Ceza Genel Kurulu 2014/587 E. , 2015/363 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname :2014/72636
Mahkemesi : BÜYÜKÇEKMECE 7. Asliye Ceza
Günü : 24.05.2013
Sayısı : 295-749
Elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan sanık N.. T..’in beraatine ilişkin, Büyükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 21.09.2012 gün ve 777-73 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 08.04.2013 gün ve 1373-7266 sayı ile;
“02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikâyetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığın kurumun zararını giderip gidermediği sorularak, gidermediğinin tespiti halinde, ‘şikâyetçi kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2 maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine’ dair bildirimde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 24.05.2013 gün ve 295-749 sayı ile;
"...sanık yönünden söz konusu suçun unsurları yönünden oluşmadığına yönelik mahkememizce dosyada tüm deliler toplanıp değerlendirilerek sanığın beraatine karar verildiği dikkate alındığında beraat kararının ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin değerlendirmeye göre daha lehe olduğu kişinin söz konusu suç iddiasında yasal olarak aklanma hakkının söz konusu suçtan kurum zararının ödenmesi sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karara göre öncelikle değerlendirilmesinin gerekmesine göre sanık yönünden önceki kararda direnmek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur" gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının 26.09.2014 gün ve 72636 sayılı “onama” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa katılan kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Kanunun geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunularak hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden beraat kararı verilmesinin isabetli olup olmadığının tespitine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle yerel mahkeme direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunun önsorun olarak ele alınması gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İnceleme konusu dosyada, sanığın beraatine ilişkin ilk hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece; sanığa katılan kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Kanunun geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunularak hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden beraat kararı verilmesi isabetsizliğinden bozulduğu, bozmadan sonra yerel mahkemece; "sanık yönünden söz konusu suçun unsurları yönünden oluşmadığına yönelik mahkememizce dosyada tüm deliler toplanıp değerlendirilerek sanığın beraatine karar verildiği dikkate alındığında beraat kararının ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin değerlendirmeye göre daha lehe olduğu kişinin söz konusu suç iddiasında yasal olarak aklanma hakkının söz konusu suçtan kurum zararının ödenmesi sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karara göre öncelikle değerlendirilmesinin gerekmesine göre sanık yönünden önceki kararda direnmek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur” şeklinde önceki hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle direnme kararı verildiği anlaşılmaktadır.
İlk hükümde yer almayan bu yeni ve değişik gerekçe Özel Dairece denetlenmemiş olup, Özel Daire denetiminden geçmemiş olan bir konunun ilk kez Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanuni imkân bulunmamaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Büyükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.05.2013 gün ve 295-749 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.11.2015 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.