Esas No: 2007/5-46
Karar No: 2007/39
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/5-46 Esas 2007/39 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2007/5-46 E., 2007/39 K.
"İçtihat Metni"
Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.04.2002 gün ve 122-114 sayılı kesinleşmiş ilamı ile, zorla ırza geçme suçundan 765 sayılı TCY"nın 416/1, 81/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 1 gün ağır hapis, geceleyin silahlı yağma suçundan TCY"nın 497/1 ve 81/2 maddeleri uyarınca 15 yıl 1 gün ağır hapis cezalarıyla cezalandırılmasına, hakkında 31 ve 33. maddelerin uygulanmasına hükümlü Halef D.... hakkında, 5237 sayılı TCY"nın yürürlüğe girmesi üzerine Yerel Mahkemede evrak üzerinde gerçekleştirilen uyarlama yargılaması sonunda 28.06.2005 gün ve 122-114 sayı ile; vücuda organ sokarak tehditle cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Yasanın 102/2 ve 102/3-d maddeleri uyarınca 10 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 53. maddenin uygulanmasına, silahla geceleyin yağma suçundan 5237 sayılı Yasanın 149/1-a, h, 150/2 maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 53. maddenin uygulanmasına, 5275 sayılı Yasanın 99. maddesine göre cezaları içtima edilerek 15 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 58. madde uyarınca hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve infazdan sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, yasa yolları açık olmak üzere karar verilmiştir.
Bu karara yönelik sanık ve müdafiinin başvurusunu itirazen inceleyen Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise 16.12.2005 gün ve 1742 Müt. sayı ile; "ek kararın kaldırılmasına, duruşmalı yargılama yapılması için dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine" karar vermiştir.
Yeniden yargılama yapan Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesi 08.03.2006 gün ve 227-128 sayı ile;
"Irza geçme suçundan dolayı 5237 sayılı TCY"nın 102/2 ve 102/3-d maddeleri ile yapılacak uygulamanın aleyhe sonuç vermesi nedeniyle bu suç yönünden kurulan hükümde herhangi bir değişiklik yapılmasına yer olmadığına,
Yağma suçundan dolayı 5237 sayılı Yasanın 149/1-a,h maddeleri gereğince 15 sene hapis cezasıyla cezalandırılmasına, alınan eşyanın az olmaması nedeniyle 150. maddenin uygulanmasına yer olmadığına, aynı yasanın 53/1-2. maddelerinin uygulanmasına, kararın 7 gün içinde dilekçe verilerek veya mahkeme kalemine başvurularak tutturulacak tutanakla temyiz edilebileceğinin hatırlatılmasına" karar vermiştir.
Re"sen temyize tabi olduğu belirtilerek gönderilen dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, hükümlü müdafiinin 28.06.2005 günlü ek karara yönelik dilekçesi ile hangi suça yönelik hükümleri temyiz ettiğinin açıklattırılıp tutanağa bağlanmasını yerel mahkemeden istemiş, hükümlü müdafiinin yağma ve ırza geçme suçlarından kurulan hükümleri temyiz ettiğini bildirmesi üzerine 27.12.2006 gün ve 11438-10712 sayı ile;
"Davanın esasını çözen veya bunda değişiklik yapan sonuç kararların duruşma dışında verilmiş olsalar bile temyiz edilebileceği, bu nedenle 28.06.2005 günlü uyarlamaya ilişkin ek karara karşı hükümlünün 05.12.2005 günlü, hükümlü müdafiinin ise 08.12.2005 günlü dilekçe ile vaki istemlerinin temyiz niteliğinde olduğunun kabulü ile; Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.12.2005 gün ve 2005/1742 müteferrik sayılı ve Üsküdar 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/227 esas 2006/128 karar ve 08.03.2006 günlü kararları yok hükmünde sayılarak inceleme yapılması gerektiği" saptamasını yaptıktan sonra,
"28.06.2005 gün, 2001/122 esas, 2001/114 karar sayılı gıyabi ek karar hükümlü Halef D.... ve hükümlü müdafi Av.Abdurrahman Eser"e 11.07.2005 tarihinde tebliğ edilmiş olup, hükümlünün 05.12.2005 günlü, hükümlü müdafiinin 08.12.2005 günlü dilekçeleri ile yasal süreden sonra vaki temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gözetilerek CMK.nun 317. maddesi uyarınca reddine" karar vermiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı 07.02.2005 gün ve 254360 sayı ile;
"28.06.2005 gün ve 122-114 sayılı ek kararda başvurulacak kanun yolu, başvuru süresi ve başvuru mercii belirtilmemek suretiyle hükümlüye hakkını sağlıklı bir şekilde kullanabilme olanağı sağlanmadığından kanun yolu başvurusu süresinde yapılmış kabul edilmelidir." düşüncesiyle itiraz ederek, Özel Dairenin temyiz isteminin reddine dair kararının kaldırılarak, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Ceza Genel Kurulu"nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
1)Yargıtay 5. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca çözümü gereken hukuki ihtilafın;
Hükümde, başvurulacak yasa yolu, süresi, mercii ve şeklinin belirtilmemesi halinde, yasa yoluna ilişkin sürelerin işleyip işlemeyeceği hususuna ilişkin bulunduğu,
2) Genel Kurul"ca yapılan değerlendirmede;
A) Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünde değişiklik yargılaması sonucunda verdiği 28.06.2005 gün ve 122-114 sayılı ek karar niteliği itibariyle temyiz yasa yoluna tabi bulunduğu halde, gerekçeli kararın sonuç kısmında sadece "kanun yolları açık olmak üzere" ibaresine yer verildiği, kararın 11.07.2005 tarihinde tebliğ olunduğu, hükümlünün 05.12.2005, müdafiinin ise 08.12.2005 günlü dilekçeler ile yasa yoluna başvurdukları,
B) Konuyla ilgili olarak 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 40/2. fıkrasında: "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." hükmüne yer verildiği gibi,
Bu düzenlemeye paralel olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası"nın 34/2. maddesinde: "Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir."
231/3 maddesinde: "Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir"
232/6. maddesinde: "Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir." şeklinde emredici düzenlemeler getirildiği de gözönünde bulundurulduğunda,
Gerek yüze karşı, gerekse gıyapta verilen hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolunun, süresinin, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin belirtilmesi ve bu hususların karara yazılmasının zorunlu bulunduğu,
C) Ceza Muhakemesi Yasası"nın 40. maddesinin 1. fıkrasında, kusuru olmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin, eski hale getirme isteminde bulunabileceği, 2. fıkrasında ise, yasa yoluna başvuru hakkının kendisine bildirilmemesi halinde, kişinin kusursuz sayılacağı hususlarının düzenlenmesi karşısında, somut olayda, başvurulacak yasa yolu, başvuru süresi, mercii ve şeklinin gösterilmemiş olmasının, yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere açıkça aykırılık oluşturduğu ve eski hale getirme isteminde bulunma koşullarının var olduğu, bu itibarla olayda eski hale getirme yöntemiyle açılmış bir temyiz davasının mevcut bulunduğu kabul edilerek 28.06.2005 gün ve 122-114 sayılı ek kararın incelenmesi ve bir karar verilmesi gerektiği,
Görüş ve kanaati benimsenmekle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Dairenin süreden sonra yapıldığından bahisle temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 27.12.2006 gün ve 11438-10712 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 20.02.2007 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.