Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11621 Esas 2022/7439 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11621
Karar No: 2022/7439
Karar Tarihi: 20.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11621 Esas 2022/7439 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu, davacının 07.01.2010 – 01.09.2016 tarihleri arasında davalı şirkette eksik bildirilen hizmetlerinin tespiti istemidir. İlk derece mahkemesi kısmen kabul etmiş, dava taraflarının istinaf başvuruları sonucu bölge adliye mahkemesi davalıların istinaf başvurularını esastan reddetmiştir. Temyiz başvurusunda davacı vekili, bölge adliye mahkemesinin sadece davalıların istinaf başvurularını değerlendirdiğini belirterek, bu durumun hatalı olduğunu dile getirmiştir. Kararın bozulması talebine ilişkin olarak ise davalı kurum vekili istemde bulunmuştur. Temyiz incelemesi sonucunda, davacının istinaf başvurusunun değerlendirilmediği hatalı bir uygulama olduğu belirtilmiştir. Bölge adliye mahkemesinin davacının istinaf başvurusunu da dikkate alarak bir karar vermesi gerektiği ifade edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddesi gereğince karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/2. maddesi.
10. Hukuk Dairesi         2021/11621 E.  ,  2022/7439 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi



    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı şirket ve davalı Kurum vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, davalı işyerinde 07.01.2010 – 01.09.2016 tarihleri arasında Kuruma eksik bildirilen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Kurum vekili, davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkememece, Davacının Davasının kısmen kabulü ile,
    1- Davacının 1014540 sicil sayılı işyerinde;
    a.2013 yılının Temmuz ayında 30 prim/gün, Ağustos ayında 14 prim/gün, Eylül ayında 22 prim/gün, Ekim ayında 30 prim/gün, Kasım ayında 30 prim/gün, Aralık ayında 30 prim/gün,
    b.2014 yılının Ocak ayında 30 prim/gün, Şubat ayında 30 prim/gün, Mart ayında 30 prim gün, Nisan ayında 30 prim/gün, Mayıs ayında 30 prim/gün, Haziran ayında 30 prim/gün, Eylül ayında 30 prim/gün, Ekim ayında 28 prim/gün, Kasım ayında 30 prim/gün hizmetlerin ilgili dönemde geçerli asgari prime esas kazanç üzerinden ve 2 numaralı (sosyal güvenlik destek primine tabi çalışan sigortalılar ) aylık prim ve hizmet belgesi ile SGK kurumuna bildirilmesi gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
    2-Davacının 2010 yılının Ocak ayı ile 2011 Aralık ayları arası sigortalı çalıştığının tespiti talebinin HAK DÜŞÜRÜCÜ süre nedeniyle reddine,
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi, Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili, kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davacı vekili, ilk derece kararına karşı idtinaf talebinde bulundukları halde Bölge Adliye Mahkemesince bu hususta bir değerlendirme yapılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; İlk Derece Mahkemesinin 14/01/2020 tarih ve 2018/374 -2020/16 sayılı gerekçeli kararının davacıya 07.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 19.02.2020 tarihinde harçlarını yatırarak istinaf başvurusunda bulunduğu, ancak Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf talebi incelenmeksizin sadece davalı şirket ve Kurumun istinaf istemi hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusu bulunduğu halde olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması hatalı olmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, davacının istinaf başvurusu hakkında değerlendirme yapıp, olumlu veya olumsuz bir karar vermekten ibarettir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK'nın 373/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 20.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara