Esas No: 2021/9880
Karar No: 2022/7679
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9880 Esas 2022/7679 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/9880 E. , 2022/7679 K.Özet:
İş kazası sonucu vefat eden sigortalının yakınları tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasının konusu olan hükümde, mahkeme tarafından yeterince açık olmayan veya birbirine aykırı fıkralar içeren hüküm tavzih yoluyla düzenlenmiştir. Ancak tavzih yolu ile hüküm fıkrasının sınırlandırılması yada genişletilmesi veya değiştirilmesi mümkün olmadığından, ek kararın bozularak kaldırılmasına karar verilmiştir. Asıl hükme yönelik temyiz itirazları ise yasal düzenlemeler doğrultusunda reddedilmiştir. Maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden tüm davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirmesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ne göre vekalet ücretlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise HMK’nın “Hükmün Tavzihi” başlıklı 305 nci maddesi ve ilave edilen “Hükmün Tamamlanması” başlıklı 305/A maddesidir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası ölümünden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ile davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz, ek kararın ise davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davalı ... vekilinin Mahkemece verilen 16/08/2021 tarihli ek kararın temyizi bakımından yapılan incelemede;
Hükümlerin tavzihi; hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur.
HMK’nın “Hükmün Tavzihi” başlıklı 305 nci maddesinde; hüküm yeterince açık değilse veya yerine getirilmesinde duraksama uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, yerine getirilmesi tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya duraksama ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği açıklanmıştır.
Anılan Kanuna 7251 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi ile ilave edilen “Hükmün Tamamlanması” başlıklı 305/A maddesinde; “Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması için, tavzih yoluna başvurulamaz. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir (HGK'nın 14/06/1967 tarihli ve 1967/9-462 E, 300 K, sayılı kararı).
Tavzih yoluna başvurabilmek için hükmün kesinleşmesini beklemeye gerek yoktur. Kesinleşmemiş olan kararlar hakkında da hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar tavzih istenebilir. Fakat tavzih talebinde bulunulmakla temyiz süresi durmaz.
İlamın icraya konmasından sonra da, ilam tamamen icra edilinceye kadar hükmün tavzihinin istenilmesi mümkündür. İcra müdürünün hükmü yorumlamak (tavzih etmek) yetkisi yoktur. Hüküm ancak onu vermiş olan mahkemece tavzih edilir.
Hakim tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Bunun gibi hüküm verirken unutmuş olduğu vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dahil edemez. Aynı şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice, tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez (Prof, Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı, 2001r cilt 5, sayfa 5270 vd.).
Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir (HMK m.304/1).
Somut olayda mahkemece; davacılar vekilinin dosyada vekaletinin bulunduğu ve tüm davacıların vekili olduğu, diğer davacılar yönünden hükmedilen ve kabul edilen Maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden, taktir edilmesi gereken ve gerekçeli karar da verilmeyen vekalet ücretlerinin verilmesi gerektiği gerekçesiyle ek hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca, olayda HMK 305/A maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, aynı Kanun'un 305 inci maddesinin ikinci fıkrası doğrultusunda tavzih yolu ile de hüküm fıkrasının sınırlandırılması veya genişletilmesi yada değiştirilmesi mümkün olmadığından yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve kanuna aykırı olup 16/08/2021 tarihli ek kararın bozularak kaldırılmasına, karar verilmiştir.
2- Asıl hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi:
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davacılar ile davalılar ... ve Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava 15/06/2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigortalı müteveffanın yakınlarının maddi ve manevi zararlarının karşılanması istemine ilişkindir.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde uyuşmazlık konusu hakkında bir düzenleme bulunmamakla birlikte, tarifenin 3/1.maddesinde; avukatlık ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulacağı; aynı maddenin 2.fıkrasında ise, müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek; ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir. Anılan maddenin amacına ve içtihatı birleştirme kararına hakim olan ilke birlikte gözetildiğinde, birden fazla davacının birlikte dava açması ve tek vekille temsil edilmeleri halinde, davanın kabul edilen bölümü üzerinden davacılar yararına tek, ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Somut olayda; her bir davalı lehine kabul edilen kısımlar yönünden ayrı ayrı kabul, reddedilen kısımlar yönünden ayrı ayrı red vekalet ücreti hükmedilmesi ile ayrıca salt bir davacı yönünden vekalet ücreti verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacılar ile davalılar ... ve Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ... 22. İş Mahkemesi‘nin 24/05/2021 tarih, 2020/246 Esas, 2021/165 Karar sayılı kararının hüküm kısmının vekalet ücretlerine ilişkin tüm bendlerinin tamamen silinerek yerine geçmek üzere;
“Maddi tazminat yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 39.143,42-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 14.400,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden davalılar İsbak ... Ulaşım Haberleşme ve Güvenlik Teknolojileri San. ve Tic. A.Ş. ve ... kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ne göre 14.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine, “ rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24/05/2022 gününde oybirliği ile karar verildi.