Esas No: 2020/20134
Karar No: 2021/5090
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/20134 Esas 2021/5090 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
İtiraz Eden :Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı :Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi"nin 07/03/2019 tarihli, 2019/121 esas ve 2019/403 sayılı kararı
Suç :Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ... hakkında, Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 12/07/2018 tarihinde 2017/135 esas ve 2018/217 karar sayılı kararı ile verilen "5 yıl hapis ve 4.160 TL adli para cezasına" ilişkin mahkûmiyet kararına yönelik ilk derece mahkemesi Cumhuriyet savcısının " aleyhe" ve sanık müdafiinin lehe istinaf istemleri üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi"nin 07/03/2019 tarih, 2019/121 esas ve 2019/403 karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi Cumhuriyet savcısının "aleyhe" istinaf istemi değerlendirilmeksizin, sanık müdafiinin "istinaf isteminin düzeltilerek esastan reddine" karar verildiği; söz konusu hükmün ise bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından sanık ... "aleyhine" temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce 12/10/2020 tarihinde 2020/5445 esas ve 2020/5335 karar sayı ile CMK"nın 286/2-a fıkrası uyarınca kesin nitelikte olan bölge adliye mahkemesi hükmüne yönelik temyiz isteminin, CMK"nın 298/1. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca, dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle;"İtirazımızın özü; sanık ... hakkında Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesince kurulan mahkûmiyet hükmüne ilişkin olarak Niğde Cumhuriyet Savcısınca aleyhe istinaf yoluna başvurulmasına rağmen Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesince, Cumhuriyet savcısının istinaf talebi incelenmeden karar verilmesi nedeniyle, sanık ... hakkındaki Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi kararının temyizen incelenmesi gerektiğine ilişkindir.
Sanık ... hakkında Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesince uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan TCK"nın 188/3, 192/3, 62 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca verilen 5 yıl hapis ve 4.160 TL adli para cezasına ilişkin hükme yönelik olarak, sanık müdafiinin yanı sıra yerel Cumhuriyet savcısınca, sanığın eylemini TCK"nın 188/5. maddesi kapsamında zincirleme şekilde işlediği gerekçesiyle istinaf talebinde bulunulmasına rağmen Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesince yerel Cumhuriyet savcısının aleyhe istinafı incelenmemiş ve sadece sanık müdafiinin istinaf talebi değerlendirilmek suretiyle, hükmün düzeltilerek istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bu kararı Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı, sanık ... hakkında TCK"nın 192/3. maddesinin uygulanması koşulları bulunmadığı gerekçesiyle temyiz etmiştir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesince, sanık ... hakkında ilk derece mahkemesince verilen "5 yıl hapis ve 4.160 TL adli para cezasına" ilişkin hükme yönelik istinaf isteminin düzeltilerek esastan reddi kararının, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a fıkrası gereğince temyiz kabiliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, Cumhuriyet savcısının söz konusu hükme yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
5271 sayılı CMK"nın 286. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde "İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının" temyiz edilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Ancak, 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine konu temyiz edilemeyecek bir kararın söz konusu olması için, öncelikle istinaf yoluna başvuran kişilerin tamamının istinaf taleplerinin değerlendirilmesi sonucu verilen bir karar bulunması gerekmektedir.
İtiraz konusu uyuşmazlıkta ise, sanık ... hakkında ilk derece mahkemesince "5 yıl hapis ve 4.160 TL adli para cezasına" hükmolunması ve Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi nedeniyle Özel Dairece bu karar, CMK"nın 286. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında değerlendirilmiş ise de, Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince, istinaf yoluna başvurma hak ve yetkisi bulunan yerel Cumhuriyet savcısının aleyhe olan istinaf başvurusu incelenmeksizin karar verildiği gözetildiğinde, istinaf incelemesinin tamamlandığından bahsetmek mümkün olmayacağından ortada kesin nitelikte bir karar da bulunmamaktadır.
