Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/7-24 Esas 2006/20 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2006/7-24
Karar No: 2006/20

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/7-24 Esas 2006/20 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Genel Kurulu'nun 2006/7-24 E., 2006/20 K. sayılı kararında, hırsızlık suçunu işleyen sanıkların hukuki durumlarına ilişkin ve tefhim tarihi ile ilgili kuralların önemine dikkat çekilmiştir. Kararda, sanıkların cezaları ve cezanın ertelenmesiyle ilgili olarak çeşitli kanun maddelerine atıfta bulunulmuştur. Bu kanun maddeleri şunlardır:
- 647 sayılı Cezaların Infazı Hakkinda Kanun (Mülga) Madde 4,
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (Mülga) Madde 494, Madde 522, Madde 59
- 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun Madde 12.
Ceza Genel Kurulu 2006/7-24 E., 2006/20 K.

Ceza Genel Kurulu 2006/7-24 E., 2006/20 K.

  • HIRSIZLIK SUÇUNU İŞLEYEN SANIKLARIN HUKUKİ DURUMLARINA İLİŞKİN
  • TEFHİM TARİHİ VE İSTEM İLE ALAKALI KURALLARIN ÖNEMLE DİKKAT EDİLMESİNE DAİR
  • TEMYİZ SÜRECİ İÇİN İZLENMESİ GEREKEN USUL ŞARTLARI
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 6 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 4 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 494 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 522 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 59 ]
  • 2253 S. ÇOCUK MAHKEMELERİNİN KURULUŞU, GÖREV VE YARGILA... [ Madde 12 ]
  • "İçtihat Metni"

    Hırsızlık suçundan sanıklar R…

    …. Eliş, M…

    …. Aydın ve İ Bor"un, TCY.nın 494/4-son, 522, 59, 2253 sayılı Yasanın 12 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca sonuçta 474.500.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmalarına, bu cezalarının 2253 sayılı Yasanın 38. maddesi uyarınca ertelenmesine; sanık Ş…

    …. Göktaş"ın ise TCY.nın 491/4-son, 522, 55/3, 59 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca 631.085.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, bu cezasının 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin Kızıltepe Sulh Ceza Mahkemesince 20.01.2004 gün ve 359-6 sayı ile verilen kararın üst Mardin C.Başsavcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 29.11.2005 gün ve 2786-20770 sayı ile;

    "Yasal süresi içinde hükmü temyiz etmemiş bulunan Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine" karar verilmiştir.

    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 20.01.2006 gün ve 99110 sayı ile;

    "Üst Cumhuriyet Savcısının, temyiz tarihinde yürürlükte bulunan 825 sayılı Kanun uyarınca yasal bir aylık süre içerisinde, 20.02.2004 havale tarihli temyiz süresinin saklı tutulması isteği ile ilgili dilekçe dosya içerisinde bulunmaktadır.

    Ayrıca gerekçeli temyiz dilekçesi 02.04.2004 tarihinde dosyaya ibraz edilmiş bulunmaktadır." görüşüyle itiraz yoluna başvurarak Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Mardin Üst Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz isteğinin esastan incelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

    Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanıkların hırsızlık suçundan cezalandırılmasına karar verilen somut olayda Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, üst C.savcısının temyizinin yasal süresinde olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

    Uyuşmazlık konusunda sağlıklı bir hukuki çözüme ulaşılabilmesi bakımından, C.savcıları yönünden öngörülen temyiz sürelerine ilişkin yasal düzenlemeleri incelediğimizde;

    1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren Ceza Kanununun Mevkii Mer"iyete Vaz"ına Müteallik 825 sayılı Kanunun 28. maddesi ile değiştirilen, 469 sayılı Mehakimi Şer"iyenin İlgasına ve Mehakim Teşkilatına Ait Ahkamı Muaddil Kanunun 5. maddesinde, ağır ceza C.savcılarının, ağır ceza mahkemesinin yargı çevresindeki asliye ve sulh mahkemelerinden verilen kararlar aleyhine otuz gün içinde itiraz ve temyiz yetkisini haiz olacakları belirtilmiştir.

    20.4.1929 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak dört ay sonra yürürlüğe giren 1412 sayılı CYUY.nın 310. maddesinin 1. fıkrasında, temyiz talebinin hükmün tefhiminden bir hafta içinde yapılacağı, 3. fıkrasında ise, sulh mahkemelerinin temyizi mümkün kararlarının yargı çevresi içinde bulundukları asliye veya ağır ceza mahkemeleri nezdindeki C.savcıları tarafından tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz edilebileceği öngörülmüştür.

    Bu yasal düzenlemelerden de görüleceği üzere, üst C.savcılarının yargı çevrelerindeki ilçe asliye ve sulh ceza mahkemeleri kararlarına karşı temyiz süreleri tefhimden itibaren 30 gündür. O yer C.savcılarının, asliye ve ağır ceza mahkemeleri kararlarına karşı temyiz süreleri tefhimden itibaren bir hafta, sulh ceza mahkemeleri kararlarına karşı ise bir aydır.

    Somut olayda Yerel Mahkemece sanıklar haklarında 20.01.2004 tarihinde hüküm verilmiş ve üst C.savcısı bu karara karşı 20.02.2004 havale tarihli dilekçe ile temyiz başvurunda bulunmuştur. Üst C.savcısının temyiz süresi 19.02.2004 tarihinde dolmuş olup, 20.02.2004 tarihli temyiz başvurusunun süresinden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır.

    Bu itibarla Özel Dairece temyiz isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.

    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle,

    1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının REDDİNE,

    2- Dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 14.02.2006 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara