Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/740 Esas 2015/2292 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/740
Karar No: 2015/2292
Karar Tarihi: 04.06.2015

Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/740 Esas 2015/2292 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, katılanın nüfus cüzdanı üzerine kendi fotoğrafını yapıştırarak, kendisi yararına hat çıkartmış ve abonelik ücretini ödemeyerek sanığın katılanın zararına dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlemiştir. Özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin hüküm verilse de, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesine göre, işletmeciye gerçek dışı belge ve bilgi verilemez hükmü nedeniyle sanığın hukuki durumu takdir edilirken, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulması gerekmektedir. Sanık ayrıca, gerçek nüfus cüzdanı üzerindeki resmi değiştirerek oluşturduğu sahte kimlikle telefon hattı çıkartıp abonelik ücretini ödememe suretiyle kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu işlemiştir. Dolandırıcılık suçunda adli para cezasının alt sınırının hapis cezasının alt sınırından mutlaka düşük olduğuna dair bir zorunluluk olmamakla birlikte, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden adli para cezasının alt sınırının 20 gün olarak tayin edilmesi hatalıdır. Kanunlar: 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi.
23. Ceza Dairesi         2015/740 E.  ,  2015/2292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, katılanın nüfus cüzdanı üzerine kendi fotoğrafını yapıştırmak suretiyle ... bayiine müracaat ederek katılan adına hat çıkarttığı, abonelik ücretinin ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapılmasına sebebiyet verdiği, bu şekilde sanığın katılanın zararına kendisi yararına menfaat sağlayarak üzerine atılı dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
    Ancak,
    1-Özel belgede sahtecilikten hüküm verilmiş ise de sanığın katılana ait nüfus cüzdanı üzerine kendi fotoğrafını yapıştırarak kullanmak suretiyle adına telefon hattı çıkarmaktan ibaret eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun"un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sanığa ön ödeme önerisinde bulunarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
    2-a) Sanığın, gerçek nüfus cüzdanı üzerindeki resmi değiştirerek oluşturduğu sahte kimlikle ... A.Ş"ne müracaat edip abonelik sözleşmeleri yaparak kullanması ve abonelik ücretini ödemeyerek katılanın zararına sebebiyet vermesinden ibaret eyleminde, nüfus müdürlüğünün maddi varlığı olan nüfus cüzdanı kullanılarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi nedeniyle TCK"nın 158/1-d maddesi kapsamında kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde basit dolandırıcılık suçundan mahkumiyete hükmolunması,
    Kabule göre de;
    b) Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 20 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 04.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara