Esas No: 2007/6-112
Karar No: 2007/117
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/6-112 Esas 2007/117 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2007/6-112 E., 2007/117 K.
"İçtihat Metni"
Sanığın 765 sayılı TCY"nın 491/ilk-son, 65/3 ve 81. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 gün hapis cezasıyla, cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen ve temyiz edilmeksizin kesinleşen 13.03.2001 gün ve 1396/589 sayılı kararı, lehe yasa hükümlerinin uygulanması açısından değerlendiren Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 14.7.2005 gün ve 630 müt. sayı ile, 765 sayılı Yasa hükümlerinin sanık lehine bulunduğu, önceki hükümdeki 55/3. maddesinin uygulanmamasına ilişkin hukuki yanılgının ise uyarlama kararıyla değil ancak yazılı emir yoluyla giderilebileceği gerekçeleriyle hükümlü hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozma isteminde bulunulması üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 20.03.2007 gün ve 17014-3949 sayı ile;
1-Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.07.2005/630 müt. sayılı uyarlama kararına yönelik istemin incelenmesinde:
Kanun yararına bozma istemi Hakim ve Mahkemelerce gerekli işlemler veya yargılama yapılarak verilen ve Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen karar ve hükümlere karşı başvurulabilecek olağanüstü bir kanun yolu olup, hükümlü Mevlüt Ç......"ın yokluğunda verilen uyarlama kararının adı geçene tebliğ edilmediği anlaşıldığından; kesinleşmiş bir karardan söz edilemeyip, kesinleşmeyen hüküm kanun yararına bozmaya konu olamayacağından,
a- Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 14.07.2005 gün ve 2005/630 müt. sayılı uyarlama kararının hükümlü Mevlüt Ç......"a tebliği,
b- Yasayoluna başvurma olanağının sağlanması,
c- Yargıtay"dan geçmeksizin kesinleşmesi durumunda kanun yararına bozma
istenebileceğinden bu aşamada istemin reddine,
2- Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 13.03.2001 gün ve 1999/1396 esas, 2001/589 karar sayılı hükmüne ilişkin isteme gelince;
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 13.03.2001 gün ve 1999/1396 esas, 2001/589 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi gereğince bozulmasına, bozma nedenine göre 12.06.1999 suç tarihinde 18 yaşını bitirmeyen sanık hakkında 765 sayılı TCK"nun 491/ilk-son, 65/3. maddeleri gereğince, belirlenen 1 yıl hapis cezasının aynı Yasanın 55/3. maddesi ile 1/3 oranında indirilerek 8 ay hapsine, TCK"nun 81/2-3. maddesi ile 1 gün artırılarak 8 ay 1 gün hapsine, 647 sayılı Yasanın 4. maddesi ile 5083 sayılı Yasaya 5335 sayılı Yasa ile eklenen 2/3. maddesi uyarınca para cezalarında bir Yeni Türk Lirasının artıklarının hesaba katılamayacağı ve 5252 sayılı Yasanın 5/1. maddesi gereğince adli para cezasına dönüştürülmesi zorunluluğu da gözetilerek, günlüğü 2.- YTL"dan 482.- YTL. Adli para cezasına dönüştürülmesine, hükmün diğer yönlerinin korunmasına" karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığınca,
Dairece, 765 sayılı TCY"nın 491/ilk-son, 65/3, 55/3 ve 81/2. maddeleri uyarınca saptanan 8 ay 1 gün özgürlüğü bağlayıcı cezanın suç tarihi dikkate alınarak günlüğü 5.000-10.000.- TL yerine, 01.08.1999 tarihinden itibaren işlenen suçlar için geçerli bulunan ve alt sınır olan 2.- YTL üzerinden hesaplanmak suretiyle fazla adli para cezasına hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğu" gerekçeleriyle itiraz yasayoluna başvurularak, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, Adalet Bakanının yasa yararına bozma isteminin kabulü ile Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 13.03.2001 gün ve 1396-589 sayılı kararının 5271 sayılı CMY"nın 309/4-(d) maddesi uyarınca bozulmasına ve hükümlünün 765 sayılı TCY"nın 491/ilk-son, 65/3, 55/3, 81/2 ve 647 s.Y"nın 4. maddeleri uyarınca 1 YTL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okunup gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
14.07.2005 ve 630 müt. sayılı karara karşı Yerel C.Savcısınca yanılgılı bir değerlendirme ile itiraz yoluna başvurulmuş ise de, kararın sanığa tebliğ edilmemesi nedeniyle henüz kesinleşmediği, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının da 13.3.2001 gün ve 1396-589 sayılı hükme yönelik olduğu saptanmakla, bu hükümle sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, suç tarihinde 15-18 yaş grubu içinde bulunan çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın günlüğünün 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 2 YTL."üzerinden mi, yoksa 5000 TL."den mi, adli para cezasına dönüştürüleceği noktasında toplanmaktadır.
