1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekili; davacının bir kısım işçilik alacaklarının ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini ancak davalı tarafın bunu yerine getirmediğini, ayrıca Bakırköy 4. İş Mahkemesine açılan işe iade davasında feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verildiğini ve yasal süresi içinde davalıya işe iade için başvurulduğu halde işe başlatılmadığını belirterek, eksik ödenen işçilik alacakları ile boşta geçen süre ücret alacağı ve işe başlatmama tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı davacının işe iade kararına rağmen işe başlatılmayarak hizmet akdinden ve yasadan doğan tüm haklarının 25.07.2007 tarihinde ödendiğini ve alacağı kalmadığını, yapılan ödemede eksiklik olmadığını belirmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının iş akdinin feshi üzerine açtığı işe iade davası sonunda işe iadesine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi üzerine işe iade için başvurmasına karşın işveren tarafından işe başlatılmamıştır. Bu arada davacı tarafından işçilik alacaklarının tahsili için ihtarname keşide edilmiştir.
Davacının işe iade talebi davalı işverene 25.06.2007 tarihinde tebliğ olunmuş, işveren 25.07.2007 tarihinde davacıya kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süreye ait ücret ödemesinde bulunmuştur.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacının kıdem tazminatına esas hizmet süresinin 5 yıl 2 ay 26 gün olduğu belirlenerek, bakiye alacak miktarları hesaplanmış, Mahkemece de alınan rapora göre karar verilmiştir.
Mahkemece karara dayanak alınan bilirkişi raporunda davacının hizmet süresinin 5 yıl 2 ay 26 gün olduğu açıkça belirtilmiş olduğu halde, aynı raporda hesaplamaların hizmet süresi 5 yıl 9 ay 26 gün olarak kabul edilerek yapıldığı anlaşılmaktadır. Hizmet süresi
hesabında yapılan bu maddi hatanın gözardı edilerek fazla kıdem tazminatına hükmedilmesi hatalıdır.
3-Mahkemece hükmolunan boşta geçen süreye ilişkin ücret alacağına 12.07.2006 tarihinden itibaren faiz yürütülmüştür. Geçersiz feshe bağlı boşta geçen süre ücretine ait talep hakkı kararın kesinleşmesi ve işe başlatmama olgusunun gerçekleşmesinden sonra doğar. Davacının açmış olduğu işe iade davasının 08.05.2007 tarihli Yargıtay ilamı ile kesinleştiği, işe başlatmama olgusunun 25.06.2007 tarihinde tebilğ olunan ihtarnamenin üzerinden bir aylık yasal süre geçtikten sonra ve 25.07.2007 tarihinde gerçekleştiği dikkate alındığında bundan önce çekilen ihtarnamenin sözkonusu alacak yönünden temerrüt olgusu oluşturmayacağı gözetilmeden bu alacağa dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken 12.07.2006 tarihinden faiz başlatılması doğru değildir.
Mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.