Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1202 Esas 2015/2216 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1202
Karar No: 2015/2216
Karar Tarihi: 03.06.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1202 Esas 2015/2216 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, bir benzin istasyonundan 60 TL değerinde yakıt aldıktan sonra ödeme yapacağı sırada kredi kartını unuttuğunu söyleyip istasyondan ayrılmış ve araç ruhsatını güvence olarak bırakmıştır. Ancak, sanık bir daha geri dönmemiş ve şikayetçiye verdiği trafik ve tescil belgesinin renkli fotokopi olduğu, aracın ise kiralama şirketine ait olduğu ortaya çıkmıştır. Sanığın bu hareketi dolandırıcılık suçunu oluşturmuştur. Mahkeme, sanığın yaptığı eylemin haksız menfaat sağlamak için yanıltma olduğunu kabul etmiş ve dolandırıcılık suçunun oluştuğuna karar vermiştir.
Kararda, yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamı referans gösterilerek adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerekliliği belirtilmiştir. Ancak, bu durumun yasa gereği bir zorunluluk olmadığı ifade edilmiştir. Buna rağmen, mahkeme kararındaki adli para cezasının alt sınırının 50 gün olması, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmediği için hükmün bozulmasına neden olmuştur. Kararın düzeltilerek onanması ve adli para cezası alt sınırının \"5 gün\" ve \"100 TL\" olarak değiştirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
23. Ceza Dairesi         2015/1202 E.  ,  2015/2216 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, şikayetçinin pompacı olarak çalıştığı petrol istasyonundan 60,00-TL lik yakıt aldığı, ödeme yapacağı sırada kredi kartını yanına almayı unuttuğunu söyleyerek ve şikayetçinin isteği üzerine güvence olarak araç ruhsatını bırakarak istasyondan ayrıldığı, ancak bir daha geri dönmediği,şikayetçiye vermiş olduğu trafik ve tescil belgesinin renkli fotokopi ile çoğaltılmış suret, aracın ise kiralama şirketine ait olduğunun ortaya çıktığı, sanığın bu surette şikayetçiyi yanıltarak haksız menfaat sağladığının anlaşılması karşısında dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 50 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "50 gün", "1000 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün"", "100 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara