MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılığa teşebbüs
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."ın sattığı marketin karşılığında şikayetçiden aldığı imzalarının şikayetçiye ait, alacaklı kısmı boş ve yazı ve rakamlarının ise sanık ..."nün el ürünü olan toplamda 100.000 TL"lik 4 adet senedi vadesinde ödenmesi üzerine birebir aynısını şikayetçiye iade etmiş olup gerçek senetleri sanık ..."a verdiği, sanık ..."ın ise, aldığı bu senetleri sanık..."ya ciro ettiği, sanık..."nın da senetleri...icra Müdürlüğünün takip dosyalarına konu ederek şikayetçi hakkında icra takibi başlattığı, sanığın teslim aldığı senetlerdeki yazılar ile icra takibine konu senetlerdeki yazıların sanık ..."nün el ürünü olduğu ve şikayetçiye iade edilen senetlerin gerçek senetler olmayıp icra takip dosyasındaki senetlere uyumlu şekilde hazırlanan senetler olduğundan sanıkların, eylem ve fikir birliği içerisinde dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediklerinin iddia olunduğu olayda;
Sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık ve bedelsiz senedi kullanma suçu olarak kabul edilerek dolandırıcılığa teşebbüs suçundan mahkumiyet, bedelsiz senedi kullanma suçundan şikayet yokluğundan düşme kararı verilmiş ise de; sanıkların eylemlerinin bir bütün halinde bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacağı ve sanık ..."ın eyleminin diğer sanıklarla iştirak halinde işlenmediğinden, katılanın şikayetinden vazgeçmesinin diğer sanıklara sirayet etmeyeceği ve sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki şikayetin de devam ettiği nazara alınarak sanıklar ..., ... ve ..."ın TCK"nın 156/1 maddesi uyarınca bedesiz senedi kullanma suçundan mahkumiyetleri yerine suç vasfı ve değerlendirmede yanılğıya düşülerek dolandırıcılığa teşebbüs suçundan cezalandırılmaları ve sanık ..."ın ise eylemlerinden dolayı bir bütün halinde şikayet yokluğundan düşme kararı verilmesi gerekirken eyleminin bölünerek dolandırıcılık suçundan ayrıca mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanıklar ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/06/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.