Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/5226 Esas 2021/5225 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5226
Karar No: 2021/5225
Karar Tarihi: 28.06.2021

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/5226 Esas 2021/5225 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yargılanmış ve beraat etmiştir. Mahkeme kararı, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Ancak, mahalli Cumhuriyet savcısı hüküm duruşmasına katılmadığından, temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren bir aydır. Temyiz istemi süresinde yapılmadığından, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz istemi reddedilmiştir. Kararda, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihi öncesi aleyhine temyiz yoluna başvurulan kararlarda 1412 sayılı CMUK'nın 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, mahalli Cumhuriyet savcılarının duruşmalarına iştirak etmediği Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresinin de 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 310. maddesinin üçüncü fıkrası kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu ifade edilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2020/5226 E.  ,  2021/5225 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç :Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm :CMK’nın 223/2-e. maddesi gereğince beraat

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.02.2020 tarihli ve 2017/8-948 Esas, 2020/162 sayılı kararında belirtildiği üzere, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığının resmen ilan edilmesinden önceki evrede aleyhine temyiz yoluna başvurulan kararlar söz konusu olduğunda, diğer bir ifadeyle 1412 sayılı CMUK’nın 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gereken hâllerde, o yer Cumhuriyet savcılarının duruşmalarına iştirak etmediği asliye ceza mahkemesi kararlarına yönelik temyiz sürelerinin de bu Kanunun 310. maddesinin üçüncü fıkrası kıyasen uygulanmak suretiyle belirlenmesi ve bu sürenin "tefhim tarihinden itibaren bir ay" olduğunun kabul edilmesi gerektiği; 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 3. madde uyarınca mahalli Cumhuriyet savcılarının, duruşmalarına iştirak etmedikleri Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinin 3. fıkrası kıyasen uygulanmak suretiyle, tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz kanun yoluna başvurabilecekleri, temyiz süresinin görüldü ile değil tefhimle başlayacağı, 5320 sayılı Kanuna 12.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6572 sayılı Kanunun 45. maddesi ile eklenen geçici 9. maddesine göre, 31.12.2019 tarihine kadar Asliye Ceza Mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmayacağının, ancak, verilen hükümlere karşı Cumhuriyet savcısının kanun yoluna başvurabilmesi amacıyla dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderileceğinin belirtildiği, 12.12.2014 ve sonrasında duruşmalara Cumhuriyet savcısı katılamayacağından, mahalli Cumhuriyet savcıları yönünden temyiz süresinin tefhimden itibaren 1 ay, 01.01.2014 ve 12.12.2014 tarihleri arasındaki hükümlerde ise temyiz süresinin tefhimden itibaren 1 hafta olduğu, incelenen dosyada hüküm duruşmasına katılmayan mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından 28/05/2015 tarihinde verilen hükme karşı 20/05/2016 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olmadığı anlaşılmakla, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 310 ve 317. maddeleri uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE, 28/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara