"İçtihat Metni"
Sanık M.Faruk"un hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCY"nin 142/2-d, 43 ve 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile mahkumiyetine, 53. madde uyarınca hak yoksunluğuna, aynı Yasa"nın 63. maddesi gereğince mahsuba ilişkin (Kadıköy Beşinci Asliye Ceza Mahkemesi)"nce verilen 06.07.2006 gün ve 355-500 sayılı hükmün sanık müdafiinin temyizi üzerine;
Dosyayı inceleyen Yargıtay Altıncı Ceza Dairesi"nce 29.05.2007 gün ve 734-6780 sayı ile;
1- Yakınanın evinden para, cep teiefonu ve oto anahtarını alıp, bu anahtarla evin önündeki otoyu çalmak biçiminde gerçekleşen sanığın eyleminin; tek hırsızlık suçunu oluşturduğu gözeb"lmeyerek, koşullan bulunmayan TCK"nın 43/1. maddesi ile uygulama yapılması,
2-....................
3-
* isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay CBaşsavcılığı"nca 20.07.2007 gün ve 265593 sayı ile;
" Yakınanın evine girip, para, cep telefonu, kredi kardan ve oto anahtan a/arak evden çıkan sanığın ey/emi evden çıkmasıyla tamamlanmıştır. Evin dışına çköktan sonra müştekinin otosunun evin önünde park halinde olduğunu görüp çalmaya karar vermekle kastını yenilemiştir. Sanığın evden hırsızlık eylemi ile oto hırsızlığı eylemleri aynı zamanda gerçekleşmemiştir. TCK"nın 43/1. maddesindeki ""değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" durumu olayımızda gerçekleşmiştir. Araya uzun bir zaman girmemesi suçun aynı zamanda işlendiği anlamına gelmeyecektir. Sanık müştekinin evine girip para, cep telefonu, kredi kartı ve oto anahtarını alıp evden çkmakla ilk hırsızlık suçu tamamianmışbr. Oto anahtannı evden alan sanık evin önünde aracı bulamayabilirdi, araa evin önünde bulması ile ikinci bir suç İşleme kastı gerçekleşmiştir. Bu nedenle olayımızda TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekecektir"" gerekçesiyle itiraz yasa yoluna başvurularak Yargıtay Altına Ceza Dairesi"nin 29.05.2007 tarih ve 2007/734-6780 sayılı kararının (1) numaralı bozma nedeninin kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığı"na gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
Yargılama konusu maddi olayın; yakınanın üçüncü katta bulunan evine girilerek para, kredi kardan, cep telefonu ve güneş gözlüğünün yanında, 34 ... 2488 plakalı aracına ait anahtann alınarak bu anahtarla evin önünde park halinde bulunan aracın çalınması şeklinde gerçekleştiği,
Yargıtay Altıncı Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca çözümlenmesi gereken hukuki uyuşmazlığın; yakınanın evinden para ve bir kısım eşya iie birlikte alınan otomobil anahtarıyla evin otoparkında bulunan aracın çalınmasının tek hırsızlık suçunu mu oluşturacağı, yoksa 5237 sayılı Yasa"nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanması gerekeceğine ilişkin olduğu,
Genel Kurul"ca yapılan değerlendirmede;
765 sayılı TCY"nin 80. maddesindeki hükme benzer bir düzenleme getiren 5237 sayılı TCY"nin "zincirleme suç" başlıklı 43/1. maddesinin;
*(1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zaman/arda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şeklileri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır, "şeklinde olduğu, maddenin açık düzenlemesinden anlaşılacağı ve öğretide de kabul edildiği üzere zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için,
a- Aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi,
b- İşlenen suçlann mağdurlarının aynı kişi olması,
c- Bu suçların aynı suç işleme kararıyla işlenmesi koşullarının gerçekleşmiş olmasının gerektiği, hırsızlık suçunun bir yerde işlenmeye başlandıktan sonra devam eden hareket birliği içinde ve kesintisiz sürdürülerek aynı mağdurun yakında bulunan farklı bir yerdeki eşyasına karşı işlenmesinin yeni bir suçu ya da aynı suç işleme karanyla suçun birden fazla işlenmesi halini oluşturmayıp yasada tanımlanan suç tipine uygun tek bir fiil niteliği taşıyacağı, bu itibarla Yasa"nın 43. maddesinde tanımını bulan zincirleme suç halinden söz edilmemek gerektiği,
Somut olayda, sanığın bir apartmanın üçüncü katında oturan yakınanın evine penceresinden girerek para ve bir kısım eşya ile birlikte aldığı otomobil anahtarıyla evden çıkıp hemen evin önünde otoparkta bulunan aracı çalması eyleminde, araya zaman aralığı girmediği ve fiilin kesintiye uğramadan devam ettirildiği gözetildiğinde, zincirleme suç hükümlerinin uygulama yerinin bulun-madiği, sanığın eyleminin bütün halinde tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu, suça vasıf verilirken eylem bütünlüğü içindeki en ağır niteliğe dayanılması İcap ettiği, yerel mahkemece bozma üzerine yeni hüküm kurulurken oluşum bütünlüğünün gözetilerek Yasa"nın 61. maddesince temel cezanın tespitinin uygun olacağı,
Görüş ve kanaati benimsendiğinden,
Özel Daire"nin sanığın eyleminin tek hırsızlık suçunu oluşturduğuna ilişkin kararı İsabetli olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılıgı"nın itirazının reddine karar verilmelidir.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle;
1-
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2-
Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsav-cılığı"na tevdiine, 02.10.2007 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.