Esas No: 2015/1662
Karar No: 2015/2453
Karar Tarihi: 10.06.2015
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1662 Esas 2015/2453 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ...’in İstanbul İlinde faaliyet gösteren ... Şirketinde grup koordinatörü olarak görev yaptığı, söz konusu şirketin reklam ve ilan pazarlama işi ile uğraştığı, suç tarihinde ... Limited Şirketinin yöneticisi olan sanığın, yöneticisi olduğu bu şirkete ait reklamlarının yayımlanması için katılan şirket ile 23/06/2005 tarihli reklam sözleşmesini imzaladığı, katılan şirketin sözleşmeye konu edimini yerine getirmesi üzerine sanığın suça konu ... Bankası, Mithatpaşa / ... Şubesine ait, 30/05/2005 keşide tarihli, 18.000 TL tutarındaki diğer katılan ... a ait çeki ciro ederek katılan ...’e verdiği, söz konusu çekin ilgili banka şubesine ibrazında tamamen sahte olarak oluşturulduğunun anlaşıldığı, bu şekilde sahte olarak oluşturulmuş çeki ciro ederek tedavüle süren sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunmasına, katılanların beyanlarına, 31/01/2008 tarihli bilirkişi raporu içeriğine, ... Bankası Mithatpaşa / ... Şubesinin 16/11/2006 tarihli cevabi yazı içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçtan mahkumiyetine yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a- Sanık hakkında 14/02/2008 tarihli iddianameyle resmi belgede sahtecilik ve basit dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 157/1. ve 204/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25/11/2008 tarih ve 2008/112 Esas, 2008/898 sayılı kararı ile iddianamede anlatılan eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın ... Ağır Ceza Mahkemesi"ne gönderildiği, bu mahkemece çıkarılan yakalama kararına istinaden yakalanan sanığın istinabe yoluyla savunmasının alındığı, ancak ifadesinin alınması sırasında görevsizlik kararının sanığa okunmadığı, yine Cumhuriyet savcısının sanığın resmi belgede sahtecilik suçunun yanısıra nitelikli dolandırıcılık suçundan da cezalandırılmasına yönelik mütalaasını açıkladığı oturumda sanığın ve sanık müdafiinin hazır bulunmadığı anlaşılmış olup; bu şekilde ek savunma hakkı tanınmadan sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesine muhalefet edilmesi,
b-Katılan vekilinin soruşturma aşamasında verdiği şikayet dilekçesinde suça konu çekin sanık tarafından reklam hizmeti karşılığı olan borcuna mahsuben verildiğinin belirtilmesi, katılan ..."in de ifadelerinde suça konu çeki sanıktan yayınladıkları reklam ücreti karşılığı aldıklarını belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; çekin sanık tarafından önceden doğan borç ilişkisi nedeniyle verilip verilmediği, bu kapsamda somut olayda dolandırıcılık suçunun unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıp, irdelenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanığın talimatla alınan savunmasında; “suça konu çek karşılığında katılan şirket yetkililerine 35.000 TL’lik vadeler bölünmüş senetler verdiğini ve karşılığında ibraname aldığını” beyan etmesi karşısında; sanığın savunmasında ileri sürdüğü bu iddiasının gerçekliği araştırılmadan ve buna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediği değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm verilmesi,
2-Katılan vekilinin şikayet dilekçesinde suça konu çekin sanık tarafından 23/06/ 2005 tarihinde katılan firmaya verildiğinin belirtilmesi karşısında, suç tarihi bu tarih olarak ele alındığında, sanık hakkında atılı nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 29/06/2005 tarihli 5377 sayılı Kanun ile değiştirilmesinden önceki halinin sanığın daha lehine olacağının gözetilmemesi,
3- Suç tarihinin suça konu çekin sanık tarafından katılan firmaya verildiği tarih olan 23/06/ 2005 olarak kabul edilmesi gerekirken, gerekçeli karar başlığında 14/02/2008 olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/06/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.