23. Ceza Dairesi 2015/1777 E. , 2015/2330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan ..."ten satın aldığı boya malzemesi karşılığında borçlusu katılan ..., alacaklısının kendisi olduğu 1000 ve 1500 TL bedelli iki adet sahte olarak düzenlenmiş senetleri cirolayıp katılan ..."e vermek suretiyle atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçuna yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Şirket yöneticisi veya şirket adına hareket etmeye yetkili temsilci ile şirket müdürü olmayıp, şirkette çalışan kişilerin, şirket adını kullanarak dolandırıcılık suçunu işlemeleri halinde TCK’nın 158/1-h maddesindeki nitelikli halden söz edilemeyeceği için, şartları var ise maddenin diğer bentlerindeki nitelikli hallerin var olup olmadığının araştırılmasının gerekeceği, bunların bulunmaması durumunda ise dolandırıcılık suçunun basit halinin oluşacağından hareketle; suçun işlendiği tarihte sanığın eşi olan... adına kayıtlı olup yine eşinin temsile yetkili olduğu ... Ltd. Şti. isimli firma ortağı olan sanığın, aldığı malzemelere karşılık iki adet sahte senet vermesi şeklinde işlendiği iddia olunan dolandırıcılık suçunda, failin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-h maddesinde öngörülen kişilerden olmadığının anlaşılması karşısında, aynı Kanun"un 157. maddesinde yer alan basit dolandırıcılık suçundan cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçuna yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde "değişik zamanlarda" denilmesi nedeniyle aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, suça konu senetlerin alınan mal karşılığı olarak aynı anda sahte olarak ciro edilip katılana verilmek suretiyle kullanıldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi kapsamında zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, senet sayısının TCK"nın 61.maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.