CMK"nın 308/A maddesindeki; Bölge Adliye Mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının, resen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde kararı veren daireye itiraz edebileceğine ilişkin düzenlemenin de, istinaf yoluna başvuran tarafların tamamının taleplerinin incelenmemiş olması nedeniyle, ortada kesin nitelikte bir karar bulunmadığından, inceleme konusu olayda uygulanması mümkün değildir.
Öte yandan bu eksikliğin, yerel Cumhuriyet savcısının istinaf talebi yönünden de değerlendirme yapılması için dosyanın tevdii kararıyla Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesine göndermek suretiyle giderilmesi de olanaklı değildir. Zira bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince biri sanık müdafiinin istinaf talebi, diğeri Cumhuriyet savcısının istinaf talebine ilişkin olmak üzere aynı mahkûmiyet hükmüyle ilgili olarak vereceği iki karar bulunacaktır.
Belirtilen nedenlerle, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesince sadece sanık müdafiinin istinaf talebiyle sınırlı olarak verilen düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararının kaldırılması ve sonrasında sanık müdafii ile yerel Cumhuriyet savcısının istinaf talebi birlikte ve tek seferde incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde yapılacak inceleme sonucu verilecek bir kararın kesin nitelikte olup olmadığı değerlendirilebilecektir.
Bu itibarla, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesince, sanık ... hakkında Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmüne ilişkin olarak, sanık müdafiinin istinaf talebiyle sınırlı olarak yapılan ve istinaf yoluna başvuru hakkı bulunan Cumhuriyet savcının aleyhe istinaf talebi değerlendirilmeden verilen düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın, Cumhuriyet savcısının aleyhe istinaf talebi ile sanık müdafiinin istinaf talebinin birlikte incelenmesi gerekirken, sadece sanık müdafiinin istinaf istemiyle sınırlı olarak inceleme yapılması nedeniyle bozulmasına karar verilmelidir. " denilerek CMK"nın 308/2-3. maddeleri uyarınca Dairemizin temyiz isteminin reddine ilişkin (1) numaralı kararının kaldırılarak, sanık ... hakkındaki hükmün de bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
C)CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesi:
(1)Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re"sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu"na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2)(05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3)(05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderir.
2-5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen):
(1) Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
D)İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Dosya kapsamından, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ... hakkında, Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 12/07/2018 tarihinde 2017/135 esas ve 2018/217 karar sayılı kararı ile verilen "5 yıl hapis ve 4.160 TL adli para cezasına" ilişkin mahkûmiyet kararına yönelik ilk derece mahkemesi Cumhuriyet savcısının " aleyhe" ve sanık müdafiinin lehe istinaf istemleri üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi"nin 07/03/2019 tarih, 2019/121 esas ve 2019/403 karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesi Cumhuriyet savcısının "aleyhe" istinaf istemi değerlendirilmeksizin, sanık müdafiinin "istinaf isteminin düzeltilerek esastan reddine" karar verildiği; söz konusu hükmün ise bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından sanık ... "aleyhine" temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce 12/10/2020 tarihinde 2020/5445 esas ve 2020/5335 karar sayı ile CMK"nın 286/2-a fıkrası uyarınca kesin nitelikte olan bölge adliye mahkemesi hükmüne yönelik temyiz isteminin, CMK"nın 298/1. fıkrası uyarınca reddine karar verildiği tespit edilmiştir.
İtiraz yazısı üzerine yapılan değerlendirmede, temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün, CMK"nın 286/2. maddesi uyarınca "kesin nitelikte" olup olmadığının tespiti açısından, istinaf istemlerinin tamamının değerlendirilmesi ve karşılanması gerektiği, aksi halde usulüne uygun şekilde yapılmış istinaf incelemesinden bahsedilemeyeceğinden, kurulan hükmün, CMK"nın 286/2. maddesi uyarınca "şeklen" kesin nitelikte olmasının, "temyiz kabiliyetini" etkilemeyeceği kabul edilmiş, bu haliyle Yargıtay Cumhuriyet savcısının 09/11/2020 tarihli "itirazen kararın kaldırılması" talebi, yerinde görülerek "itirazın kabulüne" karar vermek gerekmiştir.
E) KARAR : Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
2-Dairemizin 12/10/2020 gün ve 2020/5445 esas ve 2020/5335 sayılı karar sayılı (1) ve (2) nolu kararlarının KALDIRILMASINA,
3-5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı ve sanık ... müdafiinin temyiz dilekçelerindeki temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede,
Sanık ... hakkında ilk derece mahkemesince kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik Cumhuriyet savcısının "aleyhe" istinaf isteminin, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan inceleme sırasında dikkate alınmadığı, sanık ... müdafiinin istinaf istemi ile sınırlı olarak inceleme yapıldığı anlaşılmakla, eksik yapılan istinaf incelemesi sonucu, sanık hakkında verilen "5 yıl hapis ve 4.160 TL adli para cezasına yönelik istinaf isteminin düzeltilerek esastan reddine" ilişkin kararın, CMK"nın 286/2-a fıkrası uyarınca kesin nitelikte olduğu değerlendirilemeyeceğinden, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının sanık ... hakkındaki hükme yönelik "aleyhe" temyiz istemi üzerine inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre, Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 12/07/2018 tarih, 2017/135 esas ve 2018/217 karar sayısı ile, sanık ...’in “atılı suçu işlediği sabit olmadığından beraatine”; sanıklar ... ve ...’un, “TCK’nın 188/3, 52/2-4, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis ve 10.000 TL adli para cezasına mahkûmiyetlerine” ; sanık ...’un ise “TCK’nın 188/3, 192/3, 62, 52/2-4, 53, 63. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis ve 4.160 TL adli para cezasına mahkûmiyetine” karar verildiği, söz konusu hükümleri sanıklar ..., ... ve ... müdafileri ile birlikte istinaf eden ilk derece mahkemesi Cumhuriyet savcısının, gerekçeli istinaf dilekçesinde, “sanık ...’in mahkûmiyetine karar verilmesi; diğer sanıkların cezalarında TCK’nın 188/5. ve 43. maddeleri uyarınca arttırım uygulanması gerektiğini” belirterek, tüm sanıkların aleyhine istinaf talebinde bulunduğu; bölge adliye mahkemesince ise, “ilk derece mahkemesi Cumhuriyet savcısının, sadece sanık ... hakkındaki beraat hükmünü aleyhe istinaf ettiği” kabul edilerek yapılan incelemede, sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne ilişkin istinaf isteminin esastan reddine; sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerine ilişkin istinaf istemlerinin düzeltilerek esastan reddine; sanık ... hakkında ise, mahkûmiyet hükmünün CMK’nın 280/2-2.cümlesi uyarınca ortadan kaldırılarak beraatine karar verildiği ve sanık ... hakkında verilen hükmün kesin nitelikte olduğu kabul edilerek, 07/03/2019 tarihinde kesinleşme şerhi düzenlendiği; bölge adliye mahkemesince verilen hükümlerin, sanık ... müdafii ile birlikte temyiz eden bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının 12/03/2019 tarihli temyiz dilekçesinde, “sanıklar ... ve ...’in eylemlerinin sabit olduğunu; sanık ...’un beraatine ilişkin kabule göre, sanık ... hakkında TCK’nın 192/3. maddesinin uygulanmaması gerektiğini,” belirterek, sanıklar ..., ... ve hakkında kurulan hüküm kesinleştirilen sanık ...’un aleyhine temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla; ilk derece mahkemesi Cumhuriyet savcısının “sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında “TCK’nın 188/3-5. ve 43. maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerektiğine” ilişkin istinaf isteminin, sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki hükümler yönünden değerlendirilmediği dikkate alındığında, ilk derece mahkemesi Cumhuriyet savcısının istinaf isteminin, niteliği itibariyle sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümler yönünden birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olup, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi"nin 07/03/2019 tarihli, 2019/121 esas ve 2019/403 karar sayılı hükmü hukuka aykırı bulunduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesinin 4. fıkrası uyarınca hakkında aleyhe temyiz bulunmayan sanık ...’in, sonuç ceza yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 5271 sayılı CMK"nın 304. maddesi uyarınca dosyanın Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, 26/04/2021 tarihinde, oy birliğiyle karar verildi.