Esas No: 2021/4246
Karar No: 2021/5314
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/4246 Esas 2021/5314 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı kadın, karşı dava dilekçesinde ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini olmadığı takdirde şimdilik bedeli olan 5.000 TL"yi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep etmiştir. Mahkemece, 27.11.2020 tarihli kararla, 61.200,00 TL ziynet eşyası ve 20.750,00 TL çeyiz eşyası alacağı toplam 81.950,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kabul edilen alacağın 5.000,00 TL"sine dava tarihi olan 28/03/2017 tarihinden, 76.950,00 TL TL"sine ıslah tarihi olan 19/03/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar vermiş, ancak hüküm altına alınan ziynet ve çeyiz eşyalarının neler olduğu, cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde gösterilmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinin (2.) fıkrasında; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Kabule göre de;
Davacı kadın 11.04.2017 tarihli dileçesinde talebine konu ziynet eşyalarından 3 tane bileziği yanına alabildiğini, kalanları alamadığını belirterek, bunların kendisine iadesini talep ettiği halde bu 3 bileziği de kapsar şekilde talep aşılmak sureti ile hüküm kurulması yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinin kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.06.2021 (Pzt.)