Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/4MD-124 Esas 2007/236 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2007/4MD-124
Karar No: 2007/236

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/4MD-124 Esas 2007/236 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2007/4MD-124 E., 2007/236 K.

Ceza Genel Kurulu 2007/4MD-124 E., 2007/236 K.

  • GÖREVİ SIRASINDA SÖVME
  • ZAMANAŞIMI
  • 5320 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ... [ Madde 8 ]
  • 1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 322 ]
  • "İçtihat Metni"



    : Sanık

    Sanık I... B.... B......"ın, katılan M...... Ş....."e 19.10.1999 tarihinde sövme suçundan dolayı TCY.nın 266/1, 267, 251, 59, 647 sayılı Yasanın 4; 26.10.2000 tarihinde aynı katılana sövme suçundan TCY.nın 266/1, 267, 251, 59, 647 sayılı Yasanın 4; katılan A.... D....."a 23.08.2000 tarihinde sövme suçundan TCY.nın 482/3, 251, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve sonuçta TCY.nın 72. maddeleri uyarınca 452.305.333 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, 647 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca cezasının birer ay ara ile 10 eşit taksitte tahsiline, sanıktan alınacak 250.000.000 lira manevi tazminatın katılan A...."e, 500.000.000 lira manevi tazminatın da katılan M......"ya verilmesine ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesince 19.09.2002 gün ve 34-30 sayı ile verilen kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 03.12.2002 gün ve 291-422 sayı ile; talimat yoluyla tanıkların ifadesini alan hakimin de olay nedeniyle hazırlık soruşturması sırasında tanık olarak dinlenmiş olmasının CYUY.nın 21/5. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.

    Yargıtay 4. Ceza Dairesince bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda 18.09.2003 gün ve 4-38 sayı ile önceki hükümde olduğu gibi sanığın TCY.nın 266/1, 267, 251,59, 647 sayılı Yasanın 4, TCY.nın 266/1, 267, 251, 59, 647 sayılı Yasanın 4, TCY.nın 482/3, 251, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve TCY.nın 72. maddeleri uyarınca sonuç olarak 452.305.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, bu cezasının 647 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca birer aylık 10 eşit taksitte alınmasına, sanıktan alınacak 250.000.000 lira manevi tazminatın katılan A...."e, 500.000.000 lira manevi tazminatın katılan M......"ya verilmesine ve 40.500.000 lira nispi harcın sanıktan tahsiline karar verilmiştir. Bu kararın da sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 09.12.2003 gün ve 275-289 sayı ile bu kez de sanığın savunma hakkının kısıtlandığı saptanarak hükmün diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.

    Yargıtay 4. Ceza Dairesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 11.11.2004 gün ve 13-38 sayı ile sanığın TCY.nın 266/1, 267, 251,59, 647 sayılı Yasanın 4, TCY.nın 266/1, 267, 251, 59, 647 sayılı Yasanın 4, TCY.nın 482/3, 251, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve TCY.nın 72. maddeleri uyarınca sonuç olarak 452.305.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, bu cezasının 647 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca birer aylık 10 eşit taksitte alınmasına, sanığın geçmişteki durumu, suç işleme eğilimi, duruşmada gözlenen davranışları gözetildiğinde cezasının ertelenmesi halinde yeniden suç işlemeyeceği kanısına varıldığından 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine, sanıktan alınacak 250.000.000 lira manevi tazminatın katılan A...."e, 500.000.000 lira manevi tazminatın katılan M......"ya verilmesine ve 40.500.000 lira nispi harcın sanıktan tahsiline oyçokluğuyla karar verilmiştir.

    Sanığın temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 05.07.2005 gün ve 29-91 sayı ile;

    "5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında sanık hakkında hangi yasa hükümlerinin uygulanacağının ilk derece mahkemesince belirlenmesi zorunluluğu karşısında, hükmün diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına" karar verilmiştir.

    Yargıtay 4. Ceza Dairesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 08.02.2007 gün ve 33-8 sayı ile önceki gerekçelerini tekrarlamış, ayrıca;

    "Sanığın 23.08.2000 tarihinde hizmetli A.... D....."a yönelik sövme eylemi 765 sayılı Yasanın 482/3, 251. maddeleri kapsamında, 19.10.1999 tarihinde mübaşir M...... Ş....."e yönelik sövme eylemi aynı Yasanın 266/1, 267, 251. maddesi kapsamında, sanığın 26.10.2000 tarihinde mübaşir M...... Ş....."e yönelik sövme eyleminin de aynı Yasanın 266/1, 267, 251. maddeleri kapsamında kaldığı; 1 Haziran 2005 tarihinde 5237 sayılı TCY.nın yürürlüğe girdiği, bu Yasanın 125. maddesinde hakaret ve sövme suçlarının düzenlendiği, bu maddeye göre "bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek surette saldıran kimse" 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, aynı Yasanın 131. maddesine göre de kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen suçlar hariç hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olduğu, 125. maddenin 3. fıkrasında da hakaret suçunun nitelikli hali olarak kamu görevlisine karşı görevinden dolayı suçun işlenmesinin belirlendiği, bu nitelikli halin uygulanması için kamu görevlisine karşı yapılan hakaretin görevinden dolayı olması gerektiği, 5237 sayılı TCY.nın 125. maddesiyle yakınanın görevi nedeniyle olmayan ancak görevi sırasında ona karşı suç işlenmesinin ve kamu görevlisinin görevi sırasında başkasına karşı suç işlemesinin nitelikli hal olarak öngörülmediği, bu nedenle sanığın yukarıda sabit görülen eyleminin 5237 sayılı TCY.nın 125. maddesinin 1. fıkrasının kapsamına girdiği, aynı Yasanın 131. maddesine göre de bu fıkrada düzenlenen suçların takibi şikayete bağlı olduğundan 5271 sayılı Yasanın 253. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olması nedeniyle sanığa mahkemesi aracılığıyla katılanla uzlaşma isteyip istemediği sorulmuş, sanık katılanla uzlaşmayı istemediğini bildirdiğinden bu hükmün uygulanma olanağı kalmamıştır.

    5560 sayılı Yasa ile 5271 sayılı CYY.nın 231. maddesine eklenen 5 ve devamı fıkralarına göre sanığın işlediği suçun şikayete bağlı suçlardan olması ve sanık hakkında hükmolunan cezanın da adli para cezası veya bir yıldan az hapsi gerektirmesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi düşünülebilir ise de, aynı maddeye göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olmamış bulunması gerekir. Oysa sanığın Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesinin 18.07.1996 tarih ve 52-50 sayılı kararı ile 765 sayılı TCY.nın 456/4, 251, 51/1, 59. maddeleri uyarınca kasıtlı yaralama suçundan dolayı 250.000 TL. ağır para cezasına mahkum olması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşulları oluşmadığından bu hükümler uygulanamamıştır.

    Sanığın 23.08.2000 tarihinde hizmetli A.... D....."a yönelik sövme eyleminden dolayı sanık hakkında 765 sayılı TCY.nın 482/3, 251, 59/2, 647 sayılı Yasanın 4 ve 765 sayılı TCY.nın 72. maddeleri uygulandığında 199 YTL, 19.10.1999 tarihinde mübaşir M...... Ş....."e yönelik sövme eyleminden dolayı sanık hakkında 765 sayılı TCY.nın 266/1, 267, 251, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve TCY.nın 72. maddeleri uygulandığında 99 YTL, 26.10.2000 tarihinde mübaşir M...... Ş....."e yönelik sövme eyleminden dolayı sanık hakkında 765 sayılı TCY.nın 266/1, 267, 251, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve TCY.nın 72. maddeleri uygulandığında 99 YTL adli para cezasıyla cezalandırılması gerekeceği, uygulanan 765 sayılı TCY.daki bu maddelerin karşılığını oluşturan 5237 sayılı Yasanın 125/1, 62 ve 50. maddeleri bütün olarak bu olaylara uygulandığında her bir eylem için ayrı ayrı 2 ay 15 gün hapis cezası veya 80 YTL adli para cezası verilecek olması, Dairemizce sanığın sabıkalı olması nedeniyle hapis cezası seçilerek yapılan değerlendirme sonucu, 765 sayılı TCY ve 647 sayılı Yasa eyleme uygulandığında yasa yollarının açık olması, cezaların seçenek yaptırıma çevirme ve erteleme olanağının bulunması nedeniyle sanık yararına sonuç doğuracağından sanık hakkında 765 sayılı TCY.nın hükümleri uygulanmıştır." gerekçeleriyle sanığın 765 sayılı TCY.nın 266/1, 267, 251, 59, 647 sayılı Yasanın 4, TCY.nın 266/1, 267, 251, 59, 647 sayılı Yasanın 4, TCY.nın 482/3, 251, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve TCY.nın 72. maddeleri uyarınca sonuç olarak 447 lira adli para cezası ile cezalandırılmasına, bu cezasının 647 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca birer aylık ara ile 10 eşit taksitte alınmasına, Sanığın Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesince verilen 29.01.1996 tarihli TCY.nın 456/4, 251, 51/1. maddeleri gereğince verilen 25.000 TL. ağır para cezasına dair ertelenmiş bir mahkumiyeti var ise de cezanın sadece para cezasından ibaret bulunmasına ve sanığın Yargıtay Ceza Genel Kurulunca yapılan bozmadan sonraki aşamalarda izlenen tutum ve davranışları lehine değerlendirilerek, geçmişteki durumu, suç işleme eğilimi, duruşmada gözlenen davranışları gözetildiğinde cezasının ertelenmesi halinde yeniden suç işlemeyeceği kanısına varıldığından 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine, sanıktan alınacak 250 YTL manevi tazminatın katılan A...."e, 500 YTL manevi tazminatın suç tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte katılan M......"ya verilmesine, fazlaya dair istemlerin reddine ve 40.50 YTL nispi harcın sanıktan tahsiline karar verilmiştir.

    Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının katılan M...... Ş....."e karşı 19.10.1999 tarihinde işlenen hakaret suçundan kurulan hükmün, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle bozularak kamu davasının oradan kaldırılması, diğer suçlar yönünden ise hükümlerin onanması istekli 25.05.2007 günlü tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okunup, konu müzakere edilmiş ve açıklanan karara varılmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Hakim olan sanığın görevi sırasında sövme eylemleri sabit görülerek Yargıtay 4. Ceza Dairesince cezalandırılmasına karar verilmiştir.

    1- Öncelikle çözümlenmesi gereken konu, Yargıtay C.Başsavcılığı tebliğnamesinde de belirtildiği üzere, 19.10.1999 tarihinde katılan M...... Ş....."e yönelik işlendiği kabul edilen hakaret suçu yönünden dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesine ilişkindir.

    Sanık hakkında idari soruşturma yapılması konusunda müfettiş görevlendirilmesi için Adalet Bakanınca 15.01.2001 tarihinde izin verilmiş ve yapılan soruşturma sonucunda yine Adalet Bakanınca 06.04.2001 tarihinde kovuşturma izni verilmiştir. Bu izin üzerine sanık hakkında 30.05.2001 tarihinde son soruşturmanın açılmasına karar verilmiş ve sorgusu 28.03.2002 tarihinde yapılmıştır. Sanık hakkında yapılan yargılamada 19.09.2002 tarihinde ve bozma sonrası yapılan yargılamalarda 18.09.2003, 11.11.2004 ve 08.02.2007 tarihlerinde mahkumiyetine ilişkin verilen hükümler ile zamanaşımı kesilmiştir. Ancak, sanık lehine olduğu kabul edilen 765 sayılı TCY.nın 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca zamanaşımı süresi 7 yıl 6 ayı geçemeyeceğinden, suç ve inceleme tarihleri arasında (kovuşturma izni verilmesine kadar geçen 2 ay 22 günlük durma süresi de nazara alınmasına karşılık) 10.09.2007 tarihi itibariyle dolmuş bulunduğundan, bu davanın gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine, katılan yararına manevi tazminata hükmedilmiş olması da nazara alınarak, katılanın hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmelidir.

    2- Sanık hakkındaki 26.10.2000 tarihinde katılan M...... Ş....."e sövme suçundan ve 23.08.2000 tarihinde katılan A.... D....."a sövme suçundan kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;

    Özel Dairece yapılan yargılamaya uygun olarak, toplanan kanıtların takdir ve değerlendirilmesinde, suçların sübutunun kabulünde, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliğinin tayin ve cezayı artırıcı ve azaltıcı nedenlerin takdir edilmesinde, savunmanın inandırıcı gerekçelerle reddedilmesi ile lehe yasanın saptanmasında, hükmedilen manevi tazminat miktarlarında incelenen dosyaya göre verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, isabetli olan hükmün onanmasına karar verilmelidir.

    SONUÇ :

    Açıklanan nedenlerle;

    Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08.02.2007 gün ve 33-8 sayılı hükmünün;

    1-

    Hüküm fıkrasında (1/a) bölümünde yer alan ve sanığın 19.10.1999 tarihinde katılan M...... Ş....."e yönelik işlendiği kabul edilen hakaret suçuna ilişkin mahkumiyet hükmünün gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,

    Bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesinin yaptığı gönderme nedeniyle 1412 sayılı CYUY.nın temyiz incelemesi yönünden halen uygulanması olanağı bulunan 322/1. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki 19.10.1999 tarihinde katılan M...... Ş....."e yönelik işlendiği kabul edilen hakaret suçuna ilişkin kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCY.nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMY.nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, yararına manevi tazminata hükmedilmiş olan katılan M...... Ş....."in hukuk mahkemelerinde dava açmakta muhtariyetine,

    2- a) Hüküm fıkrasında; (1/b) bölümünde 26.10.2000 tarihinde katılan M...... Ş....."e sövme suçundan ve (2) bölümünde 23.08.2000 tarihinde katılan A.... D....."a sövme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin ONANMASINA,

    b) Hükmedilen manevi tazminat miktarları üzerinden 40.50 YTL nispi harcın sanıktan alınmasına,

    3- Dosyanın Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 13.11.2007 günü tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara