdahaleyi yapmaktan kaçınmayacaktır.”,
    Dokuzuncu maddesi; “Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlardan ödeme gücü bulunmayanların acil sağlık hizmeti bedelleri kendilerinden talep edilmeyecektir. Bunlardan kamuya ait sağlık kuruluşlarından ve ayakta teşhis ve tedavi yapan özel sağlık kuruluşlarından acil sağlık hizmeti alanların hizmet bedelleri 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanun"u hükümleri çerçevesinde sağlık kuruluşunun bulunduğu yer sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfından talep edilecektir. Bu konuda gerekli tedbirler ilgili vakıf başkanlıklarınca alınacaktır. Özel hastanelerden acil sağlık hizmeti alanların hizmet bedelleri ise talep edilmesi halinde 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu"nun 32"nci, 5393 sayılı Belediye Kanun"unun 38"inci ve 60"ıncı, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu"nun 18"inci maddeleri gereğince sağlık kuruluşunun bulunduğu yerin belediyesince ödenecektir. Bu amaçla belediyelerce bütçelerine yeterli ödenek konulacaktır.” şeklinde hükümler içermektedir.
    Bu mevzuat çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara