23. Ceza Dairesi 2015/18077 E. , 2015/2190 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Katılana ait şirkette alt bayii sözleşmesine istinaden satış elemanı olarak çalışan sanıkların, şirket adına satmış oldukları ürünlerin bedellerini peşin olarak tahsil ettikleri halde, bu ürünlerinin satışını senet karşılığı ve taksitli olarak göstererek, sahte satış sözleşmeleri ve sahte senetler düzenleyip katılana ait şirkete vermek suretiyle sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve katılan beyanları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin mahkumiyet kararına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıkların, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla değişik zamanlarda birden fazla kez sattıkları ürünlerin bedellerini katılan şirkete intikal ettirmeyip menfaat temin etmiş olmaları karşısında, sanıklar hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuyla ilgili olarak yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
2-Adli emanette kayıtlı sahte senet ve satış sözleşmelerinin dosyada delil olarak saklanması yerine TCK"nın 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
3-Katılan lehine kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle hükmedilen vekalet ücretinin sanıklardan eşit olarak alınmasına ve her bir sanığın sarfına sebebiyet verdiği yargılama giderinin ayrı ayrı tahsiline karar verilmesi gerekirken 5271 sayılı CMK"nın 326/2. maddesine aykırı olarak "müteselsilen" tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, ilgili hüküm fıkralarından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “100 gün”, “83 gün” ve “1.660 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle; hüküm fıkrasındaki müsadereye ilişkin bölümden “TCK"nın 54/1. maddesi gereğince müsaderesine” kısmının çıkarılıp "dosyada delil olarak saklanmasına" şeklinde yazılması suretiyle; hüküm fıkrasındaki vekalet ücretine ilişkin bölümde yer alan “müteselsilen” ifadesi çıkartılıp “eşit” ifadesi yazılmak suretiyle ve yine yargılama giderine ilişkin bölümde yer alan “müteselsilen” ifadesi çıkartılıp “neden oldukları yargılama giderinin sanıklardan ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinin de paylarına düşen miktarda eşit olarak tahsiline” cümlesi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.