Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2010/333 Esas 2011/78 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2010/333
Karar No: 2011/78

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2010/333 Esas 2011/78 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü         2010/333 E.  ,  2011/78 K.
  • 2981 SAYILI YASA UYARINCA KENDILERINE TAPU TAHSIS BELGESI VERILEN DAVACILAR TARAFINDAN, MÜRACAATLARINA RAĞMEN TAPUSU VERILMEYEN TAŞINMAZIN DEĞERININ, DAVALI IDAREDEN TAHSILI ISTEMI
  • İMAR VE GECEKONDU MEVZUATINA AYKIRI YAPILARA UYGULANACAK BAZI İŞLEMLER VE 6785 SAYILI İMAR KANUNUNUN BİR MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN(MÜLGA) (2981) Madde 15
  • İMAR VE GECEKONDU MEVZUATINA AYKIRI YAPILARA UYGULANACAK BAZI İŞLEMLER VE 6785 SAYILI İMAR KANUNUNUN BİR MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN(MÜLGA) (2981) Madde 19
  • İMAR VE GECEKONDU MEVZUATINA AYKIRI YAPILARA UYGULANACAK BAZI İŞLEMLER VE 6785 SAYILI İMAR KANUNUNUN BİR MADDESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN(MÜLGA) (2981) Madde 10

"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : B.B.

            Davalı            : Altındağ Belediye Başkanlığı            

            Vekili              : Av. A.A. 

            O  L  A  Y       : Davacının,  Ankara İli, Altındağ ilçesi, Feridun Çelik Mah. de 669 parsel numarası ile Hazine adına kayıtlı gecekondusu için tarafına 19.8.1984 tarihinde400 m2  yer için tapu tahsis belgesi verilmiştir.

Davacı; bedeli karşılığı tahsis edilen ve 16 yıl kadar önce tahsis edildiği yüz ölçümüne göre hesaplanan bedelini ödediği gecekondu yer için, sonradan yapılan imar düzenlemeleri ile yasal orandan fazla kesinti yapılması üzerine iadesine hak kazandığı bedelin güncelleştirilerek ödenmemesinin, mağduriyetine ve zarar görmesine sebep olduğunu ileri sürerek, iade edilecek bedelin dava tarihindeki değerinin tespiti ile, şimdilik 5.000,00 TL nin yasal faizi ile birlikte tahsili istemiyle adli yargıda dava açmıştır.

Davalı belediye vekilince birinci savunma dilekçesinde, davada idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuştur.

ANKARA 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ; 21.7.2010 gün ve E:2010/776 sayı ile, dava konusu, tapu tahsisi nedeniyle ödenen fazla bedelin güncelleştirerek iadesi talebi olduğundan ve adli yargının görevine girdiğinden davalının yargı yoluna ilişkin itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolundaki 26.7.2010 günlü dilekçesi üzerine, dava dosyası Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI;  2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun, imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemek amacını taşımakta olup, valilik veya belediyelerce yetki ve sorumluluk alanlarında ıslah imar düzenlemeleri yapılmak suretiyle, yeniden gecekondu yapılmasının önlenmesi için temin edilecek arsaların ve muhafazası mümkün görülen gecekonduların yasada öngörülen usul ve esaslara göre hak sahipliği belirlenen kişilere verilmesine olanak sağladığı; bu doğrultuda yapılan ıslah imar planlaması çerçevesinde, yasada öngörülen usul ve koşullara uygunluğu saptananlara hak sahipliği ölçütüne dayalı olarak idarece arsa veya hisse tahsis edildiği ve tapu verildiği; ayrıca, 2981 sayılı Yasa"nın 3290 sayılı Yasa ile değişik 10"uncu maddesinin (c) bendinde, "İmar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde, imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız arsa ve arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya, yapılara yeniden doğan imar ada veya parseli içinde kalanları yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye belediye veya valilikler resen yetkilidir." hükmünün yer aldığı; olayda; imar affı başvurusu nedeniyle 3.11.1984 tarihinde tahsis edilen368 m2arsa için belirlenen bedelin tamamının 1989-1993 yılları arasında Belediyece 3.238,68 TL. olarak tahsil olunduktan çok sonra, 2009 yılında, gecekondunun55,76 m2alan işgal ettiği dikkate alınarak103 m2arsa tapusu verileceğinin ve arsa bedelinden fazladan tahsil olunduğu hesaplanan 2.447,64 TL."nin iade edileceğinin bildirilmesi üzerine, davacı tarafından, 16 yıl önce tamamlanan ödemelerin dava tarihindeki değerinin tespiti suretiyle güncel değer üzerinden iadesi isteminden kaynaklandığı anlaşılan uyuşmazlık; geçmişte ödenen ve imarlı arsa olarak değer ifade eden arsa bedelinin 16 yıl önceki nominal değer üzerinden iadesi suretiyle Belediyece kamu gücüne dayalı, re"sen ve tek yanlı olarak tesis edilen idari işlem niteliğindeki imar uygulaması nedeniyle arsa bedelinin değer kaybı sonucunda uğranılan zararların tazminine ilişkin bulunduğundan; davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2"nci maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamına girdiğinde kuşku bulunmadığı; bu bakımdan, 2981 sayılı Yasa"ya göre 1984 yılında hak sahipliği belirlenerek arsa tahsis edilen davacıya anılan yasadaki uygulama işlemlerinden olan tapu verme işlemi aşamasında tahsisin düzeltilmesi ve bedeli 16 yıl önce ödenmiş arsaya göre daha küçük bir arsa tapusu verilmesi sonucunda, fazladan bedel ödenmiş ve bu bedelin anılan süre boyunca davalı İdarede kalmış olması nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin bulunan ve davacının haklarını ihlal eden idari işlem dolayısıyla, 2577 sayılı Yasa"nın 12"inci maddesi uyarınca doğrudan doğruya açtığı tam yargı davasının, idare hukuku ilkelerine göre görüm ve çözümü İdari Yargı"nın görev alanına girdiği gerekçesiyle 2247 sayılı Yasa"nın 10"uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça 2247 sayılı Yasanın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Dava konusu uyuşmazlığın, gecekondusuna tahsis olunan368 m2 arsa için öngörülen arsa bedelinin tamamını ödedikten sonra, Belediye tarafından103 m2 arsa tapusu verileceği için söz konusu bedelden fazla tahsil edilen miktarın iade edileceğinin bildirilmesi sonucunda, 16 yıl önce tamamlanan ödemenin dava tarihindeki değerinin tespiti ile şimdilik 5.000.­TL"nin yasal faizi ile birlikte tahsili isteminden kaynaklandığı; Anayasa"nın 125/son madde ve fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğunun kurala bağlandığı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun"un 2/1-b maddesi gereğince idari eylem ve işlemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılan tam yargı davalarının, idari dava türleri arasında sayıldığı; açıklanan nedenlerle; davalı idare tarafından kamu gücüne dayalı, res"en ve tek yanlı olarak tesis edilen imar uygulamasına ilişkin işlem nedeniyle daha önce bedeli ödenen arsaya göre daha küçük bir arsa tapusu verilmesi sonucunda bedeldeki değer kaybı nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkin davanın, 2577 sayılı Kanun"un 2/1-b maddesinde yer alan idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davaları kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği; bu nedenle Danıştay Başsavcılığı"nın 2247 sayılı Yasa"nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/776 esas sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Ramazan TUNÇ, Habibe ÜNAL, Sıddık YILDIZ, Muhittin KARATOPRAK ve Coşkun GÜNGÖR’ün katılımlarıyla yapılan 2.5.2011 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, davalı vekilinin anılan Yasanın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine, Danıştay Başsavcısı’nca 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşıldığından ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev  uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

            Dava, Ankara İli, Altındağ İlçesi, Solfasol, Feridunçelik Mahallesi, 20034 ada, 6 sayılı parselde bulunan davacıya ait gecekondu için tahsis olunan368 m2arsa için ödediği 3.238,68 TL. arsa bedelinden, Belediyece 2009 yılında103 m2arsa tapusu verileceğinin ve bu nedenle fazla tahsil olunduğu belirtilen 2.447,64 TL."nin iade edileceğinin bildirilmesi üzerine, 16 yıl önce tamamlanan ödemelerin dava tarihindeki değerinin tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL."nin faiziyle birlikte tahsiline hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.  

            2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun, imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemek amacını taşımakta olup, valilik veya belediyelerce yetki ve sorumluluk alanlarında ıslah imar düzenlemeleri yapılmak suretiyle, yeniden gecekondu yapılmasının önlenmesi için temin edilecek arsaların ve muhafazası mümkün görülen gecekonduların Yasa’da öngörülen usul ve esaslara göre hak sahipliği belirlenen kişilere verilmesine olanak sağlamıştır.

Nitekim, anılan Yasa’nın 8.maddesinde, imar mevzuatına aykırı yapılarla gecekondular için tespit işlemleri yapılacağı, bu tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile Hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa ve arazilerdeki inşaatına Kanunun 14 üncü maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğu; 9.maddesinin (b) fıkrasında, arsa bedelinin ilgili kuruluşa peşin veya engeç 4 yıl içinde oniki eşit taksitle, bu Kanun hükümlerince çıkarılacak Yönetmelikte belirtilen esaslara göre ödeneceği; 10. maddesinin (a) fıkrasında, Tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği; 15. maddesinin 2.fıkrasında, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş gecekonduların kendi katı içinde tamamlanması için "ruhsat" ve bitimini tevsikan da "kullanma izin belgesi" düzenleneceği, hükümlerine yer verilmiş; 2981 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 19/H maddesinde de, 2981 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 15/2 maddesine paralel  biçimde; “Temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları atılmış durumdaki gecekondular ile imar mevzuatına aykırı yapıların, kendi katı içinde tamamlanması için, harçların ödenmesinden sonra, inşaat ruhsatı düzenlenir. Ruhsata uygun olarak bina tamamlandığında yapı kullanma izni verilir. / Kat kolonlarının yarısından fazlası dökülmüş olan imar mevzuatına aykırı yapıların bu katının tamamlanması için de bu hüküm uygulanır.” denilmiştir.

Anılan Mevzuat uyarınca yapılan tespit ve değerlendirme sonucunda, öngörülen koşullara uygunluğu saptanan ilgililere arsa veya hisse tahsis etmek ve bunlar adına tapuya tescil ettirmek, koşulları taşımayanların istemlerini ise reddetmek yetkisine sahip olan idarenin söz konusu uygulama işlemleri, kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı nitelik taşımaktadır.

  Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin  kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b. maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

  Olayda; imar affı başvurusu nedeniyle 3.11.1984 tarihinde tahsis edilen368 m2arsa için belirlenen bedelin tamamının 1989-1993 yılları arasında Belediyece 3.238,68 TL. olarak tahsil olunduktan çok sonra, 2009 yılında, gecekondunun55,76 m2alan işgal ettiği dikkate alınarak103 m2arsa tapusu verileceğinin ve arsa bedelinden fazladan tahsil olunduğu hesaplanan 2.447,64 TL."nin iade edileceğinin bildirilmesi üzerine, davacı tarafından, 16 yıl önce tamamlanan ödemelerin dava tarihindeki değerinin tespiti suretiyle güncel değer üzerinden iadesi isteminden kaynaklandığı anlaşılan uyuşmazlıkta; geçmişte ödenen ve imarlı arsa olarak değer ifade eden arsa bedelinin 16 yıl önceki nominal değer üzerinden iadesi suretiyle Belediyece kamu gücüne dayalı, re"sen ve tek yanlı olarak tesis edilen idari işlem niteliğindeki imar uygulaması nedeniyle arsa bedelinin değer kaybı sonucunda uğranılan zararların giderilmesinin amaçlandığı anlaşılmıştır.

Belirtilen durum karşısında, 2981 sayılı Yasa uyarınca tesis edilen işlemler sonucunda tapusu verilmeyen taşınmazın rayiç değerinin ödenmemesi nedeniyle, idarenin tazmin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının idare hukuku ilkelerine göre saptanması gerekeceğinden; 2981 sayılı Yasa’da öngörülen düzenlemeler ile buna dayalı imar uygulamasından doğan zararın giderilmesi istemine ilişkin bulunan davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığınca yapılan başvurunun kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davalı idarenin görev itirazının reddi yolunda verilen kararın kaldırılması gerekmiştir. 

S O N U Ç: Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce davalı idarenin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN KARARININ KALDIRILMASINA, 2.5.2011 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Hemen Ara