"İçtihat Metni"
28.09.2001 tarihinde tankerden depoya LPG boşaltımı sırasında meydana gelen ve tanker sürücüsü H.Bayram"ın ölümüyle sonuçlanan olay nedeniyle açılan kamu davası sonunda; (Bakırköy Beşinci Ağır Ceza Mahkemesi)"nce 01.12.2006 gün ve 488-390 sayı ile; "...Otogaz istasyonu sahipleri sanıklar Seiahattin ve Demirairnin yangına karşı teknik, mekanik ve eğitim gibi gerekli önlemleri almadıkları, ayrıca LPG dolum şirketi sahibi sanık İ.Hakkı"nın tankerlerle LPG dolum tesisine nakil sırasında çıkabilecek yangın ve tehlikelere karşı tanker bünyesinde yeterli önlemleri almaması nedeniyle her 3 sanığın meydana gelen olayda kusurlu oldukları ve eylemlerinin sabit olduğu, atılı eylemlerin suç tarihi itibariyle 765 sayılı Yasa"ntn 383/2. maddesindeki suçu oluşturduğu, bu suçun ceza miktarının 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 100 liradan 500 liraya kadar para cezasını öngördüğü, aynı eyleme uyan ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasa"nın 85/2. maddesinde yasal düzen/emenin yapıldığı ve bu maddedeki ceza miktarının 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasını öngördüğü ve bu madde uyarınca verilecek hapis cezasının alt sınırdan ayrılma halinde sonuç ceza olarak ve cezanın niteliği itibariyle 765 sayılı Yasadaki düzenleme sanıklar lehine olduğundan..." şeklindeki açıklama ile "1- Sanıklar V…
…. ve S.A…
…fın ayrı ayrı beraatlarına, 2- Sanıklar S…
….., D…
…… ve İ.H…
…..n 765 sayılı TCK"nın 383/2. ve 59. madde/eri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 117 YTL adli para cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına, sanıkların verilen işbu cezalar sanıkların geçmişteki hali ve suç işleme hususundaki eğilimlerine göre cezasının ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyecekleri hususunda mahkememize vicdani bir kanaat gelmediğinden sanıklara verilen işbu cezaların 647/6 uyarınca teciline yer olmadığına, vekalet ücretine, yargılama giderine" hükmedilmiş olup, bu hükümler sanık İ.Hakkı müdafii ile mahkum olan diğer sanıkların müdafileri tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının onama istekli tebliğnamesi ile geldiği Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi"nce 17.09.2007 gün ve 3993-6380 sayı ile onanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.10.2007 gün ve 55998 sayılı itirazı; sanık İ.H…
…dafiinin hapis cezasının paraya çevrilmesi talebi ile ilgili olarak, mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olmasının yasaya aykırı bulunduğuna ilişkindir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
İtiraz yazısının kapsamına göre; inceleme sanık İ.Hakkı hakkındaki hükme hasren yapılmıştır.
Sanık İ.H…
……rtağı bulunduğu şirkete ait LPG tankerinden, incelememize gelmeyen sanıklar Selahattin ve D…
……..ibi bulunduğu K... Otogaz Petrol İnş. Tur. ve San. Ltd. Şti."ye ait otogaz istasyonundaki depoya LPG boşaltımı sırasında yangın ve patlama meydana gelmesi tarzında gerçekleşen ve tanker sürücüsü H.Bayram"ın ölümüyle sonuçlanan olayda, verilen kararla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlık "sanık İ.Hakkı müdafiinin hapis cezasının paraya çevrilmesi yönündeki talebi hakkında mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmesinin zorunlu olup olmadığına" ilişkindir.
Yerel mahkeme, Özel Daire ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında sübuta ve diğer hususlara ilişen başka bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi, inceleme sırasında başka bir probleme de tesadüf edilmemiştir.
Somut olayda; sanık İ.Hakkı"nın taksirli eyleminin; 765 sayılı Yasa"nın taksirle çıkarılan yangın ve patlama sonucu ölüm meydana gelmesini düzenleyen 383/2. maddesine, 5237 sayılı Yasa"nın ise taksirle öldürme suçunu düzenleyen 85/1. maddesine uyduğu görülmektedir. Zira, 5237 sayılı Yasa"da, 765 sayılı Yasa"nın 383/2. maddesini karşılayan özel bir hüküm bulunmamaktadır. 765 sayılı Yasa"nın 383/2. maddesinde belirtilen ceza 1 yıldan 5 yıla kadar ağır hapis ve 100 liradan 500 liraya kadar ağır para cezasıdır. 5237 sayılı Yasa"nın 85/1. maddesinde yer alan ceza ise 2 yıldan 6 yıla kadar hapistir.
Gerek 765 sayılı Yasa döneminde uygulanma olasılığı bulunan 647 sayılı Yasa"nın 4. maddesinin 3. fıkrasında, gerekse 5237 sayılı Yasa"nın 50/4. maddesinde taksirli suçlardan verilen cezaların miktara bakılmaksızın paraya çevrilebileceği düzenlenmiştir. Açıktır ki, gerek 765 ve gerekse 5237 sayılı Yasalardan hangisi uygulanırsa uygulansın taksirli suçtan verilecek olan hapis cezasının uzun süreli de olsa paraya çevrilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır.
5271 sayılı CYY"nin 230. maddesinin 1. fıkrasının d bendinde yer alan ve emredici nitelik taşıyan; "Mahkumiyet hükmünün gerekçesinde.cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar ...gösterilir" hükmü karşısında; somut olayda olduğu gibi, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi yönündeki talepler üzerine, mahkemece gerekçesi de gösterilmek suretiyle olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi zorunludur.
Olayımızda, 01.12.2006 tarihli oturuma katılan sanık İ.Hakkı müdafii Av. İ.Halil"in mahkemeye bir sayfadan ibaret dilekçe verdiği ve sözlü olarak da dilekçesini tekrar ettiği anlaşılmaktadır. Bu dilekçede sanığın suçsuzluğuna vurgu yapıldıktan sonra, son cümlede tesis edilen cezanın paraya çevrilmek suretiyle tecil edilmes"r talep edilmiştir. Buna karşılık, yerel mahkemece; tecil isteminin reddine karar verilirken, paraya çevirme talebi ile ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ve anılan hususun gerekçede tartışılmamış olması hukuka aykırıdır.
Bu itibarla, yerinde görülen itirazın kabulüne, Özel Daire kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmelidir.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2-Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi"nin 17.09.2007 gün ve 3993-6380 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3-Bakırköy Beşinci Ağır Ceza Mahkemesi"nin 01.12.2006 gün ve 488-390 sayılı hükmünün (BOZULMASINA),
4-Dosyanın Bakırköy Beşinci Ağır Ceza Mahkemesi"ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığıma tevdiine, 20.11.2007 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.