Esas No: 2005/4.MD-167
Karar No: 2006/6
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/4.MD-167 Esas 2006/6 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2005/4.MD-167 E., 2006/6 K.
"İçtihat Metni"
Görevde keyfi işlemde bulunmak suçundan sanığın, 765 sayılı TCK"nun 228/1, 59 ve 35.maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5 ay süre ile kamu hizmetlerinden yasaklanmasına, hapis cezasının 647 sayılı Yasanın 4, 5 ve 6. maddeleri uyarınca günlüğü 6 YTL"den para çevrilerek 900 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezanın 1 er ay ara ile 6 eşit taksitte ödenmek üzere taksitlendirilmesine ve ertelenmesine ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesince verilen 29.09.2005 gün ve 27-36 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "onama" istekli, 22.11.2005 gün ve 21 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Ceza Yasası uygulamasında memur sayılan sanığın suç tarihinde idari yargı kararı ile eski görevine iade edilen katılanı, göreve başlattıktan sonra aynı gün Eskil ilçesine süresiz olarak geçici görevle görevlendirerek, memuriyetine ait görevini kötüye kullanmak suretiyle keyfi işlemde bulunduğu kabul edilerek 765 sayılı TCK"nun 228/1, 59, 35 ve 647 sayılı Yasanın 4, 5 ve 6. maddeleri ile cezalandırılmasına ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından atılı suçun maddi ve manevi öğeleri itibariyle oluşmadığı gerekçeleriyle temyiz edilmiştir.
İncelenen dosyada;
17.07.2001 tarihli Bakanlık onayı ile Sivas Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü görevine naklen atanan Bekir Sami Coşkun"un, atamasının, Konya İdare Mahkemesinin 30.04.2002 gün ve 1271/656 sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 08.08.2002 tarihli yazısıyla, Aksaray Valiliğinden Bekir Sami Coşkun"un, Aksaray İl İdare Kurulu Müdürlüğündeki görevine başlatılmasının istenildiği,
Katılanın 02.09.2002 tarihinde Aksaray"daki görevine başlayıp, aynı gün sanık vali Kadir Çalışıcı"nın 02.09.2002 tarihli onayı ile, Eskil ilçesi yazı işleri müdürlüğü görevini vekaleten yürütmek üzere 5442 sayılı Yasanın 9/F maddesi uyarınca geçici olarak görevlendirildiği, görevlendirme yazısını tebliğ eden katılanın, 03.09.2002 tarihinde Eskil ilçesindeki görevine başladığı, bu görevinin 16.01.2003 tarihinde sona erdiği, katılanın 17.01.2003 tarihinde İldeki eski görevine başladığı,
Geçici görevlendirme ile ilgili 02.09.2002 tarihli kararın da Konya İdare Mahkemesinin 05.03.2003 gün ve 1259/203 sayılı kararı ile; yapılan işlemin yargı kararını etkisiz hale getirmeye yönelik olduğu, davacının fiilen görevden uzaklaştırılmasının amaçlandığı, görevlendirmenin süresiz olarak yapılmasının da hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle iptal edildiği,
Katılanın bu aşamada, İçişleri Bakanlığına gönderdiği 03.09.2002, 26.09.2002 ve 10.10.2002 tarihli yazılarda; görevlendirilmesinin yasaya aykırı olduğunu ve hakkında verilmiş yargı kararının uygulanmaması için bu yola başvurulduğunu bildirerek, sorumlular hakkında yasal işlem yapılması isteminde bulunduğu, bu şekilde başlayan soruşturma sürecinin, Yargıtay C.Başsavcılığınca görevde keyfi işlem suçundan, sanığın TCK"nun 228. maddesi uyarınca cezalandırılması istemli 25.05.2004 gün ve 21 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılmasıyla sonuçlandığı anlaşılmaktadır.
Katılan B…
… S…
…. Coşkun; kovuşturma aşamasında da, önceki iddialarını yineleyerek, katılma isteminde bulunmuş,
Sanık K…
…. Çalışıcı, gerek soruşturma aşamasında, gerekse kovuşturma aşamasındaki savunmalarında Aksaray Valiliği görevine atandıktan bir süre sonra İl İdare Kurulu Müdürü olan Bekir Sami Coşkun hakkında, muhtaçlık belgesi ve yeşil kart çıkartmak isteyen fakir, fukara ve eşi askere gitmiş, muhtaç genç hanımların uzun zamandır, taciz ettiği, işlerinin savsaklanmak ve engellenmek suretiyle, iş sahibi bayanları kendi çirkin nefsi isteklerini yapmaya zorladığı bu isteklerine alet olmayanların işlerini yapmayarak mağdur ettiği şeklinde duyumlar alması üzerine,
Mağdur ve yakınlarına konunun yazılı şikayetle iletilmesini istediğini, ancak bu kişilerin kişisel ve toplumsal nedenlerle şikayetten kaçındıklarını,
Yine bu şikayet, sızlanma ve dedikoduların yoğunlaştığı sıralarda konunun, basın organlarınca kamuoyunun gündemine taşındığını,
Ortada yazılı bir şikayet olmamasına karşın Vilayeti ve fakir fukaraya hizmet veren birimlerimizi, özellikle muhtaç bayan vatandaşlarımızı zor durumda bırakan tedirgin eden bu şahsın, hiçbir şey yapılmıyorsa bile, bir an evvel Aksaray"dan gitmesi gerektiği düşüncesiyle,
Konuyu İçişleri Bakanlığına intikal ettirdiğini, bu şekilde şahsın Sivas iline tayin edildiğini, bir süre sonra, Konya İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı vermesi ve katılanın yeniden Aksaray"daki görevine döndüğünün duyulması üzerine, basın organlarından ve kamu oyundan tepkilerin yoğun bir şekilde yansıtılmaya başlandığını, konuya duyarlı kişi ve kuruluşlara; daha önce yazılı şikayetten kaçınmaları sebebiyle, şahsın İdare Mahkemesi kararıyla görevine iade edildiğini, göreve başlatmak zorunda olduğunu belirtmesi üzerine, mağdure yakınları ve olaya tanık olanlar tarafından şikayet dilekçeleri verildiğini, konunun araştırılarak, Aksaray 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görevi kötüye kullanmak suçundan kamu davaları açıldığını, şahsın, bu çirkin ve uygunsuz davranışlarını sadece Aksaray"da değil, daha önceki görev yerlerinde de gösterdiğini, bu konunun da o tarihlerde basın organlarına intikal ettiğini, idari yargı kararını uygulamamak gibi bir kasıt ve düşüncesinin olmadığını, koşulların ve idari zaruretlerin zorunluluğuyla; ilin valisi olarak yapmak zorunda olduğu bir idari işlemin yargı kararını hukuken uygulamamak şeklinde değerlendirilmemesini, suçsuz olduğunu savunmuştur.
Konuyla ilgili olarak kovuşturma aşamasında bilgilerine başvurulan tanıklar;
R…
…. Poyraz; 2000 yılında Aksaray İl Jandarma Alay komutanı olarak atandım. O tarihte vali yardımcısı E…
…. Türker vardı, katılan İl İdare Kurulu müdürü idi. Fakir fukara yardıma muhtaç kadınların fondan istifade için müracaat ettiklerinde taciz ve sarkıntılığa uğradıkları söyleniyordu. Bu konu asayiş toplantılarında da konuşuluyordu. Eşraftan ve sohbet toplantılarında da bu türlü konuşmaların olduğunu biliyorum.
İptal kararından sonra asayiş toplantısında yukarıda anlattığım hususlar konuşuldu. Vali bey kararı uygulamak zorunda olduğunu söyledi, şeklinde beyanda bulunmuş,
M…
…… Nas 2001 yılı Aralık ayında Aksaray İl Emniyet müdürü olarak göreve başladım ilin güvenlik toplantılarında İl ile ilgili her konu konuşulmaktadır. Bizim önleyici zabıta olarak da olaylar meydana gelmeden bazı tedbirleri almamız gerekir, halkın içindeyiz halktan gelen duyumları değerlendiriyoruz, Aksaray Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının yardımlarından istifade sırasında muhtaç kişilerin bazı zorluklarla karşılaştığı, bazı kadınların tacize muhatap olduğu duyumları bize ulaştı, tacizle ilgili olarak İl İdare Kurulu Müdürü Bekir Sami Coşkun"un adı geçmekte idi, özellikle iptal kararından sonra, halk arasındaki söylentiler asayişi bozabilecek düzeye gelmişti, olabilecek olayların önceden önlenmesi ve adı geçenin can güvenliğini düşünerek, Vali beye yazılı bir bilgi notu verdim, geçici bir tedbir olarak ve geçici görevli olarak bir görevlendirme yapılmasının olayları önleme yönünden etkili olabileceğini söyledim, B…
…. S…
…. Coşkun geçici görevlendirmeyle Eskil İlçesi Yazı İşleri Müdürlüğüne gönderildi, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bu talebin özel bir not şeklinde 23.8.2002 tarihinde valiye iletildiği, dosya arasında bulunan, kişiye özel gizli yazıdan anlaşılmaktadır.
Sanığın savunma dilekçesine ekli belgelerin incelenmesinde; Kars Hürses gazetesinin 8 Temmuz 1991 tarihli nüshasında; "iki buçuk karışlık adam" başlıklı, 4 Temmuz 1991 tarihli "Herkesi kendin gibi mi görüyorsun müdür bey" başlıklı yazılarda isim zikredilmediği, 10 Temmuz 1991 tarihli Doğu gazetesinde, bu şahsın kim olduğunun açıklanmasının istenildiği, 12 Temmuz 1991 tarihli Hürses gazetesinde, yazıda belirtilen şahsın yine ismi belirtilmeksizin şehri terk etmesinin istenildiği, Aksaray Adalet Gazetesinin 5 Şubat 2003 tarihli nüshasında,"ikibuçuk karışlık adam geri döndü" şeklindeki yazı ile katılandan bahsedildiği, 17 Ocak 2003 tarihli Anayurt gazetesinde, "Eyvah Yandık" başlığıyla, yine katılandan bahsedildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki diğer bilgi ve belgeler ise şu şekildedir;
Katılan B…
…. …
…. Coşkun"un, 05.07.2001 tarihli yazı ile; halkla ilişkilerinde kırıcı, gayri ciddi ve lakayt davranışlar sergilediği, iş sahiplerine karşı sarkıntılık ve iffetsizlik yaptığı yönünde duyumlar alındığı, yanlı davrandığı, belirtilerek il dışına atanmasının talep edildiği, bu yazı üzerine B…
…. S…
… Coşkun"un 17.07.2001 tarihli Bakanlık onayı ile Sivas Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü görevine naklen atandığı, Bekir Sami Coşkun"un bu atamasının Konya İdare Mahkemesinin 30.04.2002 gün ve 1271/656 sayılı kararı ile "davalı idarece işlemin gerekçesi olarak ileri sürülen hususlarda basında yer alan bazı haberler dışında yeterli ve inandırıcı bilgi ve belgelerle kanıtlanmadığı ve soyut birer iddiadan ibaret kaldığı" gerekçeleriyle iptaline karar verildiği,
Şikayetçiler A…
… Kumtepe"nin 21.01.2003, N…
…. Ozan"ın 18.01.2003, N…
….. Kocaoğlan"ın 13.01.2003 ve A…
… Ar"ın 16.01.2003 tarihinde Valilik makamına verdiği dilekçelerde, yeşil kart için müracaat ettiklerinde, B…
…. S…
…. Coşkun"un 1999-2000 yılları arasında kendilerini, taciz ettiği, sarkıntılıkta bulunduğu ve birlikte olmayı teklif ettiğini belirterek şikayette bulunmaları ve B…
…. S…
…. Coşkun"un ilden ayrılırken bağış olarak vatandaşlara aldırdığı tv, buzdolabı gibi malzemeleri yanında götürdüğü iddiaları üzerine, 21.01.2003 tarihinde hakkında ön inceleme ve soruşturma başlatıldığı, ön inceleme raporu üzerine 06.03.2003 gün ve 10 sayı ile her iki iddia ile ilgili olarak Vali K…
…. Çalışıcı tarafından soruşturma izni verildiği, yapılan itirazın Konya Bölge İdare Mahkemesince 15.05.2003 gün ve 111/114 sayılı karar ile red edilerek soruşturma iznine ilişkin kararın onandığı,
B…
… Coşkun hakkında bu iddialarla ilgili olarak Aksaray Asliye Ceza Mahkemesine görevi kötüye kullandığı iddiasıyla 05.12.2003 tarihinde kamu davası açıldığı,
Aksaray 1. Asliye Ceza Mahkemesince 01.06.2004 gün ve 494/292 sayı ile;
Mahkûmiyetine yeter kanıt bulunmadığı gerekçesiyle sanığın beraetine karar verildiği,
Aksaray C.Başsavcılığının 12.02.2004 tarihli iddianamesinde ise; B.... S... Coşkun"un, 05-12.03.2003 tarihlerinde hastanede ayakta tedavi gördüğü halde, 08-09.03.2003 tarihlerinde bir partinin il kongresine hükümet komiseri olarak katıldığı ve rapor düzenleyip ücret aldığı yine aynı sürelerle ilgili olarak da harcırah aldığı iddiasıyla TCK"nun 240. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında da;
Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesince 28.05.2004 gün ve 123/288 sayı ile;
Hafta sonuna tekabül eden 08-09.03.2003 tarihinde görevlendirildiğinin bildirilmesi üzerine Aksaray"a gelerek, hükümet komiserliği yapması ve rapor tanzim etmesinde, görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraetine karar verildiği,
Saptanmıştır.
Ceza Yasası uygulamasında memur sayılan sanığın suç tarihinde idari yargı kararı ile eski görevine iade edilen katılanı Anayasanın 138/ son ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanununun 28/1.maddelerinin buyurucu hükümlerine aykırı olarak ve yargı kararını şeklen uygular görünüp, kararın hukuki sonucunu etkisiz kılmak amacıyla, göreve başlattıktan sonra aynı gün Eskil ilçesine süresiz olarak geçici görevle görevlendirmek suretiyle görevini kötüye kullandığı ve bu keyfi işlemle katılanın maddi ve manevi yönden mağduriyetine neden olduğu kabul edilerek TCK"nın 228. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; bu suçun oluşabilmesi için failin yaptığı hareketin yasaya aykırı ve keyfi olduğunu bilmesi ve bunu istemesi gerekir, oysa somut olayda sanığın yargı kararının sonuçlarını etkisiz hale getirmek iradesiyle değil, il yönetiminin başı olması nedeniyle ilde meydana gelebilecek asayişle ilgili sorunları çözmek iradesiyle hareket ettiği, dinlenen tanıklar ve basın organlarına yansıyan haberler birlikte değerlendirildiğinde, sanığın koşulların dayatması ile ve valiliğin kendisine yüklediği sorumluluğun sevkiyle böyle bir tasarrufta bulunduğu, yargı kararını yerine getirmekten bilinçle kaçınma ve kişiyi mağduriyete uğratma amacıyla hareket eylediğinin kesinlik kazanmadığı, bu kuşkulu halin, evrensel ceza yargılama kuralı olan "kuşkudan sanık yararlanır" ilkesi gereğince sanık yararına yorumlanması icap ettiği sonucuna varılmış bu nedenle atılı suçun öğeleri itibariyle oluşmadığı düşüncesiyle sanığın beraetine karar verilmesinin isabetli olacağı düşünülmüştür.
Bu itibarla, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının kabulü ile Özel Daire hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul Başkanı ve yedi kurul üyesi, usul ve yasaya uygun bulunan yasal gerekçelere dayanan Özel Daire kararının onanması yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 29.09.2005 gün ve 27-36 sayılı hükmünün BOZULMASINA,
2- Dosyanın Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 24.01.2006 günü tebliğnamedeki isteme aykırı olarak oyçokluğu ile karar verildi.