Esas No: 2006/4.MD-297
Karar No: 2007/146
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/4.MD-297 Esas 2007/146 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Genel Kurulu 2006/4.MD-297 E., 2007/146 K. kararı, Necat B. hakkındaki keyfi davranış sonucu zincirleme şekilde görevde yetkiyi kötüye kullanma suçu iddiasıyla verilen hükümde, fotokopi belgelerin usulüne uygun şekilde onaylanmaması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Ayrıca, aynı olaya karışan kişilerin aynı mahkemede yargılanması gerektiğine dair hüküm hatırlatılmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri: 765 sayılı TCY'nın 228/1, 35, 80, 59/2, 647 sayılı Yasanın 4 ve 5. maddeleri ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Yasa'nın 10. maddesi.
Ceza Genel Kurulu 2006/4.MD-297 E., 2007/146 K.
"İçtihat Metni"
Sanık Necat B....."nin keyfi davranış suretiyle zincirleme biçimde görevde yetkiyi kötüye kullanma suçundan 765 sayılı TCY"nın 228/1, 35, 80, 59/2 ve 647 sayılı Yasanın 4 ve 5. maddeleri uyarınca 1925 YTL adlî para cezası ve 5 ay 25 gün kamu hizmetlerinden yasaklılık cezaları ile cezalandırılmasına, adlî para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin olarak Yargıtay 4. Ceza Dairesinden verilen 28.09.2006 gün ve 14-23 sayılı hüküm, Yargıtay C.Savcısı, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından duruşmalı inceleme istemiyle temyiz edilmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hükmün bozulması görüşünü içeren 20.11.2006 gün ve 5 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay B..... Başkanlığına gönderilen dosya, sanık müdafiinin süre tutum dilekçesinde duruşma istemine yer vermemesi, Ceza Genel Kurulunda incelemenin duruşmalı yapılacağına ilişkin bir usül hükmünün de bulunmaması, nedenleriyle, duruşmalı inceleme siteminin reddi ile evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilip, Ceza Genel Kurulunca dosyadaki belgeler ve duruşma tutanakları okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Keyfi davranış suretiyle zincirleme biçimde görevde yetkiyi kötüye kullanma suçuna ilişkin mahkûmiyet kararında hükme dayanak alınmış bulunan, katılan hakkındaki atama kararları, idare mahkemelerince verilen yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarının fotokopileri ile soruşturmaya ilişkin hemen tüm belgelerin onaysız oldukları anlaşılmaktadır.
Ceza Yargılamasının amacı, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Bunun için başvurulan kanıtlama araçlarından biri de belgelerdir. Yargılama makamları, suç isnadı nedeniyle oluşan uyuşmazlığı çözümlerken, kendiliklerinden getirttikleri, ya da iddia ve savunma doğrultusunda sunulan belgelerin güvenilirliğini de denetlemek durumundadır. Güvenilirliğin denetlenebilmesi için, belgenin aslının, mümkün olmadığı takdirde de aslına uygunluğu yetkili makam veya kişilerce onanmış örnek ya da kopyalarının dosyaya konulması gereklidir. Nitekim Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adlî Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 26. maddesinde soruşturmanın, 63. maddesinde ise davaların ayrılması halinde dosyadaki belgelerin onaylı birer örneğinin ayrılan soruşturma evrakına veya dava dosyasına konulacağı, aynı Yönetmeliğin 84. maddesinde de, mağdur, şikayetçi ve sanığın mahkemeye verdikleri bir belgenin istekleri nedeniyle kendilerine geri verilmesi halinde, belgenin tasdikli örnek veya fotokopisinin dosyasına konulacağı belirtilmektedir.
İnceleme konusu olayda; fotokopi belgeler açıklanan kurallar çerçevesinde usulünce onaylattırılarak güvenilirliği sağlanmadan hükme dayanak kılınmış olduğundan, hükmün bu usul yanılgısı nedeniyle bozulmasına karar verilmelidir.
Üç kurul üyesi, hükmün esastan incelenmesi gerektiği görüşleriyle, bu bozma nedeninin yerinde olmadığı yönünde oy kullanmıştır.
Diğer yönden; 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Yasa"nın 10. maddesinde; "Bu Kanun kapsamındaki suçların iştirak halinde işlenmesi durumunda memur olmayan, memur olanla; ast memur, üst memurla aynı mahkemede yargılanır." hükmü mevcuttur. Bu hükmün amacı, eylemler arasındaki bağlantı nedeniyle işlemlerin mükerreren yapılmasını engellemek, aynı olaya ilişkin yargılamalardan birinde ortaya konulan kanıtın diğerinde sunulmaması nedeniyle maddi olayın saptanması sırasında ortaya çıkabilecek muhtemel bir yanılgıyı ve ayrı yargı mercilerinin aynı olayın failleri hakkında birbiriyle çelişen kararlar vermelerini önlemektir.
Yasanın bu emredici hükmü doğrultusunda, Milli Eğitim Bakanlığında, Personel Genel Müdürü, Personel Genel Müdür yardımcısı ve daire başkanı olarak görevli olup, haklarındaki soruşturma evrakı Yargıtay C.Başsavcılığınca tefrik edilerek, gönderilen Remzi Kaya, Bekir Erdoğan ve Cemal Taşar haklarındaki soruşturmanın akıbeti araştırılarak, haklarında kamu davası açılıp, açılmadığı saptanarak, sanıkların aynı eylemden dolayı aynı mahkemede yargılanmalarını ve toplanacak kanıtların birlikte değerlendirilmesini temin bakımından birleştirme kararı verilmesi zorunludur.
Bu itibarla, birinci derece yargılaması yapan Yargıtay 4. Ceza Dairesi hükmünün bu usul yanılgıları nedeniyle bozulmasına karar verilmelidir.
Kurul üyesi H. Cevheroğlu, haklarında soruşturma evrakı tefrik edilenlerle ilgili soruşturma evrakının akıbetinin araştırılması ve birleştirmeye gerek bulunmadığı yönünde oy kullanmıştır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin diğer yönleri incelenmeyen 28.09.2006 gün ve 14-23 sayılı hükmünün öncelikle saptanan bu usul yanılgılarından dolayı BOZULMASINA,
2- Dosyanın yerine gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, sonuç itibariyle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 12.06.2007 günü oyçokluğuyla karar verildi.