Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/4.MD-67 Esas 2007/133 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2007/4.MD-67
Karar No: 2007/133
Karar Tarihi: 05.06.2007

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/4.MD-67 Esas 2007/133 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Genel Kurulu 2007/4.MD-67 E., 2007/133 K. sayılı kararda, görevde keyfi davranma suçundan cezalandırılan sanıkların hükümleri incelenmiştir. Sanıkların cezalandırılmasının yanı sıra, katılanın maddi ve manevi tazminat talepleri de karar verilmiştir. Ancak, maddi tazminat miktarının araştırılması ve tespiti zaman alacağından ve davayı uzatacağından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Manevi tazminat talebi kısmen kabul edilmiş ve tazminat miktarı 1.500 YTL olarak belirlenmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesi ve 647 sayılı Ceza İnfaz Kanunu'nun 4, 5 ve 6. maddeleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Ceza Genel Kurulu 2007/4.MD-67 E., 2007/133 K.

Ceza Genel Kurulu 2007/4.MD-67 E., 2007/133 K.

  • GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA
  • KANUNİ HAFİFLETİCİ SEBEBLER
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 257 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 6 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 4 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 5 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 228 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 35 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 59 ]
  • "İçtihat Metni"

    Görevde keyfi davranma suçundan sanıklar Ahmet Ö..... ve Mehmet S.... haklarında ayrı ayrı 765 sayılı TCY.nın 228/1, 35, 59/2, 647 sayılı Yasanın 4, 5 ve 6. maddeleri uyarınca sonuçta 600 Yeni Türk Lirası adli para ve 5 ay kamu hizmetlerinden yasaklılık cezasıyla cezalandırılmalarına, para cezasının birer ay ara ile 5 eşit taksitte tahsiline ve cezalarının ertelenmesine, katılan maddi ve manevi tazminat talep etmiş ise de, bunun araştırılması ve tespiti zaman alacağından ve davayı uzatacağından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına ve katılanın ilgili hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine ilişkin karar, katılan vekili ve sanıklar müdafileri tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Ceza Genel Kurulunca 13.12.2005 gün ve 2005/4.MD.95-166 sayı ile;

    "Sanıklara yüklenen eylemde, 5237 sayılı Yasanın 257. maddesinde yer alan, "kişilerin mağduriyeti" öğesi gerçekleştiğinden, Özel Dairece, lehe yasanın belirlenmesi ve sonucunda sanıkların görevde keyfi davranma suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi isabetlidir.

    Ancak, Özel Dairece yapılan yargılamada, 10.02.2005 günlü oturumda yakınanın katılma talebinin kabulüne karar verildiği, o oturumda ve takip eden 07.04.2005 günlü oturumda tazminat talepleri konusunda herhangi bir araştırma yapılmadığı, 09.06.2005 günlü oturumda araştırma gerektirdiği ve uzun zaman alacağından bahisle tazminat taleplerinin karara bağlanmadığı, hukuk mahkemelerinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir.

    Görüldüğü gibi, tazminat isteminin yapıldığı oturumdan itibaren yargılamanın üç oturum devam etmiş, bu dört aylık sürede tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmamıştır. Yerleşmiş yargısal kararlarda da vurgulandığı üzere, maddi tazminat istemi konusunda hukuk mahkemelerinde dava açmakta muhtariyete karar verilmesi olanaklı ise de manevi tazminat istemi konusu hakimin takdir hakkına dayandığından, sanıkların mahkûmiyetlerine karar verildiği de nazara alındığında, bu hususta 4 aylık sürede aradan geçen üç oturumda bir inceleme ve araştırma yapılmaması, olumlu olumsuz bir karar verilmemesi yasaya aykırıdır. Kaldı ki, Ceza Muhakemesi Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında 5320 sayılı Yasaya 5347 sayılı Yasa ile eklenen Geçici Madde 1 ile; "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ceza mahkemelerinde açılmış bulunan davalardaki şahsi hak talepleri, görevsizlik kararı verilmeyerek bu mahkemelerce sonuçlandırılır." hükmü getirilmiş olup, katılan tarafından tazminat isteminde bulunulduğu tarih nazara alındığında, Yasanın bu buyurucu hükmü karşısında tazminat isteminin Özel Dairece sonuçlandırılmasının gerektiği açıktır.

    Öte yandan, katılan kendisini vekille temsil ettirmiş olmasına karşılık, katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da yasaya aykırıdır.

    Bu itibarla, katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, katılanın manevi tazminat istemi konusunda bir karar verilmemesi ve vekille temsil edilmesine karşılık vekalet ücretine hükmedilmemesi nedenlerine dayalı olarak hükmün bozulmasına karar verilmelidir."gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

    Yargıtay 4. Ceza Dairesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, 21.12.2006 gün ve 8-30 sayı ile önceki hükümde yer alan gerekçelere yer verilmekle birlikte ayrıca;

    "Katılan her ne kadar 27.12.2004 tarihli dilekçesiyle sanıklardan 10.000 YTL. manevi ve 5.000 YTL. maddi tazminat talep etmiş ise de, istenen maddi tazminat miktarının tespiti ve delillendirilmesi uzun zaman alması nedeniyle ceza davasını gereksiz yere uzatacağından katılanın maddi tazminat istemi konusunda hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine, ancak istenen manevi tazminatın kısmen kabulü ile sanıkların hukuka aykırı ve keyfi işlemleri nedeniyle katılanın sosyal çevresinden ve aile ortamından uzak kalması ve haksız muameleye tabi tutulması nedeniyle arkadaşları ve işyeri çevresi nazarında maruz kaldığı olumsuz değerlendirmelerden dolayı duyduğu manevi acıya karşılık, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da dikkate alınarak haksız zenginleşmeye yol açmayacak oranda ve hakkaniyet ölçüsünde belirlenen 1.500 YTL manevi tazminatın suç tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, suç işleyen sanıklardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş ve aşağıda gösterildiği şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle sanıkların ayrı ayrı 765 sayılı TCY.nın 228/1, 35, 59/2, 647 sayılı Yasanın 4, 5 ve 6. maddeleri uyarınca sonuçta 600 Yeni Türk Lirası adli para ve 5 ay kamu hizmetlerinden yasaklılık cezasıyla cezalandırılmalarına, para cezasının birer ay ara ile 5 eşit taksitte tahsiline ve cezalarının ertelenmesine, katılan maddi ve manevi tazminat talep etmiş ise de, maddi tazminat miktarının araştırılması ve tespiti zaman alacağından ve davayı uzatacağından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına ve katılanın ilgili hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne ve 1.500 YTL manevi tazminatın suç tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sanıklardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile katılana verilmesine, nispi harca, maktu ve nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.

    Bu hükmün de, katılan vekili ve sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının "onama" istekli 6.3.2007 gün ve 19 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunda incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanıkların görevde keyfi davranma suçundan cezalandırılmalarına karar verilen olayda incelenen dosya içeriğine göre;

    Özel Dairece, Ceza Genel Kurulunun bozma kararına uyularak yapılan yargılamaya uygun olarak, toplanan kanıtların takdir ve değerlendirilmesinde, suçun sübutunun kabulünde, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliğinin tayin ve cezayı azaltıcı nedenlerin takdir edilmesinde, savunmanın inandırıcı gerekçelerle reddedilmesi ile lehe yasanın saptanmasında, katılan ve sanıkların sosyal ve ekonomik durumlarının değerlendirilmesi sonucu manevi tazminat takdir edilmesinde ve tazminatın miktarında, maddi tazminat istemi ile ilgili katılanın hukuk mahkemelerinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmesinde incelenen dosyaya göre verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin ve sanık müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, isabetli olan hükmün onanmasına karar verilmelidir.

    SONUÇ :

    Açıklanan nedenlerle;

    1- Katılan vekilinin ve sanık müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 21.12.2006 gün ve 8-30 sayılı hükmünün ONANMASINA,

    2- Tazminat istemine ilişkin hüküm onanmakla, hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden 81.00 YTL nisbi harcın sanıklardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,

    3- Dosyanın Özel Daireye gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE,

    Tebliğnamedeki isteme uygun olarak 05.06.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi

    Hemen Ara