Vekile ve Kanuni Mümessile Tebligat - Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/9-175 Esas 2007/250 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2007/9-175
Karar No: 2007/250
Karar Tarihi: 27.11.2007

Vekile ve Kanuni Mümessile Tebligat - Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/9-175 Esas 2007/250 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık R. E.'nin silahlı terör örgütüne yardım ve yataklık suçundan cezalandırılması ve kamu hizmetlerinden 3 yıl süreyle yasaklanması hakkındaki kararın temyiz istemi Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından süresinde yapılmadığı için reddedilmiştir. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, tebligatın usule uygun olmadığını ve temyiz isteminin süresinde yapıldığını belirterek itirazda bulunmuştur. Tebligatın Şırnak Barosu daimi sekreteri yerine sanık mümadiinin avukatlarından birine yapılması nedeniyle usule uygun olmadığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak; Tebligat Yasası'nın 11, 10, 17 ve 32. maddeleri incelenmiştir. 11. maddede vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı, 10. maddede tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı belirtilmiştir. 17. maddede ise belli bir yerde meslek veya sanatını icra edenlerin o yerde bulunmamaları halinde tebliğin aynı yerdeki daimi memur veya mühstahdemlerinden birine yapılacağı ifade edilmiştir. 32. maddede ise tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.

 

 

Ceza Genel Kurulu 2007/9-175 E., 2007/250 K.

Ceza Genel Kurulu 2007/9-175 E., 2007/250 K.

  • VEKİLE VE KANUNİ MÜMESİLE TEBLİGAT

 

  • 7201 S. TEBLİGAT KANUNU [ Madde 17 ]
  • 7201 S. TEBLİGAT KANUNU [ Madde 19 ]

"İçtihat Metni"

Sanık R..... E...."in silahlı terör örgütüne yardım ve yataklık suçundan 765 sayılı TCY"nın 169, 3713 sayılı Yasanın 5 ve 765 sayılı TCY"nın 59 ve 31. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 3 yıl süreyle kamu hizmetlerinden yasaklanmasına ilişkin olarak Diyarbakır 5 Nolu Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 26.05.2005 gün ve 488-150 sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 15.06.2006 gün ve 1542-3418 sayılı kararı ile istemin süresinden sonra yapıldığından bahisle reddedilmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 06.07.2007 gün ve 140001 sayı ile;

"Tebligat Yasasının 17. maddesine göre: "belli bir yerde meslek ve sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde, aynı yerdeki daimi memur veya müstahdeme yapılabilir." P..... C...."ın 15/11/2004 tarihinden itibaren baro sekreteri olarak görev yaptığı dosya içersinde mevcut Şırnak Baro Başkanlığının 21/07/2006 tarih ve 2006/170 sayılı yazısından anlaşılmıştır. Tebliğ mazbatasında daimi sekreter olarak belirtilen P..... C...., tebligatın yapıldığı tarihte sanık müdafiinin daimi sekreteri değil baro sekreteridir. Dolayısıyla yasadaki usule göre yapılmayan gerekçeli kararın tebliği usulsüz olup, temyiz itirazı süresinde yapılmıştır." görüşü ile itiraz etmiştir.

Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

7201 sayılı Tebligat Yasası"nın 11. maddesinde: vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı, vekilin birden çok olması halinde bunlardan birine tebligat yapılmasının yeterli olacağı, 10. maddesinde: tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde gerçekleştirileceği, 17. maddesinde: belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlerin o yerde bulunmamaları halinde tebliğin aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, 32. maddesinde ise: tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.

İncelenen olayda;

Sanığın ve müdafilerinin yokluğunda açıklanan hükme ilişkin gerekçeli karar, tebliğ belgesinin muhatapla ilgili kısmına, yargılama sırasında yöntemine uygun biçimde vekaletname ile yetki belgesi sunarak bazı oturumlarda hazır bulunmuş olan sanık müdafilerinden Av. İ..... Y...."un adı ve soyadı, adres kısmına da "Şırnak Barosu Avukatlarından - Şırnak" yazılmak suretiyle tebliğe çıkartılmış, bu belge 11.7.2005 tarihinde "aynı işyerinde görevli sekreteri P..... C.... imzasına tebliğ edildi" şerhi düşülmek suretiyle imzası karşılığında adı geçene tebliğ edilmiş ise de, Şırnak Barosu Başkanlığınca düzenlenen 21.07.2006 tarihli belgede, P..... C...."ın tebligatın yapıldığı tarihi de kapsayacak biçimde 15.11.2004 tarihinden itibaren Şırnak Barosu"nda sekreter olarak çalıştığının belirtilmesi karşısında, sanık müdafilerinin çalışanı olmadığı saptanan P..... C...."a yapılan tebligat geçersizdir. Öte yandan, Şırnak Barosu"nun sanığın diğer müdafii Av. İ.... T...."a 14.07.2003 tarihinde durumu bildirip gerekçeli kararı teslim etmesi nedeniyle, tebligat da bu tarih itibariyle geçerli hale dönüşmüştür. Av. İ.... T.... ise, ıttıla tarihinden başlayan yedi günlük temyiz süresi içinde 18.07.2005 tarihli dilekçe ile temyiz isteminde bulunmuştur. Bu durumda temyiz istemi süresinde olduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına, dosyanın sanık R..... E.... müdafiinin istemine hasren temyiz incelemesi yapılması için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

SONUÇ :

Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

2- Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 15.06.2006 gün ve 1542-3418 sayılı kararının KALDIRILMASINA,

3- Dosyanın sanık R..... E.... müdafii Av. İ.... T...."ın süresinde gerçekleştirdiği başvuru nedeniyle temyizen incelenmesi için Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.11.2007 günü oybirliği ile karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara