Esas No: 2007/1-93
Karar No: 2007/104
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/1-93 Esas 2007/104 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Aliye Y'ı öldürmek suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi kararı bozdu ve \"maktulün sanığa yönelik haksız hareketi bütününün sanıkta yarattığı haksız tahrik düzeyinin ağır tahrik seviyesinde bulunduğu\" gerekçesiyle cezanın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 51/2. maddesi kapsamında ağır tahrik seviyesinde olduğu belirtildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hükmün katılana tebliğ edilmesine rağmen yasa yolu süresi ve şeklinin tefhim edilmemiş olması nedeniyle temyiz süresinin henüz sona ermediğine karar verdi. Kanun maddeleri: TCK 29, TCK 51, TCK 53.
Ceza Genel Kurulu 2007/1-93 E., 2007/104 K.
"İçtihat Metni"
Aliye Y....."ın, sarhoş vaziyette bulunduğu eve tuvalet camından girmek suretiyle kendisine sarkıntılık etmek isteyen maktûlü, ağır tahrik altında av tüfeği ile vurarak öldürdüğü iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 05.09.2004 gün ve 74722-1774 sayılı iddianame ile açılan dava sonunda; Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesince 27.09.2005 gün ve 335-159 sayı ile; 5237 sayılı Yasanın 81. ve 29. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı yasanın 53. maddesinin uygulanmasına, mahsuba, zoralıma, yargılama giderine,…
… karar verilmiş olup, bu hüküm sanık Aliye Y....., katılan vekilleri ve yerel Cumhuriyet savcısı tarafından (sanık Aliye Y..... lehine) temyiz edilmekle, Yargıtay 1. Ceza Dairesince 01.11.2006 gün ve 2170-4659 sayı ile; "…
…..maktûlün aynı gece içinde sanığa yönelik haksız hareket bütününün sanıkta yarattığı haksız tahrik düzeyinin 765 sayılı TCK.nun 51/2. maddesi kapsamında ağır tahrik seviyesinde bulunduğu gözetilerek, sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK.nun tüm hükümleri yargı denetimine imkan verecek açıklıkta uygulanmak suretiyle sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması neticesi lehe yasanın saptanması gerektiğinin düşünülmemesi.." isabetsizliğinden bozulmuştur.
Bozma kararı üzerine Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesince 26.12.2006 gün ve 360-584 sayı ile;
" …
…. önceki hükümde direnilmesine, sanık Aliye Y....."ın 5237 sayılı Yasanın 81. ve 29. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Yasanın 53/1-2. maddesi gereğince cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu maddede sayılan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, anılan hakları kötüye kullanarak suç işlemesi halinde hakkında 5. fıkra uyarınca işlem yapılmasına, mahsuba, tutukluluk halinin devamına, zoralıma, vekalet ücretine, yargılama giderine…
…Yargıtay yolu açık olmak üzere sanık ve vekili ile müdahil ve vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar C. Savcısı Ömer Gürsel Özgencil"in huzuruyla usulen açıkça okunup anlatıldı." şeklinde ısrar kararı verilmiştir.
Hüküm; sanık Aliye Y..... müdafi ile yerel Cumhuriyet savcısı (bozma yönünde karar verilmesi gerektiği yönünde) tarafından temyiz edilmiş; katılan ise yüzüne karşı verilen hükmü temyiz etmemiştir.
Dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "bozma" istekli, 05.04.2007 gün ve 60188 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Ceza Genel Kurulu"nca sanık Aliye Y..... hakkındaki hükme hasren yapılan incelemede;
1-Yargılama konusu maddi olayın;
"Maktûlün sanıkla aynı köyden olduğu, gençlik yıllarında sanığa ilgi duyduğu ve hatta onunla evlenmek istediği, sonradan her ikisinin de başkalarıyla evlendikleri, olay günü bayram nedeniyle köye gelen maktulün arkadaşlarıyla birlikte sanığın ailesinin evine uğradığında, sanığı da orada görünce eski duygularının uyandığı, sanığın bulunduğu evde o sırada erkek olmadığını da bildiğinden, arkadaşlarından ayrıldıktan sonra gece geç saatlerde sarhoş vaziyette tekrar oraya geldiği ve açık olan tuvalet penceresinden içeri girerek sanığa sarkıntılık etmek istediği, sanığın da av tüfeği ile maktûlü vurarak öldürdüğü" tarzında gerçekleştiği,
2-Yargıtay 1. Ceza Dairesi ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nda çözülmesi gereken hukuki ihtilafın;
Olay gecesi maktûlden kaynaklanan hareketler bütününün hangi düzeyde haksız tahriki oluşturduğunun belirlenmesinden ibaret bulunduğu,
3-Ön mesele;
Hukuki ihtilaf ile ilgili görüşmelere geçilmeden önce; direnme kararı içeren hükümde, hükme karşı başvurulabilecek temyiz yasa yolunun süresi ve başvuru şeklinin gösterilmemiş olması nedeniyle gerekçeli kararın süre ve başvuru şeklini de içeren açıklama ile katılana tebliğ edilmesinin gerekip gerekmediğinin ön mesele olarak görüşüldüğü,
4-Değerlendirme;
Yerel Mahkeme direnme kararında; hükme karşı başvurulabilecek "yargı mercii" ve dolaylı olarak "yasa yolunun temyiz olduğu" gösterilmiş ise de; "yasa yolunun süresi ve şeklinin" gösterilmediği,
Katılanın hükmün tefhiminde hazır olduğu anlaşılmakla birlikte; "yasa yolu süresi ve şeklinin" tefhim edilmemiş olması nedeniyle, ilke ve gerekçeleri Ceza Genel Kurulunun 30.01.2007 gün ve 9-18 sayılı kararında da açıklandığı üzere katılan yönünden temyiz süresinin henüz sona ermediği,
Bu ahvalde; yapılması gereken ilk işlemin, "yasa yolu süresi ve şeklini" içeren açıklama ile birlikte hükmün katılan vekiline tebliğ edilmesi, meşruhatlı tebligatın alınışından sonraki yasal sürede katılan veya vekilinin temyiz dilekçesi vermesi halinde bu dilekçe de eklenerek, vermemeleri halinde hükmü önceden temyiz eden sanık müdafi ve yerel C.savcısının temyizinin incelenmesi için dosyanın iadesinin sağlanması gerektiği, eğer yapılacak tebligat üzerine müdahil ya da vekilince yasal geçerlilikte temyiz dilekçesi verilirse bu dilekçe de gözetilerek Yargıtay C.Başsavcılığınca ek tebliğname hazırlanmasının gerekli olacağı,
Görüş ve kanaati benimsenmekle;
Açıklanan doğrultuda işlemlerin yapılabilmesi amacıyla dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi gereklidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.12.2006 gün ve 360-584 sayılı kararının, yasa yolu süresi ve şekline ilişkin açıklama ile birlikte katılan vekiline tebliği ile sair işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.05.2007 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.