Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1256 Esas 2015/2113 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1256
Karar No: 2015/2113
Karar Tarihi: 02.06.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1256 Esas 2015/2113 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Mahkemede, sanığın eczaneye geldiği, çalışanlara muhasebeden geldiğini söylediği ve telefonla katılanla konuştuğu anlatılmaktadır. Sanığın telefonla görüşmeye devam ederken, çalışandan 385 TL para istediği ve 85 TL'nin olmadığı ifade edilince 300 TL'yi alarak uzaklaştığı sabit görülerek dolandırıcılık suçu oluşmuştur. Mahkeme kararı TCK'nın 53. maddesi, yasanın adli para cezaları hakkındaki düzenlemesi ve hak yoksunlukları hakkındaki düzenlemeleri ile ilgili hatalar içermektedir. Bu nedenle karar bozulmuş, adli para cezasına ve hak yoksunluklarına ilişkin düzeltmeler yapılarak onanmıştır.
23. Ceza Dairesi         2015/1256 E.  ,  2015/2113 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, suç tarihinde katılana ait eczaneye geldiği, orada çalışan ..."a muhasebeden geldiğini söylediği, bu sırada çalışanın katılanla görüşmek için telefonu sanığa verdiği ve sanığın telefonla görüştüğü, katılanın sanığa evrakları bırakıp gitmesini ifade ederek telefonu kapattığı, sanığın telefonla görüşmeye devam ediyor izlenimi yaratarak çalışandan 385 TL para istediği, 85 TL"nin olmadığı ifade edilince 300 TL"yi alarak uzaklaştığı sabit olmakla dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıka kaydı bulunduğu halde tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bir karar verilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinden 30 gün olarak tayin edilmesi,
    2-TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişikin hak yoksunluğnun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla "30 gün" ve "600 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün" ve "100 TL" adli para cezası ibaresinin eklenmesi; yine hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümünü çıkartılıp yerine, "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmek suretiyle; hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.06.2015 tarihinde oy birliğiyle verildi.

    Hemen Ara