Esas No: 2007/2-29
Karar No: 2007/24
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/2-29 Esas 2007/24 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık Ahmet Ş.... , eşine karşı kasten yaralama suçundan hüküm giymiş ancak temyiz başvurusu yasal süre içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Ancak yerel mahkemenin karar başlığına hüküm tarihini yanlış yazması sebebiyle yapılan bu reddetme kararı yanlışlık sayılmıştır. Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etmiş ve Yargıtay 2. Ceza Dairesinin kararı kaldırılarak dosyanın temyiz incelemesi yapılması gerektiği kararlaştırılmıştır. Hükümde belirtilen kanun maddeleri ise şunlardır: 765 sayılı Yasa, 1412 sayılı CMUK, 5237 sayılı Yasa, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun.
Ceza Genel Kurulu 2007/2-29 E., 2007/24 K.
"İçtihat Metni"
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan yapılan yargılama sonunda; sanık Ahmet Ş....."in 765 sayılı Yasanın 456/4. ve 457/1. maddeleri uyarınca 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Sütçüler Sulh Ceza Mahkemesince verilen 12.11.2003 gün ve 60-61 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 3. Ceza Dairesince yapılan inceleme sonucunda 05.12.2005 gün ve 24298-27743 sayı ile;
"....gereği düşünüldü.
Yüzüne karşı 30.10.2003 tarihinde verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK"nun 310. maddesinde belirtilen yasal bir haftalık süreden sonra 12.11.2003 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz isteminin aynı Kanunun 317. maddesi gereğince reddine..." karar verilmiştir.
Bunun üzerine; Sütçüler Sulh Ceza Mahkemesince ve sanık tarafından; Sütçüler Cumhuriyet Başsavcılığına, temyiz dilekçesinin aslında süresinde verildiği bildirilerek, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde gerekli girişimde bulunulması istenilmiştir.
Bu yazıları dikkate alan Sütçüler Cumhuriyet Başsavcılığı bir yazı ile durumu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 22.01.2007 gün ve 89269 sayı ile;
"Eşe karşı etkili eylem suçundan sanık Ahmet Ş....."in yapılan yargılaması sonunda, 765 sayılı Yasanın 456/4, 457/1. maddeleri gereğince 4 ay hapis cezasıyla mahkumiyetine dair Sütçüler Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 12.11.2003 gün ve 60-61 sayılı olup, yüze karşı tefhim edilen hüküm, sanık tarafından 12.11.2003 günlü dilekçe ile temyiz edilmiştir.
Yerel Mahkemenin gerekçeli kararında suç tarihinin 30.10.2003 olarak gösterilmesinden kaynaklanan nedenle Cumhuriyet Başsavcılığımızca sehven sanığın temyiz isteminin reddi talep edilmiş, Yüksek Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 05.12.2005 gün ve 24298-27743 sayılı kararı ile de, sanığın temyiz isteminin bir haftalık yasal süreden sonra yapıldığından dolayı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilen dava dosyasının incelenmesinde; sanığın 12.11.2003 günlü temyiz dilekçesinin bir haftalık yasal süre içinde verildiği anlaşıldığından bu nedenle itiraz yasa yoluna gidilmesi ve Yüksek Yargıtay 2. Ceza Dairesinin red kararının kaldırılması ve dosyanın "hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle" yerel mahkeme kararının bozulması talebimizle temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır." Açıklaması ile "Yüksek Yargıtay 2. Ceza Dairesinin sanığın temyiz talebinin reddine ilişkin 05.12.2005 gün ve 24298-27743 sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmesi..." talebiyle itiraz yasa yoluna başvurulmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Görüldüğü gibi uyuşmazlık; temyiz dilekçesinin yasada öngörülen süre içerisinde verilip verilmediğine ilişkindir.
Konuya geçmeden önce itirazın kapsamını belirlemek gerekmektedir. İtiraz, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmüne ilişkindir. Aynı kararda yer alan ve tehdit suçundan kurulmuş olan beraat hükmü itiraza konu edilmemiştir. Bu nedenle, Genel Kurul hükmü sadece kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne hasren incelenmiştir.
Dosya incelendiğinde;
Eşine karşı kasten yaralama suçunu işlemekten yargılanan sanık Ahmet Ş.... hakkında yapılan yargılama sonunda, 12.11.2003 tarihli sanığın da hazır bulunduğu oturumda hükmün tefhim edildiği görülmektedir.
Hükmün tefhimi üzerine; sanık aynı tarihte, bir başka anlatımla 12.11.2003 günü temyiz dilekçesi vererek hükmü temyiz etmek istediğini bildirmiştir.
Daha sonra; gerekçeli kararın yazılması sırasında; hüküm tarihi karar sonuna 12.11.2003 biçiminde yazılırken, başlık kısmına sehven 30.10.2003 olarak yazılmıştır.
Buna bağlı olarak; hüküm tarihi 30.10.2003 gibi algılanmak suretiyle Özel Dairece, yasal süreden sonra yapılan temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Burada üzerinde durulması gereken bir başka konu, Özel Daire"nin yerel mahkeme kararındaki bir hataya dayalı olarak temyizin reddine karar vermesinin maddi hata sayılıp sayılmayacağına ilişkindir. Zira, 06.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasanın 29. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 8. maddesinin 1. fıkrasına eklenen son cümleye göre; "…
…Yargıtay ceza daireleri ile Ceza Genel Kurulu kararlarındaki yazıma ilişkin maddi hataların düzeltilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, ilgili ceza dairesi veya Ceza Genel Kuruluna başvurabilir."
Somut olayda yerel mahkemenin karar başlığına hüküm tarihini yanlış yazmış olması maddi hata olarak değerlendirilebilirse de; dosyayı tümüyle görme olanağı bulunan Yüksek Dairenin kararını tamamıyla bu maddi hatanın üzerine bina etmiş olduğu, dolayısıyla da yerel mahkemenin yapmış olduğu bir maddi hataya dayalı olarak, yine bir maddi hata yaptığı söylenemez.
Bu itibarla, sanığın 1 haftalık yasal süre içerisinde mahkemeye sunmuş olduğu temyiz dilekçesine istinaden temyiz incelemesi yapılması gerekirken, dilekçenin süresinden sonra verildiğinin kabulü ile temyiz isteminin reddine karar verilmesi isabetli bulunmadığından itirazın kabulü ile Yargıtay 2. Ceza Dairesinin kararının kaldırılması gerekir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2-Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 05.12.2005 gün ve 24298-27743 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın; sanık temyizi nedeniyle temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine 06.02.2007 günü oybirliği ile karar verildi.