23. Ceza Dairesi 2015/761 E. , 2015/2158 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ..."in kiracı, sanık ..."in kefil olarak imzaladıkları sözleşme doğrultusunda kiraladıkları aracı katılanın ihtarına rağmen iade etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan olayda;
Suç tarihinin sanıklar tarafından ihtarnamenin tebliğ alındığı 18/09/2007 tarihinden itibaren altmış ve sonrasında üç günlük sürenin bitiminden sonraki gün olan 21/11/2007 yerine 14/09/2007 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
1-Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyada bulunan finansal kiralama sözleşmesi, sanık savunması ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde sanık ..."in eski eşi olan sanığın sözleşmeyi kefil olarak imzaladığı, aracın tesliminden sonra boşandıkları, araç ile ilgili herhangi bir tasarrufu olmadığı, kefil olarak imzaladığı sözleşmeden doğan zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu bulunduğu, suç kastının olmadığı gerekçesiyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın katılan şirketten finansal kiralama yoluyla araç kiraladığı, katılanın kira borcunun ödenmemesi nedeniyle aracın iade edilmesi için sanığa ihtarname gönderdiği, sanığa ihtarnamenin 18/09/2007 tarihinde tebliğ edildiği,tebliği takip eden 60 günlük sürenin bitiminden itibaren ihtarnamede belirtilen üç günlük sürenin sonunda da sanığın aracı iade etmediği; sanık savunması, sözleşme örneği ve dosyada bulunan diğer delillerden anlaşıldığından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.