Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/5.MD-142 Esas 2007/108 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2006/5.MD-142
Karar No: 2007/108

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/5.MD-142 Esas 2007/108 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2006/5.MD-142 E., 2007/108 K.

Ceza Genel Kurulu 2006/5.MD-142 E., 2007/108 K.

  • YARGI GÖREVİ YAPANI ETKİLEME
  • YARGI ORGANLARI ÜZERİNDE NÜFUZ VE TAHAKKÜM
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 232 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 237 ]
  • "İçtihat Metni"

    Sanıklardan Mehmet Y.....K......."nun iki ayrı rüşvet alma ve yargı görevi yapanı etkileme, sanıklar Cahit K...., Salim A...... ve Suphi K....."ın rüşvet verme, sanık Ali Y...."ın ise yargı görevi yapanı etkileme suçlarından beraatlerine dair Yargıtay 5. Ceza Dairesinden verilen 17.03.2006 gün ve 3-3 sayılı hükümler şikayetçi Hüseyin Ç.... ile Yargıtay Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "şikayetçi vekilinin temyiz isteminin reddi gerektiği, sanık Mehmet Y.....K....... hakkında rüşvet alma ve yargı görevi yapanı etkilemeye kalkışma suçundan kurulan hükümler ile sanık Cahit K.... hakkında rüşvet verme suçundan kurulan beraat hükümlerinin bozulması, sanık Ali Y.... hakkındaki beraat hükmünün onanması gerektiği" görüşünü içeren 03.05.2007 tarihli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Yapılan ön incelemede; şikayetçi Hüseyin Ç...."ın Adalet Bakanlığına gönderdiği 22.12.2003 tarihli dilekçe ile, 18.10.2003 tarihinde Ölüdeniz"de otomobilini taksi durağına bırakmak isteyen Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Y.....K......."nu aracını başka yere park etmesini söyleyerek uyarması üzerine, Y.....K......."nun aldığı alkolün etkisiyle münakaşa ve kavga edip, kendisine hakaret içeren sözler söylediği ve etkili eyleme kalkıştığını belirterek şikayetçi olduğu, bu evrakın havalesi üzerine Muğla C.Başsavcılığı tarafından etkili eyleme teşebbüs, hakaret ve saldırgan sarhoşluk suçları nedeniyle takipsizlik kararı verildiği, 10.03.2004 günlü kararın tebliğine karşın Hüseyin Ç...."ın itiraz etmemesi üzerine kararın 22.04.2004 tarihinde kesinleştiği, takipsizlikle sonuçlanan bu suçlama ile ilgili olarak Yargıtay 5. Ceza Dairesine açılmış bir kamu davasının bulunmadığı, şikayetçi Hüseyin Ç...."ın yargılamaya konu rüşvet alma ve yargı görevi yapanı etkilemeye kalkışma suçlarından zarar gören konumunda bulunmadığı, bu nedenle adı geçenin vekili marifetiyle gerçekleştirdiği davaya katılma isteminin 5. Ceza Dairesince reddedilmesinin isabetli olduğu sonucuna varıldığından, şikayetçi Hüseyin Ç...."ın davaya katılma isteminin reddine yönelik karara karşı yaptığı temyiz başvurusunun reddi ile, Yargıtay Cumhuriyet savcısının isteminin kapsamı da dikkate alınarak, temyiz incelemesinin sanık Mehmet Y.....K....... hakkındaki rüşvet alma, sanık Cahit K.... hakkındaki rüşvet verme ve sanıklar Mehmet Y.....K....... ile Ali Y.... hakkındaki yargı görevi yapanı etkileme suçlarıyla sınırlı biçimde yapılması kararlaştırılmıştır.

    Sanıklar hakkındaki isnatlar ve bunlara ilişkin kanıtlar ayrı ayrı değerlendirildiğinde;

    1- Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Y.....K......."nun; görev yaptığı mahkemede sahtecilik suçundan yargılanan, eczane ve otel sahibi Cahit K.... ile yakınlık kurarak görüştüğü, devamlılık arz edecek biçimde otellerinden ücretsiz faydalandığı, zaman zaman başkalarını da yararlandırdığı, ayrıca bazı giderlerini ödetmek suretiyle adı geçenden menfaat temin ettiği iddiasıyla ilgili olarak sanık Mehmet Y.....K....... hakkında rüşvet alma, diğer sanık Cahit K.... hakkında da rüşvet verme suçlarından kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.

    Toplanan kanıtlardan, Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/68 esasında kayıtlı davanın şikayetçisinin Hamburg"ta oturan İsmail Gökçen, sanıklarının Cahit K...., Hüseyin S...... ve Mehmet S.... olduğu, bu sanıklar hakkında 1997 ve 1998 yıllarında işledikleri sahtecilik suçu nedeniyle 25.03.2002 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, iddianamede, sanıklardan Mehmet S...."ın Fethiye Hisarönü PTT"sinde tebligat memuru olarak çalıştığı, sanıklar Cahit K.... ile Hüseyin S......"in ise şikayetçi İsmail Gökçen ile birlikte Ovacık Köyündeki bir taşınmaza hissedar oldukları ve Fethiye Sulh Hukuk Mahkemesinde bu taşınmazla ilgili olarak izalei şüyu davası açtıkları, dava dilekçesini 07.07.1997 tarihinde sahte imza ile şikayetçi adına tebliğ ettirdikleri, ardından izalei şüyu kararını 23.01.1998 tarihinde, satış memurluğunun satış kararını da 18.06.1998 tarihinde şikayetçi adına sahte imza ile tebliğ ettirdikleri, böylece şikayetçinin yokluğunda mahkeme kararı alıp satışı gerçekleştirdikleri iddia edilip, resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmalarının istendiği, davanın ilk üç oturumuna, bu tarihte henüz Fethiye"deki görevine başlamamış olan sanık Mehmet Y.....K......."nun katılmadığı, bu oturumlarda sanıkların sorgularının yapıldığı, ekspertiz raporunun beklendiği, 23.10.2002 tarihi ve sonrasındaki iki oturumda mahkeme başkanlığını, adlî tatil sonrası görevine yeni başlayan sanık Mehmet Y.....K......."nun yürüttüğü ve duruşmanın 18.11.2002 tarihli son oturumunda iki Cumhuriyet savcısının müşterek uygun görüşü doğrultusunda, tebligat belgelerindeki imzanın sanıklara ait olmadığının ekspertiz raporu ile saptanması ve başkaca kanıt bulunmaması nedeniyle sanıklar Cahit K.... ile Hüseyin S......"in kanıt yetersizliğinden beraatlerine, sanık PTT görevlisi Mehmet S...."ın eyleminin görevi ihmal suçunu oluşturduğundan bahisle hakkındaki kamu davasının 4616 sayılı Yasa uyarınca kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verildiği, müdahil vekili tarafından temyiz edilen kararın Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 5.12.2004 gün ve 1567-13772 sayılı ilamıyla, sanıklar Cahit K.... ile Hüseyin S......"in üzerlerine atılı sahtecilik suçlarının sabit olduğundan bahisle bozulduğu, bozma üzerine o tarihte başka yere tayin edilmiş bulunan sanık Mehmet Y.....K......."nun katılmadığı bir heyet tarafından yapılan yargılama sonucu 16.09.2005 günlü kararla bu iki sanığın sahtecilik suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, bu kararın da sanıklarca temyiz edildiği, dosyanın inceleme safhasında bulunduğu anlaşılmaktadır.

    Görüleceği üzere, sanık Mehmet Y.....K......., Cahit K.... hakkında Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevine başlamasından önce açılan ve yürüyen kamu davasının ilk üç oturumuna katılmamış, ekspertiz raporunun dönüşünün beklendiği aşamada ve tümü bir aylık süre içinde gerçekleştirilen sonraki üç oturumda mahkeme başkanlığını üstlenmiş, son oturuma katılan iki Cumhuriyet savcısının uygun görüşü doğrultusunda ve heyetin oybirliği ile gerçekleştirilen bir kararın oluşumunda mahkeme başkanı olarak görev üstlenmiştir. Bu kararın verilmesinden önceki aşamada, sanık Mehmet Y.....K....... ile diğer sanık Cahit K.... arasında, beraat ettirilmesi karşılığında menfaat teminine yönelik bir anlaşmanın varlığı saptanamamıştır. Beraat kararının verilmesinden sonra, sanık Mehmet Y.....K......."nun meslek ilkeleriyle bağdaşmayacak biçimde diğer sanık Cahit K...."nın otellerine zaman zaman gidip karşılıksız yararlandığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmakta ise de, disiplin soruşturmasının konusunu oluşturabilecek olan bu husus rüşvet anlaşmasının kanıtı olarak kabul edilemez.

