Esas No: 2006/9-349
Karar No: 2007/35
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2006/9-349 Esas 2007/35 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2006/9-349 E., 2007/35 K.
"İçtihat Metni"
Dernekler Yasasına aykırı davranmak suçundan sanık Rıza A....."ün 2908 sayılı Yasanın 85/1, TCY.nın 119/5. maddeleri uyarınca sonuçta 213.547.00 TL. ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Küçükçekmece 4. Sulh Ceza Mahkemesince 27.05.2004 gün ve 403-546 sayı ile verilen karar yasa yoluna başvurulmaması üzerine kesinleşmiştir.
C.Savcılığınca yeni yürürlüğe giren yasalar karşısında hükümlü Rıza A....."ün durumunun değerlendirilmesi istenmekle Küçükçekmece 4. Sulh Ceza Mahkemesince 26.12.2005 tarihinde verilen ek karar ile önceki kararın ortadan kaldırılmasına, sanığın 2908 sayılı Yasanın 85/1. maddesi uyarınca 141 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCY ile kaldırılmış olması nedeniyle sanık hakkında 765 sayılı TCY.nın 119. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Adalet Bakanınca uyarlama kararına karşı yasa yararına bozma isteminde bulunulması üzerine, dosyayı inceleyen Yüksek 9. Ceza Dairesince 15.11.2006 gün ve 5353-6180 sayı ile;
"…
… 23.11.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5253 sayılı Kanunun 38/H maddesi ile 2908 sayılı Dernekler Kanununu yürürlükten kaldırılmış olup, sanığa isnat edilen suçu düzenleyen 5253 sayılı Kanununun 32/d maddesi ile öngörülen idari para cezasının tayini yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 3.8.2006 gün ve 36173 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay C.Başsavcılığının 8.9.2006 gün ve 2006/185395 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Küçükçekmece 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 26.12.2005 tarih ve 2004/403 esas, 2005/546 sayılı kararının aleyhe sonuç doğurmamak koşuluyla CMK"nun 309. maddesi uyarınca bozulmasına, bozmanın niteliğine göre lehe yasa değerlendirilmesi ve buna göre müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine" karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 28.12.2006 gün ve 185395 sayı ile;
"Yüksek Dairenin bozma kararı isabetli ise de, bozulan karar mahkumiyete ilişkindir, kanun yararına bozma nedeni ise daha hafif bir ceza verilmesini gerektirmektedir. Bu durumda, bozma kararı üzerine yerel mahkemece yeniden inceleme, araştırma, yargılama yapılarak bir karar verilmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Bozma nedenine göre, Yargıtay Özel Dairesinin 5326 sayılı Kanunun 24. maddesi göz önünde bulundurmak suretiyle idari para cezasına hükmetmesi gerekmektedir. (CMK m. 309/4-d). Ancak, somut olayda yukarıda açıklandığı üzere eylemin hükümlü açısından suç ve idari yaptırım gerektiren bir fiil olmaktan çıkarılması nedeniyle hükümlü hakkındaki cezanın tamamıyla kaldırılmasına karar verilmesi zorunlu bulunmaktadır.
Bu itibarla, Yüksek Dairenin yerel mahkeme hükmünü bozmasına müteakip hükmolunan cezanın kaldırılmasına karar vermesi gerekirken, yeniden yargılama yapılmasını sağlayacak bir biçimde karar vermesinin yasaya aykırı olduğu kanaatine varılmıştır." görüşü ile itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire bozma kararından "bozmanın niteliğine göre lehe yasa değerlendirmesi ve buna göre müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine" ibaresinin çıkarılarak yerine "cezanın kaldırılmasına" ibaresinin eklenmesini talep etmiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Küçükçekmece C.Başsavcılığınca 14.03.2004 gün ve 1504-721 sayılı iddianame ile, Taşovalılar Derneği yönetim kurulu üyeleri olan ve aralarında sanık Rıza A....."ün de bulunduğu 6 sanık hakkında, derneğin defter ve kayıtlarını tutmadıklarından bahisle 2908 sayılı dernekler Yasasının 85/1. maddesinin 2. cümlesi uyarınca ve önödemeyi yerine getirmediklerinden TCY.nın
119/5. maddesi uyarınca; denetleme kurulu üyesi olan 3 sanığın da 2908 sayılı Yasanın 86 ve TCY.nın 119/5. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış, Küçükçekmece 4. Sulh Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada 27.05.2004 gün ve 403-546 sayı ile; sanıklardan Mehmet Ç…
….. ve Mehmet Ö…
….."in C.Savcılığınca yapılan önödeme önerisini yerine getirdiklerinden bahisle haklarındaki kamu davalarının TCY.nın 119/6. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına, denetleme kurulu üyesi olan sanıkların haklarında eylemleri idari yaptırımı gerektirdiğinden mahkemenin görevsizliğine, diğer sanıkların eylemleri sabit görülerek 2908 sayılı Yasanın 85/1, TCY.nın 119/5. maddeleri uyarınca sonuçta 213.547.00 TL. ağır para cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmiş;
C.Savcılığınca yeni yürürlüğe giren yasalar karşısında hükümlü Rıza A....."ün durumunun değerlendirilmesi istenmekle Küçükçekmece 4. Sulh Ceza Mahkemesince 26.12.2005 tarihinde verilen ek karar ile önceki kararın ortadan kaldırılmasına, sanığın 2908 sayılı Yasanın 85/1. maddesi uyarınca 141 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCY ile kaldırılmış olması nedeniyle sanık hakkında 765 sayılı TCY.nın 119. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Adalet Bakanının yasa yararına bozma isteminde bulunması üzerine Özel Daire, 2908 sayılı Yasanın yürürlükten kalktığı ve durumunun 5253 sayılı Dernekler Yasasının 32/d maddesi uyarınca sanık hakkında idari para cezası tayin edilmesi gerektiğinden bahisle yerel mahkeme kararını aleyhe tesir etmemek üzere ve lehe yasanın değerlendirilmesi yönünden takip eden işlemlerin mahallinde yerine getirilmesi için yasa yararına bozmuştur.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise, sanığın eyleminin suç olmaktan çıkarıldığı, Yerel Mahkemece verilen uyarlama kararında bu hususun göz önüne alınmadığı, Özel Dairece uyarlama kararının yasa yararına bozulması karşısında hükümlünün eyleminin suç olmaktan çıkarıldığı da nazara alınarak hakkındaki cezanın çektirilmemesine de karar verilmesi gerektiğini belirterek itiraz etmiştir.
Görüleceği üzere çözümü gereken uyuşmazlık; hükümlü hakkındaki cezanın kaldırılmasına karar verilmesi koşullarının var olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümüne dayanak tutulacak yasal düzenlemeler şöyledir;
1- 5253 sayılı Dernekler Yasasının "Ceza Hükümleri" başlıklı 32. maddesinin (d) bendinde, derneğe ait tutulması gereken defter veya kayıtları tutmayan dernek yöneticilerinin idari para cezasıyla cezalandırılacakları öngörülmüştür.
2- Aynı Yasanın, "Cezaların Uygulanması" başlıklı 33. maddesinin 2. fıkrasında ise, 32. maddede geçen "dernek yöneticileri" ibaresinin, dernek yönetim kurulu başkanını ifade ettiği hükme bağlanmıştır.
5271 sayılı CMY.nın, yasa yararına bozmayı düzenleyen 309. maddesinde öngörülen hüküm incelendiğinde;
Şayet yasa yararına bozulan hüküm bir mahkûmiyet hükmü ise ve bozma nedeni de mahkûmiyet hükmünün, davanın esasını çözmeyen yönüne yahut savunma hakkını kaldırma veya kısıtlama sonucunu doğuran usul işlemlerine ilişkin ise, bu durumda hükmü veren mahkemece yeniden yargılama yapılarak hüküm verilecektir. Örneğin; hakimin reddi istemi karara bağlanmadan hüküm verilmesi veya müdafi tayininin zorunlu bulunduğu hallerde sanığa müdafi atanmadan yargılama yapılıp bitirilmesi gibi hukuka aykırılıklar nedeniyle mahkûmiyet hükmü yasa yararına bozulduğunda yerel mahkemede yeniden yargılama yapılacaktır.
Ancak bu hükümde verilecek ceza, CMY.nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca, önceki hükümde belirlenen cezadan daha ağır olamayacaktır.
Mahkûmiyet hükmü, sayılan ayrıksı haller dışında, cezanın kaldırılmasını veya daha hafif bir ceza verilmesini gerektiren diğer hukuka aykırılıklar nedeniyle bozulmuşsa, bu durumda hükmü veren mahkemede yeniden yargılama yapılmayacak, CMY.nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca cezanın kaldırılmasına veya daha hafif cezaya Yargıtay"ca hükmedilecektir. Bozma aleyhe ise, bu durumda sadece hükmün yasa yararına bozulması ile yetinilecek, yeniden yargılama yapılması söz konusu olmayacaktır.
Yasa yararına bozulan hüküm, mahkûmiyet dışında ve davanın esasını çözer nitelikte diğer bir hükümse ve örneğin; beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın düşmesi hükümlerinden biri ise, anılan maddenin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca verilen bozma kararı aleyhte sonuç doğurmayacak ve yeniden yargılama yapılamayacaktır.
Somut olayda, hükümlü Rıza A....., Taşovalılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin Yönetim Kurulu Üyesi ve Sekreteridir. Derneğin ve Yönetim Kurulunun Başkanı olan ise, hakkındaki kamu davası önödeme nedeniyle ortadan kaldırılan sanıklardan Mehmet Ö…
….."dir.
Bu itibarla haklı nedenlere dayanan Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- 5271 sayılı CMY.nın 309 ve 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY.nın 322. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak Yerel Mahkeme hükmünün yasa yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 15.11.2006 gün ve 5353-6180 sayılı ilâmından, "bozmanın niteliğine göre lehe yasanın değerlendirilmesi ve buna göre müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine" ibaresinin çıkartılmasına ve yerine "cezanın kaldırılmasına" ibaresinin eklenmesine,
3- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.02.2007 günü oybirliği ile karar verildi.