12. Ceza Dairesi 2021/2824 E. , 2021/5224 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle yaralama
Hüküm :CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması sureti ile TCK’nın 89/4, 22/3, 62, 53/3-1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 89/4, 22/3, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Eyüp 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.04.2011 tarihli ve 2010/486 esas, 2011/431 karar sayılı kararının 23.06.2011 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 04.10.2015 tarihinde TCK"nın 179/3-2. maddesinde tanımlanan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 17.03.2016 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.05.2016 tarihli ve 2016/191 Esas, 2016/381 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, incelenen dosya kapsamında; bu ilkelere uyulmadan sanığa atılı suçun ne olduğu ve sübut delilleri irdelenmeksizin yalnızca hükmün açıklanmasının koşullarının oluştuğuna yönelik tartışma içerir ancak delil tartışılması içermeyen kararla gerekçesiz olarak yazılı şekilde hükmün kurulması;
Kabule göre ise ;
1-Dosya içeriğine göre, sanık sürücünün sevk ve idaresindeki kamyonetle, meskun mahalde, gece vakti, aydınlatmanın bulunduğu, bölünmüş tek yönlü caddede seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde yine aynı istikamette seyir halinde olan katılan sürücü ..."ın sevk ve idaresindeki otomobilin sol arka kısmına çarpması, çarpmanın etkisiyle bu aracın beton duvarlara çarparak sürüklenmesi sonucu sanığın tamamen kusurlu olarak üç kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda, sanık hakkında tayin edilen temel cezanın bilinçli taksirle artırılması sırasında, bilinçli taksir oluşturan yalnızca bir ihlalin ( alkol miktarı) bulunduğu gözetilmeksizin, TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca temel cezanın 1/3 oranı yerine, (1/2) azami oranda artırılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.