    Bu itibarla, sanıklara yüklenen rüşvet verme ve rüşvet alma suçlarından dolayı cezalandırmaya yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet savcısının temyiz itirazının reddine karar verilmelidir.

    Çoğunluk görüşüne katılmayan bir kısım Kurul Üyesi; rüşvet alma ve verme suçlarının oluştuğuna ilişkin temyiz isteminin haklı nedenlere dayandığını belirterek, hükmün bozulması gerektiği görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.

    2- Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi başkanı Mehmet Y.....K....... ile sanık Ali Y.... hakkındaki yargı görevi yapanı etkileme suçundan açılan dava ise, sanık Mehmet Y.....K......."nun 1. Asliye Ceza Mahkemesinde tehdit suçundan yargılanan müteahhit Ali Y...."la yakınlık kurarak görüştüğü, Ali Y...."ın mahkemece savunmasının alındığı 24.10.2003 tarihinden bir gün önce 1. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Yalçın B....."a "Ali Y...."ın iyi bir insan olduğunu" söyleyip "dosya ile ilgilenmesini" isteyerek tavassutta bulunduğu, 16.02.2004 günü daire satın alırken Ali Y...."tan 20.000.000.000 lira aldığı, dolayısıyla Ali Y...."tan menfaat temin ettiği iddiasına dayalıdır.

    2004 yılı yaz döneminde Fethiye Adliyesinde gerçekleştirilen denetim sırasında sırasında 15"i aşkın ihbar mektubu gönderildiği, bunlardan "Fethiye"li duyarlı vatandaş" ismi ile kaleme alınan birinde özetle, Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Y.....K......."nun hakimliğe yakışmayacak davranışlarda bulunduğu, otellerde yazın gelecek misafirleri için ücretsiz yer temin ettiği, olumsuz cevap veren otelcileri bir gün kendisine işlerinin düşeceğini belirterek tehdit ettiği, davası bulunan çeşitli otellerde yaz aylarında çeşitli odalar ayırtıp misafirlerini ağırladığı, kardeşinin fedai olarak çalıştığı barda olay çıkarttığı ve abisinin nüfuzunu kullandığı, kendisine verilen kartla her bulduğu kişiyi tatil köyüne götürdüğü, alkole, kadına ve yemeğe düşkünlüğünün herkesçe bilindiği, duruşmalara gelmediği, sabahlara kadar barlarda eğlendiği, Fethiye"ye geldikten sonra araba ve ev aldığı belirtilmiş, ayrıca Ali Y.... isimli bir müteahhitle sık sık ilçe dışına çıkıp, Kuşadası, Bodrum, Marmaris ve Antalya gibi yerlere gittiği, davası olan kişilerle hemen dost olduğu, yemeğe içmeye gittiği, Finansbank müdürü olan şahsın davası geldiğinde de aynı şekilde davrandığı belirtilmiş, bu iddia da Adalet Müfettişleri tarafından diğer iddialarla birlikte soruşturmaya dahil edilmiştir.

    Soruşturma sırasında Adalet Müfettişince dinlenilen Fethiye 1. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Yalçın B....."un, 11 Temmuz 2004 tarihli ifadesinde, sanık ağır ceza mahkemesi başkanının özel yaşantısı, zaafiyetleri, çevre ilişkileri, kurduğu dostluklar, mali durumu ve hakkında çıkan söylentiler de dahil olmak üzere çeşitli hususlarda oldukça ayrıntılı ifade vermesine ve hatta sanık Mehmet Y.....K....... ile Ali Y.... isimli müteahhitin birlikte hovardalık yaptıkları yolundaki duyumlarını aktarmasına karşın, yargılamaya konu tavassut iddiası ile ilgili olarak herhangi bir beyanda bulunmadığı, bilahare 19 Temmuz 2004 tarihinde yeniden ifadesine başvurulduğunda, sonradan hatırladığını belirterek, müstemir yetki ile duruşmalarına çıktığı Asliye Ceza Mahkemesinde Ali Y...."ın 2003/369 sayı ile devam eden davası bulunduğunu, Ali Y...."ın savunmasını almadan bir gün önce Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Y.....K....... ile bir yere gittikleri sırada, "Ali Y...."ın iyi biri olduğunu, 1. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandığını, işe kendisinin baktığını" söyleyip, "dosya ile ilgilenmesini" istediğini, bu sözlerden, Mehmet Y.....K......."nun, Ali Y.... için tavassutta bulunduğu izlenimi edindiğini ifade ettiği, ancak kovuşturma sırasında istinabe suretiyle yeminli olarak dinlenildiğinde, bu kez Mehmet Y.....K......."nun, sadece sanık Ali Y...."ı tanıdığını belirtip bu dava ile ilgilenmesini söylediğini, hatta kendisinin de bunun ne anlama geldiğini anlayamadığını, mahkeme başkanının sözlerini, "iyi insan, bir an önce ifadesini al, gönder, beklemesin" şeklinde algıladığını söylemiştir.

    Sanığın yargı görevini yapanı etkilemeye kalkışma suçuna ilişkin iddiaları reddetmesi, görgü tanığının bulunmadığı olayda dinlenen diğer tanıkların sadece sanık Mehmet Y.....K....... ile Ali Y...."ın samimi oldukları yolundaki duyumlarından söz etmeleri, tanık Yalçın B....."un da başlangıçta ileri sürmeyip sonraki ifadesinde dile getirdiği açıklamalarını kovuşturma aşamasında tevil etmesi karşısında, sanıklar Mehmet Y.....K....... ile Ali Y...."ın yargı görevi yapanı etkileme suçunu işlediği hususunun da kuşkulu kaldığı sonucuna varılmış, Yargıtay Cumhuriyet savcısının bu suça yönelik temyiz itirazının da reddine karar verilmesi gerekmiştir.

    Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyesi Orhan Koçak; "Sanık M.Y.....K......."nun görülmekte olan bir dava nedeniyle 1. Asliye Ceza Hakimi Yalçın B....."a "Ali Y...."ın iyi bir insan olduğunu" söyleyip, "dosya ile ilgilenmesini" isteyerek 765 sayılı TCK"nun 232. maddesinde belirtildiği üzere, davanın taraflarından birine sahabete (koruma, kayırma) müsteniden tavassutta bulunarak iltimas ettiği bizzat hakim Yalçın B....."un beyanı ile sabittir. Tanıklar Erol Ülker ve Feridun Çalık da, sanığın lehine tavassutta bulunulan Ali Y...."la değişik mekanlarda içki içip beraber olduğunu, birlikte hovardalık yaptıklarının ilçede konuşulduğunu söyleyerek tevilli biçimde tanık hakim Yalçın B....."u doğrulamışlardır. Bu eylemin karşılığı 5237 sayılı Yasanın 277. maddesi "yargı görevi yapanlara........ her ne suretle olursa olsun...... hukuka aykırı olarak teşebbüs eden ....... teşebbüs iltimas derecesini geçmediği takdirde verilecek ceza altı aydan iki yıla kadardır" şeklinde düzenlenmiştir. Bu maddede azami ceza sınırı daha az olduğundan sanığın bu madde uyarınca cezalandırılması gerekirdi" görüşüyle,

    Diğer bir kısım Kurul Üyesi ise, suçlarının oluştuğuna ilişkin temyiz isteminin haklı nedenlere dayandığını belirterek, hükmün bozulması gerektiği görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.

    SONUÇ :

    Açıklanan nedenlerle;

    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının REDDİNE,

    -Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 17.03.2006 gün ve 3-3 sayılı hükmünün ONANMASINA,

    3- Dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 17.04.2007 günü gerçekleştirilen birinci müzakerede gerekli oyçoğunluğuna ulaşılamaması nedeniyle 08.05.2007 günü gerçekleştirilen ikinci müzakerede her iki suça ilişkin temyiz nedenleri yönünden de oyçokluğu ile ve tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak karar verildi.

    Hemen Ara