Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9814 Esas 2016/1332 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9814
Karar No: 2016/1332
Karar Tarihi: 16.02.2016

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9814 Esas 2016/1332 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/9814 E.  ,  2016/1332 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddiyle,
    1-Resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak lehe yasanın belirlenmesi yönünden 765 ve 5237 sayılı Yasalar karşılaştırıldığında sonuç cezalar aynı olduğu cihetle, içerisinde hak yoksunluğunu barındırmadığı için 765 sayılı Yasa ile yapılacak uygulamanın daha lehe olduğunun gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanıkla ilgili hüküm fıkrasından "TCK"nun 204/1. maddesi", "TCK"nun 62. maddesi", “765 sayılı TCK"nun 59/1. maddesi" ve "TCK"nun 51. maddesinde" ibareleri çıkartılarak yerlerine sırasıyla "765 sayılı TCK"nun 342/1. maddesi", "765 sayılı TCK"nun 59/1. maddesi" ve "647 sayılı Yasanın 6. maddesinde" ibareleri eklenmek ve 5237 sayılı TCK"nun 53/1. maddesine ilişkin kısım tamamen çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnamedeki isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2- Dolandırıcılık suçu yönünden yapılan incelemede;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 01.05.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca tebliğnamedeki isteme aykırı olarak DÜŞÜRÜLMESİNE, 16.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara