Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2012/607 Esas 2012/477 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2012/607
Karar No: 2012/477

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2012/607 Esas 2012/477 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü         2012/607 E.  ,  2012/477 K.
  • İMAR PLANINDAN KAYNAKLANAN TAZMINAT DAVASININ, İDARİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI.
  • UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 10
  • İMAR KANUNU (3194) Madde 8

"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacılar : 1- Y.B., 2- K.A.A., 3- Ş.Ö., 4- Ö.I.D., 5- D.K., 6- H.N.B., 7-E.A., 8-T.İ.

Vekil        : Av. M.D., Av. B.D.

Davalılar  : 1- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili       : Av. G.A.

                  2- Yenimahalle Belediye Başkanlığı

Vekili       : Av. E.N.C.

                   3- Ankara İl Özel İdare Müdürlüğü

Vekili       : Av. Z.T.   

O L A Y  : Davacılar vekili özetle; Davacıların Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, Yenikent Mahallesi, 42477 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın hisseli maliki olduklarını, taşınmazın imar planında ilkokul alanı olarak ayrıldığını belirterek, taşınmazın tapusunun davalı idare adına tescili ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL nin faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.

Davalı Yenimahalle Belediye Başkanlığı vekili 1.celseden önce, süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili 1.celseden önce, süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

Davalı Ankara İl Özel İdare Müdürlüğü vekili 1.celseden önce, süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

ANKARA 12.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 06.11.2012 gün ve E:2012/257 sayı ile, davalılar vekillerinin görev itirazlarının reddine karar vermiştir.

Davalı Yenimahalle Belediye Başkanlığı vekili ve Ankara İl Özel İdare Müdürlüğü vekili, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı"na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Uygulama ve Öğreti"de, kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları işlemlerin, "idari işlem"; herhangi bir işlem ya da karara dayanmaksızın gerçekleştirdikleri maddi faaliyetleriyle, görevleriyle ilgili hareketsizliklerinin de, "idari eylem" olarak tanımlandığı, bu tanıma göre; idarelerin 3194 sayılı İmar Kanununun 8"inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem"; bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri; yani, bu konudaki hareketsizlikleri de, idari eylem niteliği taşıdığı, dosyanın incelenmesinden; davacıların hissedarı olduğu taşınmazın tamamının imar planında ilkokul alanı olarak ayrılması nedeniyle kamulaştırmasız el atıldığının anlaşıldığı, bu bilgiler karşısında davanın, davacıların taşınmazının imar planında kamu hizmetine ayrılması sebebiyle mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamadan kaynaklanan tazminat talebiyle açıldığı, dava dilekçesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 günlü kararında, mülkiyet hakkına getirildiği söylenen kısıtlamanın taşınmazın maliki yönünden zarar doğurucu sonuçlarının olabileceği, bu sonuç ya da sonuçların genel ve düzenleyici nitelikte bir idari işlem olan imar planında taşınmazın ilkokul alanında kalmasından, bu planda öngörülen kamulaştırma programlarının zamanında yapılmamasından ve imar uygulamalarından, başka anlatımla da, idari işlemlerden ve davalı idarenin imar planı gereği yapılması gereken kamulaştırmalar konusundaki hareketsizliği şeklinde ortaya çıkan idari eylemlerden kaynaklandığı, idari işlem ve eylemlerden doğan zararların tazmini taleplerinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 12 ve 13"üncü maddeleri uyarınca, idari yargı yerlerinde açılacak tam yargı davalarına konu edilmelerinin anılan yasa hükmü olduğu, dolayısıyla, hukuka uygunluklarının denetimi ve zarar doğurucu sonuçlarının giderilmesi İdari Yargının görev alanında bulunan idari eylem ve işlemlerin hukuk düzeninde yaratmış oldukları etki ve sonuçların, ""hukuki el atma"" olarak nitelendirilmesine ve bu olumsuz sonuçlarla ilgili tazminat taleplerinin adli yargı yerlerinde açılacak tazminat davalarına konu edilmelerine hukuken olanak bulunmadığı, bu bakımdan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2"nci maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa"nın 10"uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 24.12.2012 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idarenin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı"nca, 10. maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Davacıların taşınmazına, imar planında ilkokul alanı olarak ayrılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, taşınmazın tapu kaydının davalı idareye terkini ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yasal faizi ile birlikte 1.000 TL’nin davalı idareden tahsili istemiyle açılmıştır.

                3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde;  “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

                a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

                b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

                Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

                İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

                c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.    

Olayda, imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu parselin imar planında  ilkokul alanında kaldığı, taşınmaza idarece fiilen el atılmadığı ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ile bu tür yerlerin bedelinin ödeneceğine karar verildiği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacının hissedar olduğu taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın taşınmazın bedelinin tahsiline hükmedilmesi istemine ilişkin kısmı yönünden başvurusunun kabulü ile davalılardan Yenimahalle Belediye Başkanlığı ve Ankara İl Özel İdare Müdürlüğü vekillerinin görev itirazının Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ    : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın taşınmazın bedelinin tahsiline hükmedilmesi istemine ilişkin kısmı yönünden BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalılardan Yenimahalle Belediye Başkanlığı ve Ankara İl Özel İdare Müdürlüğü vekillerinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 06.11.2012 gün ve E:2012/257 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 24.12.2012 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Hemen Ara