Esas No: 2011/1325
Karar No: 2011/3836
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/1325 Esas 2011/3836 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe başlatmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı işveren, davacının tüm uyarılara rağmen görevini yapmadığını ve firma müşterilerinden para istediğini ileri sürerek iş akdini 4857 sayılı Yasa’nın 25/2 maddesine göre haklı neden dayalı olarak sona erdirildiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının müşterilerden para talep ettiğine dair bir tek tanık dışından yeterli delil bulunmadığı, olayın işverence etraflıca araştırılıp diğer çalışanların beyanlarına başvurulmadan, yetersiz araştırma ile iş aktinin feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İş Kanunu’nun 18.maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. Maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda dosya içeriğinden, davacının davalı işyerinde 08.10.2003 tarihinden beri liman saha puantörü olarak çalıştığı, işveren tarafından davacının yetersizliği, amirlerinin emirlerine uymadığı, yapması gereken işler karşılığında müşterilerden para aldığı konusunda şikayetlerin geldiği gerekçesi ile 31.01.2008 tarihi itibariyle sözleşmesinin İş Kanunu’nun 25/2 maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır. Davalı işyeri müşterisi olan tanık Necmettin Bahçeci, limanda yükünün indirilmesi işi nedeniyle davacının kendisinden para istemesi üzerine durumu davalı işverene telefonla bildirdiğini ve daha öncesinde de benzer olayda davacıya para ödemesinde bulunduğunu, davacı tanıkları ise davacının müşterilerden para aldığı konusunda dedikodular duyduklarını ancak görmediklerini ifade etmişlerdir. Her ne kadar davacının müşterilerden bizzat para aldığı kesin delillerle somutlaşmamış ise de işyerinde davacı hakkında bu yönde yaygın dedikoduların meydana gelmesi karşısında, davalı işverenden davacı ile olan iş ilişkisini sürdürmesi beklenemez. Bu durum sözleşmenin feshi yönünden geçerli sebep oluşturacağından iş sözleşmesinin geçerli nedene dayandığının kabulü ile işe iade isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20. Maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-)Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)Davanın REDDİNE,
3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı (240.00) TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100.- TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 03.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.