5271 sayılı CMY"nın 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay"ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay"ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
Bozma sonrası yapılacak işlemler ve bu işlemleri gerçekleştirecek merciler ile bozma kararının etkileri ise, bozulan hüküm veya kararın türü ve bozma nedenlerine göre ayrım yapılarak maddenin 4. fıkrasında ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Anılan fıkranın (d) bendi gereğince, bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirmesi halinde, cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmesi halinde ise bu hafif cezaya Yargıtay Ceza Dairesince doğrudan hükmedilecektir. Bu halde yargılamanın tekrarlanması yasağı bulunduğundan, Yargıtay Ceza Dairesince hükmün bozulması ile yetinilmeyip, gereken kararın da doğrudan ilgili daire tarafından verilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, suç tarihi olan 12.06.1999 tarihinde 18 yaşını bitirmeyen sanık hakkında 765 sayılı TCY"nın 491/ilk-son, 65/3 ve 81. maddeleri gereğince, belirlenen 1 yıl 1 gün hapis cezasından, 765 sayılı TCY"nın 55/3. maddesi uyarınca indirim yapmayan Yerel Mahkeme kararı isabetsiz olup, Özel Dairece, yasa yararına bozma isteminin kabulü ile sanığın cezasından 765 sayılı Yasanın 55/3. maddesi ile 1/3 oranında indirim yapılması ve hükmolunan kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı cezanın adli para cezasına çevrilerek hükmün diğer yönlerinin korunmasına karar verilmesi yasaya uygundur, ancak Özel Dairece, sanık hakkındaki kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı cezanın paraya çevrilmesinde suç tarihi dikkate alınmaksızın fazla adli para cezasına hükmedilmesi isabetsizdir.
Şöyle ki, suç tarihi 12.06.1999 olup, bu tarihte cürümlerde, hapis cezasının günlüğünün 5000-10000 lira arasında ağır para cezası (adli para cezası) na çevrilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığı itirazı yerinde olup kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUY"nın 322. maddesi uyarınca hükümdeki hukuka aykırılığın, Ceza Genel Kurulunca giderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 6.Ceza Dairesinin 20.03.2007 gün ve 17014-3949 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- Adalet Bakanlığının yasa yararına bozma isteminin kabulü ile Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 13.03.2001 gün ve 1396/589 kararının 5271 sayılı CYY"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca YASA YARARINA BOZULMASINA,
4- 5271 sayılı CMY"nın 309 ve 1412 sayılı CMUY"nın 322. maddelerince uygulamanın doğrudan Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca yapılarak; sanığın 765 sayılı TCY"nın 491/ilk-son, 65/3, 55/3 ve 81/2. maddeleri uyarınca saptanan 8 ay 1 gün özgürlüğü bağlayıcı cezanın suç tarihi dikkate alınarak günlüğü 5.000 liradan paraya çevrilmesi suretiyle sanığın 1.205.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, para cezalarında bir Yeni Türk Lirasının artıklarının hesaba katılamayacağı ve 5252 sayılı Yasanın 5/1. maddesi gereğince adli para cezasına dönüştürülmesi zorunluluğu da gözetilerek, sanığın sonuç olarak 1 YTL. adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmün diğer yönlerinin aynen korunmasına, 29.05.2007 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.