Esas No: 2015/1237
Karar No: 2015/2406
Karar Tarihi: 09.06.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1237 Esas 2015/2406 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yolda yürüyen katılanın yanına gelerek önce muhabbet eden sonrasında cüzdanındaki polis amblemi bulunan kimliğe benzer bir nesneyi göstermek sureti ile polis olduğu izlenimi veren sanığın,katılana aranan bir suçlu eşgaline uyduğunu söyleyerek,o sırada telefonda görüştüğü ve ""amirim"" dediği bir şahsın da onayını alarak ceza olarak bankadan para çekmesini sağlayıp hayır için camide sadaka olarak dağıtmasını istediği,katılanı dua etmesi için camiye yönlendirerek katılandan saymak için paraları alıp kaçmak sureti ile haksız menfaat elde ettiği iddia edilen olayda,
Tüm dosya kapsamına göre, sanığın gerçekleştirdiği sabit olan dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Tekerrüre esas (... Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 765 sayılı Ceza Kanunu"nun 491/3 maddesine muhalefetten verilen ve infaz tarihi 21/01/2008 olan 1 yıl hapis cezası) sabıkası bulunan sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddeleri gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 50 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "50 gün" ve "1000 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN" ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.