Esas No: 2011/1083
Karar No: 2011/3894
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/1083 Esas 2011/3894 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davacının davalı işyerinde 28/03/2005-30/04/2009 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin davalı işveren tarafından fabrikanın kapanması nedeniyle toplu işten çıkarma hükümlerine dayanarak feshedildiğini, ancak davalı işverenin Türkiye çapında üretim yapan büyük bir işletme olduğunu ve Türkiye"nin çeşitli illerinde aynı üretimi yapan fabrikaları bünyesinde bulundurduğunu, işyerinin kapatılmasından önce tüm işçilere yönelik duyurularla, farklı illerdeki fabrikalada çalışmayı kabul eden işçilerin başvuruda bulunmasını, iş akdini feshetmek isteyenlerin ise bu haklarını talep etmeleri halinde kendilerine teşvik primiyle birlikte tazminatlarının ödeneceğinin bildirildiğini, davacının da tüm haklarıyla beraber davalı işverenin göstereceği herhangi bir fabrikada çalışmayı kabul ettiğini beyan ettiğini, davalı şirket kapanmadan çalışan bir kısım işçiyi Bursa"da bulanan fabrikada çalıştırmaya başlattığını, kapanan fabrikadaki işçilerin diğer fabrikalarda çalışabilmesi için mevcut ve sosyal haklarından feragat etmeye ve asgari ücretle çalışmaya zorlandığını, bu şartları kabul edenlerin çeşitli illerdeki fabrikalarında çalıştırılmaya başlandığını, kabul etmeyenlerin ise toplu işten çıkarma hükümleri gereğince iş akitlerinin feshedildiğini davacının herhangi bir fabrikada çalışmayı kabul etmesine rağmen davalı şirket tarafından başka bir fabrikada istihdam edilmediğini belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; şirket yönetimi tarafından fabrikanın teknolojik altyapısı ekonomik ömrünü tamamlamış olduğu ve 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen Marmara Depremi sonrasında yapılan zemin etüdünde fabrika zemininin uygun şartları taşımadığı için fabrika yenileme yatırımı yapılmasına yer olmadığına ve 30/04/2009 tarihi itibariyle fabrikanın bütünüyle kapatılmasına karar verildiğini, yönetimce alınan bu kararın ilgili kurumlara bildirildiğini, kapatma kararı üzerine işyerinde çalışan toplam 119 kişinin iş sözleşmesinin
teknik zorunluluk nedeniyle 30 Nisan 2009 tarihine kadar yasadan ve toplu iş sözleşmesinden doğan hakları ödenmek suretiyle sona erdirileceğinin ilan panosuna asılmak suretiyle çalışanlara duyurulduğunu, davacının Noter aracılığı ile yaptığı bildirimde, mevcut hakları ile şirketin herhangi bir fabrikasında çalışmak istediğini bildirdiğini, işyerinin bütünüyle kapatılarak kesin ve devamlı surette faaliyetine son verilmesi durumunda uygulanacak prosedürün yasa tarafından belirlendiğini, sendika ile varılan mutabakat ile yasanın ve TİS"in sağladığı hakların üzerinde bazı hak ve imkanların sağlandığı, protokol dışında herhangi bir uygulama yapılmasının söz konusu olmadığı, bu nedenle talebin karşılanmasına olanak bulunmadığının bildirildiğini, davacının iş akdinin de iş sözleşmesi yasal tazminatları peşin ödenmek suretiyle İK 29. md. gereğince sona erdirildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının elemana ihtiyacı olmasına göre feshin son çare olması gerekmesi ilkesinin ispat edilemediği, davacıyı ekonomik açıdan daha kötü şartlarda çalışmaya zorlamanın hakkın iyiniyetle kullanılması ilkesiyle bağdaşmadığı,buna göre feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacının çalıştığı işyerinin kapatılarak faaliyetine kesin ve sürekli biçimde son verildiği tartışmasızdır. İşyerinin kapatılmasından önce işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesi tarafları biraraya gelerek kapatma sebebi ile işsiz kalacak olan işçilerin işverenin başka işyerinde çalıştırılmalarını sağlamak amacıyla yeni iş koşullarını da belirleyici protokol yapılmıştır. 24.12.2008 tarihinde yapılmış olan protokol geçerlidir. Davalı işveren sözkonusu protokol hükümleri doğrultusunda işyerinde duyurular yaparak protokolde belirlenmiş olan koşullarda çalışmak isteyenlerin başvuruda bulunmalarını istemiştir. Davacı işçi bu duyurular üzerine noter aracılığı ile işverene 07.04.2009 tarihinde bir ihtarname göndererek ücret ve diğer sosyal haklarında bir eksiltme yapılmaması kaydıyla işverenin faaliyetini sürdüren herhangi bir fabrikasında çalışacağını bildirmiş ancak işveren davacının başvurusunun protokole aykırı olduğu ve protokolle oluşturulan çalışma koşullarını kabul edilmediği gerekçesi ile davacının isteğini reddedilmiştir. Davalı işverenin bundan sonra da işçilere yeni koşullarda çalışmak isteyenlerin başvuruda bulunmalarına dair duyurular yapmış, davacı başka bir başvuruda bulunmamıştır. İşyerinin kapatılması işletmesel karar niteliğinde olup, kapatma üzerine işverenin feshe son çare olarak yöneldiği ve bu bağlamda protokolle oluşturulmuş yeni koşullarda yaptığı iş teklifi davacı tarafından kabul edilmemiştir. "Feshin son çare olması" ilkesi uygulanırken önerilecek yeni işin ve ücretin başka bir deyişle iş koşullarının önceki işle eşit olması koşul değildir.
Tüm dosya içeriğine göre, davacı yeni koşullarla çalışmayı kabul etmediğine ve işyerinin kapatılması fesih için geçerli sebep oluşturduğuna göre mahkemece tüm bu yönler gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kabule karar verilmesi hatalı olmuştur.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ:
1-Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 47,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kesin olarak 03/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.