Esas No: 2007/YYB-235
Karar No: 2007/218
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/YYB-235 Esas 2007/218 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İpsala Kara Hudut Kapısına gelen şüphelilerin araçlarında, diğer yolcu eşyaları ile karışmayacak şekilde oto yedek parçası ağırlıklı çeşitli elektronik eşya ve muhtelif eşya bulundurmak suçuyla ilgili İpsala C.Başsavcılığı ile İpsala Gümrük Komisyonu arasında görev uyuşmazlığı çıkması sonucu Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda görülen davada, görev uyuşmazlıklarının Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun görev alanına girmesi için, uyuşmazlığın mahkemeler ile sair yargı yetkisini haiz makamlar arasında doğması gerektiği belirtilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın diğer yargı yetkisini haiz makamlardan olmadığı ve mahkemeler ile sair yargı yetkisini haiz makamlar arasında doğmuş bir görev uyuşmazlığı bulunmadığı vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, görev uyuşmazlıklarının çözümünün Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun görev alanına girdiği 1684 sayılı yasa'nın 1. maddesi ve adli, idari ve askeri yargı mercileri arasında çıkabilecek görev ve hüküm uyuşmazlıklarını çözme görevinin Uyuşmalık Mahkemesi'ne ait olduğu 2247 sayılı yasa'nın 1. maddesi belirtilmiştir.
Ceza Genel Kurulu 2007/YYB-235 E., 2007/218 K.
"İçtihat Metni"
Türkiye"ye giriş yapmak üzere Yunanistan"dan İpsala Kara Hudut Kapısına gelen şüphelilerin araçlarında, diğer yolcu eşyaları ile karışmayacak şekilde oto yedek parçası ağırlıklı çeşitli elektronik eşya ve muhtelif eşya bulundurmak eylemlerinin Gümrük Komisyonumun görev alanına mı, yoksa C.Başsavcılığının görev alanına mı girdiği konusunda, İpsala C.Başsavcılığı ile İpsala Gümrük Komisyonu arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için, Yargıtay C.Başsavcılığınca, Yargıtay Birinci Başkanlığı"na gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulu"nca okundu, gereği görüşülüp, değerlendirildi:
Uyuşmazlık, şüphelilere isnat edilen eylemin, Gümrük Komisyonu"nun görev alanına mı, yoksa C.Başsavcılığı"nın görev alanına mı girdiği noktasında toplanmaktadır. Ancak uyuşmazlığın esasına geçmeden önce, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun, bu uyuşmazlığı çözme yetkisinin bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir.
1-1684 sayılı Yasa"nın 1. maddesi hükmü uyarınca; genel mahkemeler ile yargı yetkisini haiz diğer makamlar arasında görev ve yetki nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıkları çözme görevi Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na aittir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun görevinin söz konusu olması için yasanın anlatımı ile uyuşmazlığın bir tarafının, mahkemeler, karar hakimlikleri veya müstantiklerden (yürürlükten kaldırılan sorgu hakimlikleri) bulunması, diğer tarafının ise, uyuşmazlık mahkemesinin yetkisi kapsamında yer almayan yargı mercileri veya aslında kendileri yargı mercileri olmadıkları halde, yaptırım uygulama bakımından kendilerine kısmen yargı yetkisi verilmiş makamlardan olmaları gerekmektedir.
2- Adli, idari ve askeri yargı mercileri arasında çıkabilecek görev ve hüküm uyuşmazlıklarını çözme görevi ise 2247 sayılı Yasa"nın 1. maddesi hükmü uyarınca Uyuşmalık Mahkemesi"ne ait bulunmaktadır.
Cumhuriyet Başsavcılığının konumu;
Cumhuriyet Başsavcılığı 5235 sayılı Yasa"nın 16. maddesi uyarınca, mahkemeler yanında yer alan, adli ve idari görevlerle donatılmış bir organdır. 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren Kabahatler Yasası"nın 23. maddesinde, Cumhuriyet Savcısı da, yasada açık hüküm bulunan hallerde idari yaptırım kararı vermekle yetkili kılınmış ise de, yargısal işlem özelliği taşımayan ve salt idari yaptırım kararı vermekle sınırlı bulunan bu yetki, Cumhuriyet Savcılığı"nı, yargı yetkisini haiz makam konumuna dönüştürmemiştir.
Her ne kadar uygulamada Cumhuriyet Başsavcılıklarınca, "görevsizlik" ve "yetkisizlik" kararları şeklinde kararlar verilmekte ise de, soruşturma evrakının bir başka mahal Başsavcılığına gönderilmesinden ibaret bulunan bu işlemlerin karar niteliğinde bulunmaması nedeniyle, yasada bu tür işlemlere karşı herhangi bir yasa yolu öngörülmemiştir. Yargı mercilerince verilen görevsizlik ve yetkisizlik kararlarına karşı yasa yolları ile görev ve yetki uyuşmazlıklarının çözümü için hükümler vaz edilmesine karşın, gerek Cumhuriyet Başsavcılıkları arasında, gerekse Cumhuriyet Başsavcılığı ile sair makamlar arasında oluşabilecek uyuşmazlıklar için bir düzenleme yapılmamış, uyuşmazlığın intikal ettiği Cumhuriyet Başsavcılığı"nca keyfiyetin takdir edilerek bir sonuca bağlanması tercih edilmiş, bu şekilde bir uygulama ile soruşturma işlemlerinin uzaması engellenmiştir.
Ceza Genel Kurulu"nca yapılan değerlendirme;
a)Cumhuriyet Başsavcılığı, 1684 sayılı Yasa"nın 1. maddesinde belirtilen nsair kaza salahiyetine haiz makamlar" arasında yer al
mamaktadır.
b)Ceza Genel Kurulu"nca 1684 sayılı Yasa"nın 1. maddesi uyarınca çözümlenmesi gereken bir uyuşmazlıktan söz edilebilmesi için, uyuşmazlığın, mahkemeler, hakimlikler ile diğer yargı yetkisine sahip makamlar arasında çıkması, başka bir anlatımla, uyuşmazlığın bir tarafının mahkeme veya hakimlik olması zorunluluk atfetmektedir,
c)Gerek Cumhuriyet Başsavcılıkları arasında, gerekse Cumhuriyet Başsavcılığı i/e sair makamlar arasında oluşabilecek görev ve yetki uyuşmazlıkları konusunda bir düzenleme bulunmadığından, uyuşmazlığın intikal ettiği Cumhuriyet Başsavcılığı"nca, keyfiyetin takdiri ile gecikmeksizin bir sonuca bağlanması gerekmektedir.
d)
Kabahatler Yasası"nın 23. maddesi hükmü uyarınca, Cumhuriyet Başsavcılığı, kabahat oluşturan eylemler yönünden sair kaza makamları arasında değerlendirilse dahi, sair yargı yetkisini haiz makamlar arasında oluşacak görev ve yetki uyuşmazlıkları 1684 sayılı Yasa"nın 1. maddesi kapsamında yer almamaktadır.
Somut olayla ilgili saptamalar;
Şüpheliler; 1- Gıa M., 2- Dimitri, 3- Gıa Q. tarafından 03.04.2006 tarihinde işlendiği iddia olunan kaçakçılık eylemi nedeniyle, İpsala C. Başsavcılığının 07.04.2006 gün ve 100 sayı ile; kovuşturma yapılmasına yer olmadığına; konunun 4458 sayılı Yasa yönünden değerlendirilmesi ve takdiri için karardan bir örneğinin İpsala Gümrük Muhafaza Müdürlüğü"ne gönderilmesine karar verilmiş,
Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin bu karar, itiraz üzerine, Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı"nca 01.05.2006 gün ve 270 müt. sayı ile; şüpheliler hakkında kamu davası açılması gerektiği görüşüyle 5271 sayılı CMY"nin 173/4. maddesi uyarınca kesin olarak kaldırılmıştır. Bu hal karşısında, C.Bassavcılıaı"nca yapılacak işlem kesin nitelikteki bu karar üzerine aynı fıkra uyarınca iddianame düzenleyerek mahkemesine vermesinden ibarettir.
Bu nedenlerle, C.Başsavcılığı"nın bu açık ve emredici hükümler hilafına, 12.05.2006 gün ve 340-1 sayı ile verdiği görevsizlik kararı, bu karara yönelik itirazın reddine ilişkin Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı"nca verilen 16.06.2006 gün ve 405 müt. sayılı karar, İpsala Gümrük Müdürlüğü Yolcu Komisyonu"nun 23.08.2006 gün ve 2 sayılı kararı hukuki değerden yoksun ise de;
Ceza Genel Kurulu"nun görevi 1684 sayılı Yasa"nın 1. maddesinden kaynaklandığından ve mahkemeler ile sair yargı yetkisini haiz makamlar arasında doğmuş bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca, bu aşamada işin esasıyla ilgili bir değerlendirme yapılması ve karar verilmesi olanağı bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine karar verilmelidir.
Sonuç:
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığından söz edilebilmesi için, 1684 sayılı Yasa"nın 1. maddesi uyarınca, uyuşmazlığın, mahkemeler ile sair yargı yetkisini haiz makamlar arasında doğması zarureti bulunduğundan,
a- Cumhuriyet Başsavcılığımın diğer yargı yetkisini haiz makamlardan sayılmaması,
b- Mahkemeler ile sair yargı yetkisini haiz makamlar arasında doğmuş bir görev uyuşmazlığının bulunmaması,
Nedenleriyle,
2- Dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay C. Bassavcılığı"na tevdiine,
30.10.2007 günü yapılan müzakerede tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliği ile karar verildi.