MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
a)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçu bakımından kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanığın galericilik işi ile uğraşan katılana sattığı araç mukabilinde parasını almış olduğu, ancak daha sonra devre ilişkin yaşanan bir kısım sorunlardan ötürü tarafların bu satış akdini kendi aralarında feshederek edimlerini birbirlerine iade ettikleri, bu kapsamda aracını geri alan sanığın daha önce almış olduğu bedel mukabili olarak katılana senet verdiği, katılanın senet üzerinde sanığın gerçekte “ ...” olan isminin “ ...” olarak yazılmış olduğunu görünce sanığı arayarak durumu ilettiği, sanığın bu defa bahse konu senedi geri alarak, katılana suça konu 24/06/2010 keşide tarihli, keşidecisi ... olarak gözüken 6.320 TL bedelli çeki gönderdiği, katılanın da almış olduğu bu çeki ticari ilişkileri kapsamında tedavüle soktuğu, son çek hamilinin çeki bankaya ibraz etmesi neticesinde çekin sahteliğinin anlaşıldığı olayda, sanığın aşamalarda suça konu çeki verdiğini inkar etmesine mukabil çek üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde çekin sahte olduğunun ve ön yüzü üzerinde bulunan yazıların sanığın eli ürünü sadır olduğunun saptanmış olması, katılanın aşamalarda istikrar gösteren tutarlı beyanları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
b)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık ile katılan arasında daha önceden kurulmuş bulunan bir borç ilişkisinden kaynaklı olarak verilen sahte çek nedeniyle dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağının gözetilmeyerek sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken oluşa uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de; sanığa verilen gün adli para cezasının 5237 sayılı TCK’nın 52/2 fıkrası uyarınca TL cinsine çevirisi yapılırken, uygulama yeri bulunmayan TCK 50. maddesine atıfla hükmün karıştırılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.