Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/1314 Esas 2011/3835 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1314
Karar No: 2011/3835

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/1314 Esas 2011/3835 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/1314 E.  ,  2011/3835 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesini, çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren, davacının mesai saatleri içerisinde defalarca evine gittiği özel işlerini yaptığı, doğruluk ve bağlılığa uymayan bu davranışları nedeniyle güveni sarstığından iş sözleşmesinin haklı nedene dayalı olarak feshedildiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece fesih bildiriminin 4857 sayılı Yasa’nın 19 maddesindeki kurallara uygun yapılmadığı, fesih nedeni açık ve kesin bildirilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine göre ticari pazarlama ve satış müdürü olan davacının davalı işyerinde 17.1.2007 tarihinde işe başladığı, davacı hakkında diğer çalışan ve bölge sorumlusunun tuttuğu 17.10.2008 tarihli bir adet 6.10.2008 tarihli iki adet tutanakta davacı ve davalının diğer bir çalışan işçisine verdiği araçların çalışma bölgesi dışında mesai saatleri içerisinde bir sitenin parkında birçok defa uzun süre park halinde birlikte görüldüğü, bu nedenle iş sözleşmesinin doğruluk ve bağlılığa aykırı hareket edildiği ve güvenin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda işveren iş sözleşmesini 4857 sayılı Yasa’nın 25. maddesi uyarınca haklı sebeple feshetmiştir. Haklı nedene dayalı olarak yapılan fesihlerde işverenin savunma alması zorunlu olmadığı gibi yapılan fesih bildiriminde fesih nedeninin açık ve kesin bildirilmesinde de zorunluluk bulunmamaktadır. Bu yöndeki mahkeme gerekçesi yerinde değildir. Olaylara ilişkin tutanak ve davalı tanıklarının anlatımlarına göre işyerinde satış ve pazarlama işinde çalışan davacının mesai saatleri içerisinde görev bölgesini bir çok defa terk ettiği başka bölgede görüldüğü bu şekli ile bağlılık ve doğruluğa aykırı davranışta bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının fesih sebebi yapılan bu davranışları 4857 sayılı Yasa’nın 25/2 maddesi kapsamında kalmakta olup işveren yönünden haklı fesih nedenidir. Bu durumda iş sözleşmesinin işveren tarafından

    derhal fesih hakkının doğduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemenin yerinde görülmeyen yazılı gerekçesi ile kabulüne karar vermesi bozmayı gerektirmiştir.
    Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20. Maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-)Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-)Davanın REDDİNE,
    3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı (30.00) TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100,00. - TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-)Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 03.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara