Tehdit - hakaret - mala zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/18125 Esas 2015/2450 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/18125
Karar No: 2015/2450
Karar Tarihi: 10.06.2015

Tehdit - hakaret - mala zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/18125 Esas 2015/2450 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, sanık ile müşteki arasındaki husumet nedeniyle sanığın müştekiyi tehdit ettiği, hakaret ettiği ve aracına zarar verdiği iddialarıyla suçlu bulundu. Ancak mala zarar verme suçundan sanık beraat etti. Hüküm açıklanmasının geri bırakılması gerektiği belirtilen kararda, hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin temel cezaların alt sınırdan belirlenmesine karşın, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin, ertelemeye dair denetim sürelerinin alt sınırdan uzaklaşılarak belirlendiği belirtildi. TCK'nın 129. maddesi yerine genel tahrik kurumunu düzenleyen aynı Kanun'un 29. maddesi uygulanması gerektiği belirtilirken, tüm suçları kapsayacak şekilde uygulama yapılmasının yanı sıra, hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin temel cezaların alt sınırdan belirlenmesine karşın, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin, ertelemeye dair denetim sürelerinin alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi bozmayı gerektirdiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak ise; CMK'nın 231. maddesi, TCK'nın 51. ve 129. maddeleri, aynı Kanun'un 29. maddesi ve CMUK'un 321. maddesi belirtildi.
23. Ceza Dairesi         2015/18125 E.  ,  2015/2450 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit, hakaret, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ile katılan arasında, katılanın daha önceden başka bir olay ile ilgili olarak sanık aleyhine tanıklık yapmış olmasından dolayı husumet bulunduğu, olay tarihinde katılanla karşılaşan sanığın; katılana "hırsız, pezevenk, namussuz, seni yaşatmayacağım" şeklinde hakaret ettiği ve katılanı “seni yaşatmayacağım” şeklinde tehdit ettiği ayrıca katılanın aracına taş atarak zarar verdiğinin iddia edildiği somut olayda;
    1-Mala zarar verme suçuna yönelik olarak yapılan değerlendirmede;
    Katılan beyanına, sanık savunmasına, tanıklar ..., ... ... ve ...’nın anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; 10/07/2009 tarihli görgü tespit tutanağında bahsedilen katılana ait aracın bagaj kapağındaki çiziğin sanığın eylemi neticesinde meydana geldiğine dair sanığın üzerine atılı bu suçtan mahkumiyetine yönelik her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden sanığın bu suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun olmayan şekilde yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule göre de;
    Sanık hakkında mala zarar verme suçuna ilişkin temel ceza alt sınırdan belirlenmesine karşın, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin, ertelemeye dair denetim süresinin alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,
    2-Hakaret ve tehdit suçlarına yönelik olarak yapılan değerlendirmede;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınmasının, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesinin gerektiği, somut olayda katılanın tehdit ve hakaret suçlarına yönelik herhangi bir tazminat isteminin bulunmadığı gibi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa yüklenen bu suçlardan doğan herhangi bir maddi zararının da bulunmadığının anlaşıldığı, buna göre; kayden sabıkasız olan sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken; sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarını da kapsayacak şekilde tek bir hükümle “katılanın zararını gidermediği” şeklindeki dosya içeriğine ve yasa hükümlerine uygun olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    b-Hakaret suçunda ilk haksız hareketin kimin tarafından yapıldığının tespit edilemediğinin kabul edilmesi karşısında, özel hüküm olan TCK"nın 129. maddesi yerine genel tahrik kurumunu düzenleyen aynı Kanun"un 29. maddesi ile hüküm kurulması,
    c-Sanık hakkında hükümlülüğüne karar verilen her bir suç yönünden 5271 sayılı CMK"nın 231/5.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesinde düzenlenen erteleme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacaklarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde tüm suçları kapsayacak şekilde uygulama yapılması ve hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin temel cezalar alt sınırdan belirlenmesine karşın, yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin, ertelemeye dair denetim sürelerinin alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/06/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara