"İçtihat Metni"
Sanık S.... B.......’ün 298 sayılı yasaya aykırılık suçundan anılan yasanın 160/3-2 ve 765 sayılı TCY’nın 59. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 440 YTL adli para cezası ile mahkûmiyetine ilişkin Samandağ Asliye Ceza Mahkemesince verilen 30.12.2005 gün ve 701-681 sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine;
Dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 20.02.2007 gün ve 5440-1395 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Bu hükme karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 17.09.2007 gün ve 163508 sayı ile;
“...olayımızda sanık seçmen olduğu aynı sandık bölgesinde 81 ve 82 nolu sandıklara yazılmış, 28.03.2004 tarihli mahalli seçimlerde önce 81 nolu sandıkta oyunu kullandıktan sonra aynı mekândaki ve yazılı olduğu 82 nolu sandıkta oy kullanmak için 81 nolu sandık başında kendisine sürülen özel boyayı silerek aynı seçimde 2. defa oy kullanmıştır.
Fiilinde hileli tutum ve davranış olduğu gibi aynı mekânda ve seçmen olduğu sandıkta oy kullandığından 298 sayılı Yasanın 164/5. madde ve fıkrası gereğince cezalandırılması “
“ gerektiği gerekçesiyle itiraz yasa yoluna başvurulmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
1- Yargılama konusu maddi olay;
Sanık S.... B.......’ün 28.03.2004 tarihinde yapılan mahalli idareler genel seçiminde kayıtlı olduğu Samandağ İlçesi Koyunoğlu Beldesi 81 no’lu sandıkta oy kullandıktan sonra parmağına sürülen boyayı çıkartarak aynı yerdeki 82 no’lu sandıkta da oy kullanması şeklinde gerçekleşmiştir.
2- Yargıtay 8. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nca çözümlenmesi gereken hukuksal uyuşmazlık;
Seçimde bir sandıkta oy kullanıldıktan sonra 298 sayılı Yasanın 93/3 maddesi gereğince zorunlu olarak parmağa sürülen özel boyanın çıkartılarak başka bir sandıkta oy kullanılması eyleminin 298 sayılı Yasanın 160/3. maddesi yollamasıyla 2. fıkrasındaki suçu mu, yoksa aynı yasanın 164/5 maddesinde yazılı suçu mu oluşturacağına ilişkindir.
3-Ön sorun;
Ceza Genel Kurulundaki inceleme sırasında, işin esasına girilmeden önce dosya içerisinde bulunan bir kısım belge fotokopilerinin onaysız olduğunun saptanması üzerine bu konu Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle ele alınıp “
“ön sorun”
” olarak değerlendirilmiştir.
4-Değerlendirme;
Ceza Yargılamasının amacı, somut gerçeğin ortaya çıkarılması olup bunun için başvurulan kanıtlama araçlarından biri de belgelerdir. Yargılama makamları suç isnadı nedeniyle oluşan uyuşmazlığı çözümlerken kendiliklerinden getirttikleri ya da iddia ve savunma doğrultusunda sunulan belgelerin güvenilirliğini de denetlemek durumundadırlar. Güvenilirliğin denetlenebilmesi için, belgenin aslının veya bunun olanaklı olmaması halinde de aslına uygunluğu yetkili makam veya kişilerce onanmış örnek ya da kopyalarının dosyaya konulması gerekir. Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adlî Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 26. maddesinde soruşturmanın, 63. maddesinde ise davaların ayrılması halinde dosyadaki belgelerin onaylı birer örneğinin ayrılan soruşturma evrakına veya dava dosyasına konulacağı belirtilmektedir.
Dosya incelendiğinde, Yerel Mahkemece hükme esas alınan iddianame, tensip tutanağı, sanığın savunmalarının da yer aldığı duruşmalara ait tutanaklar, ayırma kararının verildiği duruşma tutanağı ve sandık seçmen listelerinin asıllarının dosyada bulunmadığı ve dosyaya konulan fotokopilerinin de onaysız olduğu görülmektedir. Fotokopi belgeler açıklanan kurallar çerçevesinde usulünce onaylattırılarak güvenilirliği sağlanmadan hükme dayanak alınmış olduğundan, hükmün bu usul yanılgısı nedeniyle bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı bu farklı gerekçeyle yerinde görüldüğünden itirazın kabulü ile onama kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme kararının diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının bu değişik gerekçeyle KABULÜNE,
2-Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 20.02.2007 gün ve 5440-1395 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Samandağ Asliye Ceza Mahkemesinin 30.12.2005 gün ve 701-681 sayılı kararının 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 321. maddesi uyarınca, sair yönleri incelenmeksizin, belirtilen bu usule aykırılık nedeniyle BOZULMASINA,
4-Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.10.2007 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.