Esas No: 2017/811
Karar No: 2020/1937
Karar Tarihi: 08.06.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/811 Esas 2020/1937 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili şirketin, dava dışı ... Mermer ve İnşaat Ticaret Limited Şirketi ile davalı şirket arasındaki yüklenim sözleşmesinde tedarikçi olarak malzeme temini işini üstlendiğini, dava dışı ... Mermer’in müvekkilinin tedarikçi sıfatıyla ürettiği ve kendisine teslim ettiği 395.000 TL’lik malzeme bedeli borcuna karşılık davalı şirketten sözleşmeden doğmuş ve doğacak 350.000 TL alacağını müvekkili şirkete temlik ettiğini, Temliknamenin davalıya tebliğ edildiğini ve davalı tarafça temlik koşullarını kabul edildiğini, daha sonra her üç tarafın da katılımıyla akdedilen EK- sözleşmeyle temlike konu edilen alacak miktarının 150.000 TL’ye indirildiğini, temliknamenin bu bedeli aşan kısmının hükümsüz kılındığını, davalı şirketin müvekkilinin temellük ettiği alacağın sadece 38.404,63 TL’sini ödediğini, bakiyesini ödemediğini, 92.547,60 TL’nin müvekkilinden sonra temlik alacaklısı olmuş olan üçüncü kişi Kurtul Yerlitaş’a ödediğini ileri sürerek sair dava ve talep haklarını saklı tutarak 92.547,60 TL’nin Kurtul Yerlitaş’a yapılan ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin davacı şirkete borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi raporu ile davacının dava tarihi itibariyle dava dışı ... Mermer Şirketine 64.751,96 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, 15.10.2009 tarihli ek sözleşme tarihinden sonra, davadışı/... tarafından davalıya herhangi bir hakediş faturası kesildiğinde dair bir kayda rastlanılmadığı, davalının cevap dilekçesinde davacının temlik aldığı alacağa istinaden davacıya 145.000 TL tutarında ödeme yaptığını ikrar etmesi karşın, bu davalı tarafından belirtilen ödeme vakıasının kendi ticari defterleri ve belgeleri ile ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 92.547,60 TL’nin tahsilini istemiş, mahkemece 64.751,96 TL’nin hüküm altına alındığı anlaşılmıştır. Mahkemece kısmen kabule karar verildiği halde davalı yararına reddedilen miktar olan 27.795,64 TL üzerinden 3.335,47 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi ve kabul red oranına göre yargılama giderinin hesaplanmaması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/7. madde ve fıkrası uyarınca kararın aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünde bulunan 7 no.lu bendin sonuna "reddedilen miktar üzerinden takdir edilen 3.335,47 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin, 5 no.lu bendinde "masrafı" kelimesinden sonra gelmek üzere "kabul ve red oranları nazara alınarak 1.300 TL"sinin" cümlesinin eklenmesine hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde iadesine,
kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.